17. Hukuk Dairesi 2016/18576 E. , 2019/7833 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2016/18576 E. , 2019/7833 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hüküm davacı vekili ve davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi ile davalılar ... Seyahat A.Ş., ..., ... vekillerince temyiz edilmiş, davacı vekilince de duruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 19.06.2019 Çarşamba günü davacı ve davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacılar vekili, asıl davada davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı oldukları araçların karıştıkları çift taraflı trafik kazasında, ... plakalı otobüste yolcu olarak bulunan ve öğretmen olan davacının ağır şekilde yaralandığını belirterek, 8.500,00 TL maddi (sürekli iş göremezlik için 500,00 TL + tedavi giderleri ve yol masrafı için 3.000,00 TL + bakıcı masrafları için 5.000,00 TL.) tazminatın tüm davalılardan, 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketleri dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş, birleşen davada, davacının yolcu olarak bulunduğu otobüsün davalı ... şirketi tarafından karayolu zorunlu taşımacılık sigorta poliçesi ve ihtiyari mali sorumluluk sigorta poliçesini düzenlediğini belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile sürekli iş göremezlik nedeniyle 500,00 TL., tedavi giderleri ve yol masrafı için 3.000,00 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL.nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile diğer davalılarla birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş.
Davalılar ... Anonim Türk Sigorta Şirketi, ... Sigorta AŞ., ... Seyahat A.Ş. ..., ... ve ... Sigorta A.Ş. vekilleri davanın reddini savunmuşlar, diğer davalılar cevap vermemişlerdir.
Mahkemece, davalılardan ... AŞ açısından karar verilmesine yer olmadığına, ıslah dilekçesiyle talep olunan geçici iş göremezlik tazminatı talebinin reddine, asıl ve birleşen 2015/22 E sayılı davalar yönünden kısmen kabul kısmen red ile 253.492,55 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 10.000,00 TL tedavi gideri ve 5.000,00 TL bakıcı gideri şeklindeki davacının maddi zararının davalılar ..., ..., ..., ..., ..., davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi, birleşen dosya davalısı ... Sigorta AŞ.'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının tedavi giderlerine ilişkin fazlaya ilişkin talebinin saklı tutulmasına, (davalı ... şirketlerinin poliçe limitleri dahilinde sınırlı sorumlu olmaları kaydı ile ), dava dilekçesinde talep edilen 8.500,00 TL.lik maddi tazminat yönünden ... Anonim Türk Sigorta Şirketi açısından dava tarihi olan 05.05.2010 tarihinden, davalılar ..., ..., ..., ..., ... açısından kaza tarihi olan 07.04.2007 tarihinden, ıslah ile arttırılan tedavi gideri ve iş göremezlik tazminat miktarı olan 259.992,55 TL nin davalılar Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi, ..., ..., ..., ... ve ... ıslah tarihi olan 12/03/2015 tarihinden, birleşen dosya davalısı ...açısından birleşen dava tarihi olan 16.01.2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, manevi tazminat yönünden; davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 07.04.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ..., ..., ..., ..., ...'den alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi ve davalılar ...., ..., ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davalı ... Anonim Türk Sigorta AŞ vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosya kapsamına göre; gerekçeli karar davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekiline 19.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, hüküm ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekili tarafından 07.09.2015 tarihinde temyiz edilmiştir. Mahkemece 07.10.2015 tarihli ek karar ile davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin temyiz talebi süresinde olmadığından temyiz talebinin reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen ek karar usul ve yasaya uygun olup davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin temyiz isteminin reddi ile 07.10.2015 tarihli ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve davacının kazada oluşan maluliyetinin yürürlükteki mevzuat hükümlerine uygun olarak tespit edilmiş olmasına; konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenen, Dairemiz'in yerleşik uygulamalarına uygun hesaplamaları içeren bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına, dava dilekçesinde talep edilmeyen geçici iş göremezlik tazminatının ıslah dilekçesi ile talep edilemeyeceğine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 10/2 maddesi uyarınca manevi tazminat davalarında davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücretin davacı lehine belirlenen ücreti geçemeyeceğinin gözetilmesine göre, davacı vekilinin sair, davalılar ...., ..., ... vekilinin tüm temyiz taleplerinin reddi gerekmiştir.
Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
3-BK'nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar ve olay tarihi, desteğin yolcu konumunda bulunması, yaşı, maluliyet oranı gibi hususlar da dikkate alındığında, davacı için takdir edilen manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
4-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak, haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Bu nedenlerle; davacı taraf lehine hüküm altına alınan maddi tazminat yönünden sigorta şirketi dışındaki davalılar için kaza tarihinden itibaren temerrüt faizine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
Sigorta şirketi yönünden ise, 2918 sayılı KTK.nun 98/1, 99/1.maddeleri ile Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi Genel Şartları`nın B.2-b.maddesi uyarınca rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Mahkemece anılan düzenleme uyarınca, davalı ... şirketine yapılmış bir ihbar bulunup bulunmadığı araştırılarak, davadan önce temerrüde düştüğünün kanıtlanması halinde temerrüt tarihinden, aksi halde dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir.
Mahkemece davacı vekilinin temyiz dilekçesindeki talebi de gözetilerek, davalı ... şirketi (... Anonim Türk Sigorta Şirketi) yönünden dava tarihinden itibaren temerrüde düştüğünün kabulü ile, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ... Anonim Türk Sigorta Şirketi vekilinin temyiz isteminin reddi ile 07.10.2015 tarihli ek kararın ONANMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... Seyahat A.Ş., ..., ... vekilinin tüm temyiz istemlerinin REDDİNE; (3) ve (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, duruşmada vekille temsil olunmayan davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 4.513,60 TL fazla alınan temyiz peşin harcın istek halinde davalı ... Anonim Türk Sigorta Şirketi'ne geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 14.438,83 TL kalan onama harcının davalılar ... Seyahat A.Ş., ..., ...'den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24/06/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2019 Yılı Kararları” sayfasına dön