1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

17. Hukuk Dairesi 2016/17548 E. , 2018/6178 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
17. Hukuk Dairesi 2016/17548 E. , 2018/6178 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içerisinde davalılar ..., ..., ... vekili, davalı asil ..., davalı asil ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davacı ile davalı ... arasında yıllarca süregelen ticari bir ilişki bulunduğu, borçlu ... aleyhine ... takipleri yapıldığını, borçlunun adına kayıtlı malvarlığının bulunamadığının tespit edildiğini, adına kayıtlı ... ili, ... İlçesi, ... ada ... nolu parselde kayıtlı gayrımenkulü 31.10.2008 tarihinde davalı ...'e 30.000,00 TL bedelle devrettiğini, yapılan bu satışın mal kaçırmak kastıyla yapıldığı, taşınmazın değerinin de tapuda düşük gösterildiği, beyan ederek davalılar arasındaki 31.110.2008 tarihli tasarruf işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde, davacının aciz belgesi sunmadığı, müvekkilinin davalı ...'e borcu olduğu için ve borçlarını ödeyebilmek maksadı ile taşınmazı sattığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde; davalı ...'ün kızı ... ile arkadaş olduğunu zaman zaman babası ...'e borç para verip karşılığında senet
aldığını, alacaklarının karşılığını alamayacağını düşünerek dava konusu evi 60.000,00 TL bedelle satın aldığını, 45.000,00 TL'sinin senet alacağına sayıldığını, 15.000,00 TL'yi ise alım satım sırasında kendisine ödediği, aldığı evi nakte çevirmek için 62.000,00 TL'ye sattığını, beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde iyiniyetli 4. kişi olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... cevap dilekçesinde davalı borçlunun mirasçısı olduğunu, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1089 E. sayılı dosyası ile mirası reddettiğini beyan ederek kendisinin davadan azledilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davanın kabulüne davalı (müteveffa) ... adına kayıtlı iken diğer davalı ...'ye temlik edilen, ondanda dahili davalı ...'e temlik edilen dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmaza yönelik yapılan tasarrufun, davacının ... 10. ... Müdürlüğü'nün 2008/14323, 2008/15341, 2008/15560 sayılı dosyalardaki takip konusu alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere iptaline, davacıya, dava konusu taşınmaz hakkında 1. maddede belirtilen kapsam dahilinde cebri ... yetkisi tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ..., ... vekili, davalı asil ..., davalı asil ... ve davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1- Dava İİK'nın 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İİK.nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
Somut olayda, borçlu ...'ün dava sırasında 13.04.2015 tarihinde vefat ettiği, kanuni mirasçıları ..., ..., ...'in ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1089 E -2015/1059 K sayılı dosyası ile borçlunun mirasını reddettikleri, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin 29.06.2015 tarihinde kesinleştiği, yine kanuni mirasçıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...'ün ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/1216 E- 2015/2218 K sayılı dosyası ile mirası
reddettikleri, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin 18.11.2015 tarihinde kesinleşiği anlaşılmaktadır. Davalı borçlunun en yakın mirasçıları mirası reddettiği göz önüne alındığında MK 605 ve devamı maddelerine göre konunun iflas hükümleri çerçevesinde çözümü gerekir. Bu durumda mahallin Sulh Hukuk Hakimine durum bildirilerek mirasın iflas hükümlerine göre tasfiyesi sağlanmalı, anılan mahkemece mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilci huzuru ile davaya devam olunmalıdır. Mirasın tasfiyesi işlemleri talebe bağlı işlemler olmayıp mirasın reddedilmesinin anlaşılması ile res'en yapılması gereken işlemlerdendir. O halde yukarıda açıklanan yöntemle ölü borçlunun davada temsili sağlanarak husumet sorununun çözümlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmadan kurulan hüküm doğru görülmemiştir.(HGK'nun3.7.2002, 15/572-577; 29.1.1975 ve 1682-100,; Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 27.1.1995 gün ve 1995/13145,1995/947 sayılı ilamları da aynı doğrultudadır)
2-Bozma neden ve şekline göre davalılar ..., ..., ... vekili, davalı asil ..., davalı asil ... ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte belirtilen bozma nedenine göre davalılar ..., ..., ... vekili, davalı asil ..., davalı asil ... ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'e geri verilmesine 20.06.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.