1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

3. Hukuk Dairesi 2017/10884 E. , 2018/11717 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
3. Hukuk Dairesi 2017/10884 E. , 2018/11717 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalılar ile yaptıkları 30.05.2012 tarihli satış sözleşmesine göre, ... ili Keçiören ilçesi 32076 ada 6 parselde kain gayrimenkulün 2 no.lu bağımsız bölümü satın aldığını ve 17.000,00.TL ödemesine rağmen davalıların devir işlemlerini gerçekleştirmediğini, ödemiş olduğu 17.000,00 TL'nin 30.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış ancak davaya cevap vermemişler, duruşmalara katılmamışlardır.
Mahkemece; davanın kabulü ile, 17.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Dava, harici taşınmaz satış sözleşmesi gereğince ödendiği iddia olunan paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Kural olarak, tapuya kayıtlı taşınmazların satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığı sürece geçersizdir (TMK 706, TBK 237, Tapu Kanunu 26, Noterlik Kanunu 60.maddesi). Geçersiz olduğu için de, taraflarına hak ve borç doğurmaz. Ancak, taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kuralları gereğince geri isteyebilirler.
Dosya kapsamından; 30.05.2012 tarihli gayrımenkul satış mukavelesi başlıklı adi yazılı belge içeriğine göre 32076 ada 6 parselde kain gayrimenkulün 2 nolu bağımsız bölümün 60.000,00 TL bedelle ...'a satışının kararlaştırıldığı, 17.000,00 TL'nın nakit olarak peşin ödendiğinin belgeye yazıldığı, belgenin satıcı olarak ...'e vekaleten Fevzi Çördükçü, şahit olarak ... ve satılmış Türk ve alıcı olarak ... tarafından imzalandığı, belge fotokopisinin tüm davalılara uyarılı davetiye ile tebliğ edildiği, beyanda bulunmazlar ve duruşmaya katılmazlarsa belge altındaki imzaların kendilerine ait kabul edileceği uyarısına rağmen duruşmaya katılmadıkları ve beyanda bulunmadıkları, ...'ın, dava konusu dairenin bulunduğu taşınmazın kat irtifakından önce arsa sahibi olduğu ve dava konusu taşınmazda hissedar olduğu anlaşılmıştır.
Davalılardan ... tapu kaydında hissedar olarak gözükmekte ise de, dava konusu satış sözleşmesinde şahit olarak imzası bulunmaktadır. Satışı yapan ...'e vekaleten ...olduğu anlaşıldığından, dava konusu sözleşme, üzerinde satıcı olarak imzası bulunmayan davalı ... hakkında hüküm doğurmayacaktır.
Hal böyle olunca mahkemece, sözleşmede şahit sıfatıyla imzası bulunan davalı ... yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması doğru görülmemiş bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.