1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

17. Hukuk Dairesi 2017/5692 E. , 2018/4774 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
17. Hukuk Dairesi 2017/5692 E. , 2018/4774 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin sigortalısına ait traktörün ... ili ...İlçesi ... Kütükkuşağı üzerinde bulunan pancar alım merkezinde pancar boşaltma esnasında traktörün bağlı olduğu zincirin kopması neticesinde traktörün kantardan koparak römorku ile birlikte liftin çukuruna girmesi ile maddi hasar oluştuğunu, 9.072,01 TL hasar bedelinin sigortalısına ödendiğini beyanla, zararın davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamını, ... inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, Dairemizin ilgili bozma ilamına uyulmasına karar verilerek toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kabulü ile; davalının Konya 3. ... Müdürlüğü'nün 2012/11269 sayılı ... dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, kusur durumuna ilişkin alacak yargılamayı gerektirdiğinden ... tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko ... sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Bozma ilamı öncesi dosyada yer alan iki jandarma görevlisi tarafından tutulan 08.11.2011 tarihli tutanağa göre; traktörün kantara bağlı olduğu çelik halatın koptuğunun traktör sürücüsünün beyanından anlaşıldığının ve aynı gün olay yerine gelindiğinde belirtilen olayın doğruluğunun tespit edildiğinin belirtildiği, talimat yoluyla keşif sonucu
makine mühendisine aldırılan 26.08.2014 havale tarihli bilirkişi raporuna göre ise; olayın çelik halatın kopması sonucu değil, traktörün ön kısmında bulunan çeki demirinin kırılması sonucu meydana geldiği belirtilmiştir. Yerel mahkemenin 11.11.2014 tarihli davanın reddine dair verdiği hükmün davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine Dairemizce özetle; hükme esas alınan 26.08.2014 havale tarihli bilirkişi raporu ile 8.11.2014 tarihli tutanak, davaya konu olayın sebebinin çeki halatının kopması mı, yoksa traktörün çeki demirinin kırılması mı olduğu hususunda çeliştiğinden, tutanak mümzileri de dinlenilerek, çelişkinin giderilmesi gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, tutanak mümzilerin birine ulaşılabilmiştir. Tutanak mümzi duruşmadaki beyanında; olayın üzerinden 4,5 yıl geçtiğini, olaya ilişkin fotoğrafları çekip dosyaya koyduklarını, kazanın çeki demirinin kırılmasından mı, yoksa işletmeye ait zincirlerin kırılmasından mı kaynaklandığını tam olarak hatırlamadığını ancak işletmeye ait çelik halatın kopmasından kaynaklandı diye tutanak tuttuğunu hatırladığını, kazaya karışan traktörün liftin arasındaki boşluğa düştüğünü, kazanın traktörün liftin üzerinde bağlı olduğu çelik halatın kopmasından kaynaklandığını, bu şekilde hatırladığını beyan etmiştir. Mahkemece farklı bir makine mühendisinden aldırılan 12.12.2016 tarihli bilirkişi raporunda; fatura, eksper raporu, jandarma tutanağı, bilirkişi raporları, tüm bilgi belgeler incelenip değerlendirildiğinde, hasarın kantara bağlı olan çelik halatın kopmasından kaynaklandığı, davalı kurumun işyerinde işin tekniğine uygun bağlantı malzeme ve gereç bulundurma, bu malzemelerin periyodik bakım ve kontrollerini zamanında yaptırma ve gerekli güvenlik tedbirlerini alma sorumluluğu olduğu, davalı şirket elemanının kontrol eksikliği sonucu hasarın meydana geldiği belirtilmiştir. Mahkemece bu kez davanın kabulüne karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Hükme esas alınan 12.12.2016 tarihli bilirkişi raporu denetime elverişli ve gerekçeli olmayıp, bozma ilamı öncesi dosyada mevcut 26.08.2014 havale tarihli bilirkişi raporunu hiç irdeleyip tartışmamış, iki rapor açıkça çelişmiş, mahkemece çelişki giderilmemiş, bozma ilamının gereği tam olarak yerine getirilmemiştir. Bu durumda mahkemece, dinlenen tutanak mümzi olaya ilişkin fotoğrafları çekip dosyaya koydukları yönündeki beyanı göz önüne alınarak öncelikle var ise davaya konu olayla ilgili soruşturma dosyasının getirtilmesi, daha sonra İTÜ’den seçilecek üç kişilik uzman bilirkişi kurulundan tüm
raporları irdeleyen, olayın sebebini hiçbir duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirleyen, çelişkileri gideren, gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 08/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.