1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

3. Hukuk Dairesi 2017/10921 E. , 2018/12509 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
3. Hukuk Dairesi 2017/10921 E. , 2018/12509 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ



Taraflar arasındaki ......... davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili; davalıların murisi kurum sigortalısı ......in 09/09/1995 tarihinde yaşamını yitirdiğini, davalılara 15/09/1995'ten itibaren 2330 sayılı yasaya göre nakdi ...... ödendiğini, ......... aylığı bağlandığını, ancak 19/01/2009 tarihli yazı ile hak sahiplerine ayrıca sigortalılıktan dolayı 08/11/1995'ten itibaren 1482 sayılı yasaya göre ......... aylığı bağlandığının bildirilmesi üzerine ...... ......ndan bağlanan ......ların 01/01/1999'dan geriye doğru 10 yıllık süre ile sınırlı kalmak üzere davalılar adına borç çıkarıldığını, davalıların ......... yapmadıklarını belirtilerek toplam 119.632,57 TL'nin ......... tarihinden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; zarara yol açan hatanın kurumdan kaynaklandığını ve iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalılara hem 1482 sayılı yasa kapsamında, hem de 5434 sayılı yasa kapsamında ...... aylığı bağlandığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, her iki yasa kapsamında ...... bağlanmasının mümkün olmadığı, bu nedenle kurumca yapılan iptal işleminin yerinde olduğu, ancak davalının kurumu yanıltıcı bir işlem yapmadığı, kurumun kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermeyerek yanlış .........ye sebep olduğu, davalıların iyiniyetli davrandığı, ayrıca hayatın olağan akışına ve ödenen ...... tutarına göre ödenen maaşların tasarruf edilebilecek miktarda olmayıp tüketilerek elden çıkarılması nedeniyle geri istenilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, özel kanun niteliğindeki 5434 sayılı TC. ...... ...... Kanunundan kaynaklanan ......... istemine ilişkindir.
5510 sayılı ...............Kanununun Geçici 4. maddesinde, “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; ......, ......, ......... ........., diğer .........ler ve yardımlar ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine göre ek ......... verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ilâ 10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden dolayı ......... aylığı almakta olanların, ...... ve diğer .........leri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir.
Bu madde kapsamına girenlerin ......larının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan .........leri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer .........ler ve yardımlar ile ......lik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında ......... 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır…” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu uyuşmazlık dayanağı fazla ve yersiz .........lerin yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte bulunan 5434 sayılı ...... ...... Kanunundan kaynaklanmakta olup, fazla ve yersiz .........den kaynaklanan davacı kurum alacağına ilişkin miktarın ve bu bağlamda hatalı işlemin tespiti tarihinden itibaren geriye dönük olarak ne kadar süre için fazla ve yersiz .........lerin istenebileceği konusunun 5434 sayılı ...... ...... Kanunundan hareketle çözümlenmesi gerekmektedir. Eldeki uyuşmazlığın çözümünde ne 506 sayılı Kanun, ne 1482 sayılı Kanun, ne de 5510 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunmamakta olup, taraflar arasındaki hukuki ilişki ile çekişmenin niteliği ve dayandığı hukuki sebep dikkate alındığında, uyuşmazlığın çözümünde anılan Kanunlar yerine 5434 sayılı Kanunun uygulama yeri bulunduğunun' ifade edildiği görülmektedir.
Bu kapsamda; 5434 sayılı Kanunun 121. maddesinde yer alan (......... 31/05/2006-5510/106 md); 'Her ne suretle olursa olsun istihkaklarından fazla yapılan .........ler, ilgililerin, varsa sonraki her çeşit istihkaklarından hüküm alınmaksızın kesilmek suretiyle geri alınır. Ancak ilgili, Sandıkça yapılan bu muamelenin yersizliği hakkında Danıştayda dava açabilir.(Ek: 7/5/1986 - 3284/17 md.)
Herhangi bir nedenle Sandık tarafından ilgililere istihkaklarından fazla veya yersiz olarak yapılan .........lerin, bu hatalı işlemlerin düzeltildiği tarihten geriye doğru hesap edilecek beş yıllık tutarları tahsil edilir. Tahsilin ne şekilde yapılacağı yönetmelikle düzenlenir.' şeklindeki düzenleme karşısında davacı kurum davalıdan hatalı .........nin tespit edildiği tarihten itibaren geriye doğru ancak 5 yıla ilişkin fazla .........nin tahsilini talep edebilecektir.
O halde; mahkemece, davacı kurumun talep edebileceği hatalı .........nin tespiti tarihinden itibaren geriye doğru 5 yıla ilişkin fazla ......... miktarı tutarında olduğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.