17. Hukuk Dairesi 2018/5504 E. , 2018/12146 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
17. Hukuk Dairesi 2018/5504 E. , 2018/12146 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı... plakalı aracın 01/04/2012 tarihinde seyir halinde iken açılan su çukuruna aracın düşmesi neticesi sigortalı aracın hasarlandığını, trafik tespit tutanağında belirtildiği üzere kazanın oluşumunda anılan su çukurunun çevresinde önlem alınmaması, yeterli uyarıcı işaretleme yapılmadığı, yolun toprak kısmının çökmesi ile hasarın oluştuğunun tespit edildiğini, sigortalı araçta yapılan ekspertiz sonucunda toplam 8.151,15 TL hasar oluştuğunun tespit edildiğini, hasar miktarının zarar gören sigortalıya 16/07/2012 tarihinde müvekkili şirketçe ödendiğini, hasar bedelini ödeyen müvekkilinin TTK.'nın 1472 ve TBK'nın 183.maddeleri gereğince sigortalasının yerine halef olup bu davanın açıldığını, bu nedenle 8.151,15 TL tazminatın ödeme günü 16/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle yetki itirazında bulunmuş, esasla ilgili olarak da kaza tespit tutanağındaki kusur durumunun bağlayıcı olmadığını, hasar miktarının fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne dair karar verilmiş; hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp,
değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince, Mahkemece davanın kabulü ile 8.155,15 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte olan 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesinde; 'Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin üçüncü fıkrası ile on ikinci maddenin birinci fıkrası, on altıncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü yer almakta olup,buna göre davacı lehine 2.180,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3 üncü bendindeki '978,00 TL' ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine '2.180,00 TL' ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 380,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili; müvekkili şirkete kasko poliçesi ile sigortalı... plakalı aracın 01/04/2012 tarihinde seyir halinde iken açılan su çukuruna aracın düşmesi neticesi sigortalı aracın hasarlandığını, trafik tespit tutanağında belirtildiği üzere kazanın oluşumunda anılan su çukurunun çevresinde önlem alınmaması, yeterli uyarıcı işaretleme yapılmadığı, yolun toprak kısmının çökmesi ile hasarın oluştuğunun tespit edildiğini, sigortalı araçta yapılan ekspertiz sonucunda toplam 8.151,15 TL hasar oluştuğunun tespit edildiğini, hasar miktarının zarar gören sigortalıya 16/07/2012 tarihinde müvekkili şirketçe ödendiğini, hasar bedelini ödeyen müvekkilinin TTK.'nın 1472 ve TBK'nın 183.maddeleri gereğince sigortalasının yerine halef olup bu davanın açıldığını, bu nedenle 8.151,15 TL tazminatın ödeme günü 16/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle yetki itirazında bulunmuş, esasla ilgili olarak da kaza tespit tutanağındaki kusur durumunun bağlayıcı olmadığını, hasar miktarının fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulüne dair karar verilmiş; hüküm davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde,dayanılan delillerin tartışılıp,
değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyizine gelince, Mahkemece davanın kabulü ile 8.155,15 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte olan 2018 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesinde; 'Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin üçüncü fıkrası ile on ikinci maddenin birinci fıkrası, on altıncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü yer almakta olup,buna göre davacı lehine 2.180,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK'nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 3 üncü bendindeki '978,00 TL' ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine '2.180,00 TL' ibaresinin yazılmasına hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 380,20 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.