1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

3. Hukuk Dairesi 2017/16533 E. , 2018/13100 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
3. Hukuk Dairesi 2017/16533 E. , 2018/13100 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ


Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda,davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresinde, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 06.12.2011 tarihinde açtığı davada; davalı tarafından ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/3600 sayılı dosyası ile hakkında kambiyo senetlerine müstenit ilamsız icra takibine girişildiğini ancak söz konusu bonoya istinaden herhangi bir borcunun bulunmadığını, bononun, taraflar arasında icar sözleşmesi olmasından dolayı davalının eline geçtiğini, davalının sahibi olduğu 14 dönüm taşınmazını çeltik ekimi için tarafına kiraya verdiğini ve tarafların kira bedeli olarak bononun arkasına da yazıldığı gibi 'dönümüne 220 kg osmancık veya 200 kg baldo cinsi pirinç' olarak anlaşmaya vardıklarını, ancak sonradan davalı tarafından 'toplam borç 15.000,00 TL dir' şeklinde eklemeler yapıldığını ve senedin ön yüzündeki boşlukların da buna göre doldurulduğunu, yine senedin ön yüzünde ise bedelin 'nakten' alındığının yazıldığını, bononun düzenlenmesindeki esas ilişkinin taraflar arasındaki icar sözleşmesinden kaynaklandığını, bu sözleşmede de , davacının borcunu nakit olarak değilde pirinç (mal) olarak ödeneceğinin kararlaştırıldığını ve borcunu pirinç olarak ödemeye hazır olduğunu, bu durumda davalının ancak belirtilen miktardaki pirinci yani malı talep etme hakkına sahip olup para olarak taleple bulunması ve bonoyu bu amaçla icra takibine konu etmesinin BK'nun 70 ve 71. madde hükümlerine açıkça aykırı olduğundan bahisle ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/3600 Esas sayılı icra takibinde davalıya borçlu bulunmadığının tespiti ile dava konusu ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/3600 sayılı dosyasına konu 01.11.2011 vade tarihli bononun ve takibin iptaline, davalının haksız ve kötü niyetli takip nedeniyle % 40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı, tasarruf yetkisine sahip olduğu ve davacıya teslim ettiği 68.388 m² alanındaki gayrimenkule davacının çeltik ektiğini ve kira bedeli için de dava konusu bonoyu verdiğini, bonoda belirtilen borcun 15.000 TL olup vadesinde ödenmemesi nedeniyle davacı hakkında icra takibi başlatıldığını, ancak davacının borcunu ödememek ve tarafını zarara uğratmak maksadıyla kötüniyetli olarak işbu davayı açtığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile ... İcra Müdürlüğü'nün 2011/3600 Esas sayılı dosyasında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, ...İcra Müdürlüğü'nün 2011/3600 Esas sayılı dosyasındaki takibin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine konu bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takibe konu bonoda düzenleme nedeni olarak nakden ibaresi yer almaktadır. Davacı, bono tanzim nedeninin kira bedeline karşılık malen olduğunu iddia etmiş , davalı da bu senedin aralarındaki kira ilişkisinin teminatı olarak verildiğini kabul etmiştir. Bu durumda, senet üzerindeki ihdas nedeninin davacı ve davalı tarafından '' talil '' edildiği görülmekte olduğundan ispat yükü yer değiştirmeyecek olup davacı borçlunun bonodan dolayı borçlu bulunmadığını yazılı delillerle ispatlaması gerekmektedir.Öte yandan , davacı borçlu tarafından kira sözleşmesi uyarınca ödenmesi gereken kira bedelinin de aynen ya da nakden ödendiği hususunda bir iddiası da bulunmamaktadır. Mahkemece, yapılacak iş; ispat yükünün davacı borçluda olduğu gözetilmesi ve bu yönde inceleme yapılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi iken bu yükümlülüğün davalı alacaklıya ait olduğu kabul edilerek eksik ve hatalı inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hüküm, bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.