3. Hukuk Dairesi 2017/15580 E. , 2018/12724 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
3. Hukuk Dairesi 2017/15580 E. , 2018/12724 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 16.03.2009 tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracısı olduğunu, kira bedelinin emsallerin altında kaldığını belirterek aylık net KDV hariç 30.000,00 TL olan kira parasının 16.03.2013 tarihinden itibaren KDV hariç aylık net 35.000,00 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı, talep edilen miktarın iyi niyete aykırı olup ÜFE oranının üzerinde kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar davacının temyizi üzerine Yargıtay 6.H.D.nin 13/10/2014 tarih ve 2014/899-10937 E/K sayılı ilamı ile, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedeli belirlenerek sonrasında mahkemece bu kira bedeli dikkate alınarak hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun ve eski kiracılık ilişkisi gözetilerek makul bir kira bedeline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile aylık kira bedelinin 16.03.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV hariç 35.000,00 TL olarak tespitine, karar verilmiş; söz konusu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken taşınmazın yeniden kiralanması halinde serbest şartlarda boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedelinden mahkemece hak ve nesafet kurallarına uygun indirim yapılarak kira bedelinin tespiti gerekir. Hükme esas alınan 03.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde 16.03.2013 tarihi itibariyle aylık net kira bedelinin 35.000,00 TL, brüt 41.300,00 TL olacağı bildirilmiştir. Bu durumda, Mahkemece; bilirkişinin taşınmazın boş olarak getirebileceği kira bedeli olarak tespit ettiği brüt 41.300,00 TL üzerinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hak ve nesafet ilkelerine göre uygun bir miktarda (yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre %10 ile %20 arasında) indirim yapılarak kira bedelinin brüt olarak tespitine karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeden ve hakkaniyet indirimi uygulanmaksızın yazılı şekilde kira bedelinin tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının 16.03.2009 tarihli 2 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracısı olduğunu, kira bedelinin emsallerin altında kaldığını belirterek aylık net KDV hariç 30.000,00 TL olan kira parasının 16.03.2013 tarihinden itibaren KDV hariç aylık net 35.000,00 TL olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı, talep edilen miktarın iyi niyete aykırı olup ÜFE oranının üzerinde kaldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar davacının temyizi üzerine Yargıtay 6.H.D.nin 13/10/2014 tarih ve 2014/899-10937 E/K sayılı ilamı ile, dava konusu taşınmazın yeniden kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedeli belirlenerek sonrasında mahkemece bu kira bedeli dikkate alınarak hak ve nesafete; özellikle tarafların kira sözleşmesinden bekledikleri amaçlarına uygun ve eski kiracılık ilişkisi gözetilerek makul bir kira bedeline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; Davanın kabulü ile aylık kira bedelinin 16.03.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere KDV hariç 35.000,00 TL olarak tespitine, karar verilmiş; söz konusu karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Hak ve nesafete uygun kira belirlenirken taşınmazın yeniden kiralanması halinde serbest şartlarda boş olarak kiraya verilmesi halinde getirebileceği kira bedelinden mahkemece hak ve nesafet kurallarına uygun indirim yapılarak kira bedelinin tespiti gerekir. Hükme esas alınan 03.11.2016 tarihli bilirkişi raporunda taşınmazın yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde 16.03.2013 tarihi itibariyle aylık net kira bedelinin 35.000,00 TL, brüt 41.300,00 TL olacağı bildirilmiştir. Bu durumda, Mahkemece; bilirkişinin taşınmazın boş olarak getirebileceği kira bedeli olarak tespit ettiği brüt 41.300,00 TL üzerinden, davalının eski kiracı olduğu gözetilerek hak ve nesafet ilkelerine göre uygun bir miktarda (yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre %10 ile %20 arasında) indirim yapılarak kira bedelinin brüt olarak tespitine karar verilmesi gerekirken, bozma gerekleri yerine getirilmeden ve hakkaniyet indirimi uygulanmaksızın yazılı şekilde kira bedelinin tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlere hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.