17. Hukuk Dairesi 2016/4502 E. , 2019/26 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
17. Hukuk Dairesi 2016/4502 E. , 2019/26 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 14.02.2012 tarihinde, müvekkilinin ağabeyine ait hasat yeri ve depo gibi amaçlar için kullanılan evin bahçesinde, trafik sigortası olmayan dava dışı ... sevk ve idaresindeki durma halindeki biçerdöverin aniden hareket ederek müvekkilinin bacağını içine çektiğini ve müvekkilinin ağır yaralandığını, sol bacağının diz altından kesilerek malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayın karayolunda gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Bir zararın, zorunlu trafik sigortası teminatı kapsamına girebilmesi için o zararın motorlu araç ile karayolunda meydana getirilmiş olması gerekir. KTK’nun 3. maddesinde karayolu, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Ancak, anılan Yasa’nın 2. maddesinde de bu kanunun karayolunda uygulanacağı hükme bağlandıktan sonra, aksine hüküm bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan
kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerlerin, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, mahkemece davaya konu kaza yerinin karayolu dışında olduğu ve KTK'nın 2.maddesi kapsamında değerlendirilebilecek yerlerden de olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2012/1415 soruşturma ve 2012/967 karar sayılı dosya sureti içerisinde yer alan kroki, olay yeri tespit tutanağı, ifadeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile mahkemece yapılan keşif sırasında çekilen olay yeri resimleri ve alınan bilirkişi raporuna göre; olayın gerçekleştiği yerin davacının ağabeyine ait evin avlusu(bahçesi) olup olay yerinin yakınında yol bulunduğu ve davacının biçerdövere mısır çuvalı boşaltırken biçerdöverin ani hareketi nedeniyle bacağının merdaneye sıkışması şeklinde kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin 2918 sayılı KTK'nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan, meydana gelen zararın teminat kapsamında olduğunun kabulü gerekir. H.G.K.'nın kararı da bu yöndedir. Bu durumda rizikonun teminat kapsamında olduğu kabul edilerek, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, 14.02.2012 tarihinde, müvekkilinin ağabeyine ait hasat yeri ve depo gibi amaçlar için kullanılan evin bahçesinde, trafik sigortası olmayan dava dışı ... sevk ve idaresindeki durma halindeki biçerdöverin aniden hareket ederek müvekkilinin bacağını içine çektiğini ve müvekkilinin ağır yaralandığını, sol bacağının diz altından kesilerek malul kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, olayın karayolunda gerçekleşmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Bir zararın, zorunlu trafik sigortası teminatı kapsamına girebilmesi için o zararın motorlu araç ile karayolunda meydana getirilmiş olması gerekir. KTK’nun 3. maddesinde karayolu, trafik için kamunun yararlanmasına açık olan arazi şeridi, köprüler ve alanlar olarak tanımlanmıştır. Ancak, anılan Yasa’nın 2. maddesinde de bu kanunun karayolunda uygulanacağı hükme bağlandıktan sonra, aksine hüküm bulunmadığı hallerde, karayolu dışındaki alanlardan
kamuya açık olanlar ile park, bahçe, park yeri, garaj, yolcu ve eşya terminali, servis ve akaryakıt istasyonlarında karayolu taşıt trafiği için faydalanılan yerlerin, erişme kontrollü karayolunda ve para ödenerek yararlanılan karayollarının kamuya açık kesimlerinde ve belirli bir karayolunun bağlantısını sağlayan deniz, göl ve akarsular üzerinde kamu hizmeti gören araçların, karayolu araçlarına ayrılan kısımlarında da bu kanun hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Somut olayda, mahkemece davaya konu kaza yerinin karayolu dışında olduğu ve KTK'nın 2.maddesi kapsamında değerlendirilebilecek yerlerden de olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2012/1415 soruşturma ve 2012/967 karar sayılı dosya sureti içerisinde yer alan kroki, olay yeri tespit tutanağı, ifadeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı ile mahkemece yapılan keşif sırasında çekilen olay yeri resimleri ve alınan bilirkişi raporuna göre; olayın gerçekleştiği yerin davacının ağabeyine ait evin avlusu(bahçesi) olup olay yerinin yakınında yol bulunduğu ve davacının biçerdövere mısır çuvalı boşaltırken biçerdöverin ani hareketi nedeniyle bacağının merdaneye sıkışması şeklinde kazanın meydana geldiği anlaşılmıştır. Dolayısıyla davaya konu trafik kazasının meydana geldiği yerin 2918 sayılı KTK'nun 2. maddesi gereğince karayolu bağlantısı olduğundan, meydana gelen zararın teminat kapsamında olduğunun kabulü gerekir. H.G.K.'nın kararı da bu yöndedir. Bu durumda rizikonun teminat kapsamında olduğu kabul edilerek, taraf delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.