1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

17. Hukuk Dairesi 2016/18447 E. , 2019/8027 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
17. Hukuk Dairesi 2016/18447 E. , 2019/8027 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili; müvekkilinin trafik sigortacısı olduğu davalıların murisi aynı kazada vefat eden ... 'a ait aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında vefat eden sürücü ... ve yolcu konumundaki malik ... 'ın mirasçılarına toplam 201.778,15 TL destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, aracın fenni muayene bitiş tarihinin 05.04.2012 olup araçta aşırı hurda yükünün bulunduğunu, ZMMS Genel Şartları B.3 ve B.4 maddeleri kapsamında rücu şartlarının oluştuğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 12.500,00 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekili; süresinden sonra verdiği dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları'nın B.4. maddesinde sigortalı araçta istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması nedeniyle trafik kazasının meydana gelmesi halinde ödemede bulunan sigortacı tarafından zarar görenlere yapılan ödemelerin sigortalıya rücu edilebileceği belirtilmiştir.
Somut olayda, ölen ... idaresindeki sigortalı araç tek taraflı olarak kaza yapmış ve kaza nedeniyle vefat edenlerin yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı davacı ... tarafından ödenmiştir. Davacı ..., sigortalı araçta istiap haddinden fazla yük taşınması nedeniyle yaptığı ödemenin sigortalının mirasçılarından rücuen tazmin edilmesini talep etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar mahkemece hükme esas alınan 25.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda istiap haddinin ne kadar aşıldığının tespit edilememesi ve bunun da ağır kusur sayılmaması nedeniyle rücu şartlarının oluşmadığı belirtilmiş ise de; alınan rapor hüküm kurmaya yeterli değildir. Zira söz konusu rapor Sigorta uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanmış olup bilirkişinin uzmanlık alanı aracın teknik özelliklerinden olan istiap haddi hususunda rapor hazırlamaya yeterli değildir.
Bu nedenle mahkemece, İTÜ seçilecek bilirkişi heyetinden sigortalı aracın marka ve modeli itibariyle teknik özellikleri, yolcu ve yük taşıma kapasitesi, kaza sırasında araçta bulunanların kaza tarihindeki yaşları itibariyle fiziksel özellikleri, araçta yolcu dışında taşınan yükün miktarı hususları nazara alınarak kazanın istiap haddinin aşılması sebebiyle meydana gelip gelmediği hususunda makine mühendisi bilirkişiden rapor alınması; kazanın istiap haddinin aşılması sonucu gerçekleştiğinin tespiti halinde de aktüer bilirkişiden gerçek zarar hesabı yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 16/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.