17. Hukuk Dairesi 2016/18172 E. , 2019/7209 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
17. Hukuk Dairesi 2016/18172 E. , 2019/7209 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 06/08/2003 gün davacıların desteğinin kullandığı münübüs ile davalı ...'un kullandığı kamyonun çarpışması neticesinde birden fazla ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, desteğin vefaat ettiği, davacı eş ... Kızı ... için 40.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, ... ve ... için ayrı ayrı 20.000,00 YTL maddi, 20.000,00 YTL manevi, maktülün annesi ... Kızı ... için 10.000,00 YTL maddi, 20.000,00 TL manevi, maktülen abisi ... içinde 10.000,00 YTL manevi tazminat olmak üzere toplam 240.000,00 YTL maddi ve manevi tazminatın olay tarihi olan 01/11/2005 tarihinden itibaren hesaplanarak davalılardan ... ve ...tan müştereken ve müteselsilen, davalı ... AŞ.'den 3.000,00 YTL koltuk sigortası bedelinin, ... Sigorta AŞ' den kazaya sebebiyet veren ... plaka nolu aracın zorunlu trafik sigortasından ötürü 40.000 YTL ferdi ölüm sigortası bedelinin yine ... Sigorta AŞ' den ... plakalı yolcu minibüsünün maksimum ticari kasko poliçesine göre yolcu başına ödenmesi gereken 3.000,00 YTL koltuk sigortası bedelinin kaza tarihinden itibaren ayrı ayrı yasal faizi ile birlikte tahlisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini talep ettiklerini belirtmişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 4.087,50 TL'nin ödeme tarihi olan 28/08/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüne, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
HUMK'nun 45 ve devamı maddeleri uyarınca davaların birleştirilmesine karar verilmesi halinde sadece bunların yargılaması birlikte yürütülmekte olup, her dava bağımsız karakterini korumaktadır. Bu durumda mahkemece, her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmalı, yargılama gideri ve vekalet ücreti her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir.
Somut olayda mahkemece verilen kararda, asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı hüküm kurulmadan bir dava açılmış gibi tek bir hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre; dava kısmen kabul kısmen reddedildiğine göre, mahkemece, kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine A.A.Ü.T. uyarınca, reddedilen kısım üzerinden maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
4-Kabule göre; davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılardan desteğin eşi ve çocukları için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın tüm davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle resen, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalılar vekilinin ve (4) nolu bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; 06/08/2003 gün davacıların desteğinin kullandığı münübüs ile davalı ...'un kullandığı kamyonun çarpışması neticesinde birden fazla ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, desteğin vefaat ettiği, davacı eş ... Kızı ... için 40.000,00 TL maddi, 40.000,00 TL manevi, ... ve ... için ayrı ayrı 20.000,00 YTL maddi, 20.000,00 YTL manevi, maktülün annesi ... Kızı ... için 10.000,00 YTL maddi, 20.000,00 TL manevi, maktülen abisi ... içinde 10.000,00 YTL manevi tazminat olmak üzere toplam 240.000,00 YTL maddi ve manevi tazminatın olay tarihi olan 01/11/2005 tarihinden itibaren hesaplanarak davalılardan ... ve ...tan müştereken ve müteselsilen, davalı ... AŞ.'den 3.000,00 YTL koltuk sigortası bedelinin, ... Sigorta AŞ' den kazaya sebebiyet veren ... plaka nolu aracın zorunlu trafik sigortasından ötürü 40.000 YTL ferdi ölüm sigortası bedelinin yine ... Sigorta AŞ' den ... plakalı yolcu minibüsünün maksimum ticari kasko poliçesine göre yolcu başına ödenmesi gereken 3.000,00 YTL koltuk sigortası bedelinin kaza tarihinden itibaren ayrı ayrı yasal faizi ile birlikte tahlisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini talep ettiklerini belirtmişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulü ile 4.087,50 TL'nin ödeme tarihi olan 28/08/2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüne, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.
HUMK'nun 45 ve devamı maddeleri uyarınca davaların birleştirilmesine karar verilmesi halinde sadece bunların yargılaması birlikte yürütülmekte olup, her dava bağımsız karakterini korumaktadır. Bu durumda mahkemece, her dava için ayrı ayrı hüküm kurulmalı, yargılama gideri ve vekalet ücreti her dava için ayrı ayrı belirlenmelidir.
Somut olayda mahkemece verilen kararda, asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı hüküm kurulmadan bir dava açılmış gibi tek bir hüküm kurulması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Kabule göre; dava kısmen kabul kısmen reddedildiğine göre, mahkemece, kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine A.A.Ü.T. uyarınca, reddedilen kısım üzerinden maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru görülmemiştir.
4-Kabule göre; davacılar vekilinin manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkında hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K.nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nasafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulüyle davacılardan desteğin eşi ve çocukları için takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın tüm davacılar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenle resen, (3) nolu bentte açıklanan nedenle davalılar vekilinin ve (4) nolu bentte açıklanan nedenle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalılara geri verilmesine 10/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.