1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

17. Hukuk Dairesi 2018/213 E. , 2019/18 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
17. Hukuk Dairesi 2018/213 E. , 2019/18 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davaya konu olay tarihinde yurda usulsüz giren ... plakalı sigortasız aracın, davacının eşi ... nin idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacının ölenin desteğinden yoksun kaldığını, davalıya başvuru yapılmış ise de desteğin geliri asgari ücret kabul edilip eksik tazminat hesaplandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.500,00 TL. tazminatın temerrüt tarihinden işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 20.03.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, taleplerini 35.829,00 TL'ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, davaya konu kazayı yapan yabancı plakalı aracın yurda usulsüz girdiğinin davacı tarafça kabul edildiği de dikkate alındığında trafik sigortası yaptırması zorunlu araç olmadığını, bu aracın sebep olduğu zarardan sorumluluklarının doğmayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kaza tarihindeki limitle sınırlı biçimde ve araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını, gerekli belgelerle yapılmış usulüne uygun başvuru olmadığından temerrüde düşürülmediklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 35.829,00 TL. tazminatın 21.02.2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak
düzenlenen uzman bilirkişi raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre; davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan ölüm nedeniyle, ölenin yakınının, destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
TBK'nun 53. maddesi (eski BK'nun 45/2. md.) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için, öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icap eder.
Dava dilekçesinde, desteğin sağlığında Vodafone bayiliğini de yaptığı, cep telefonu ve aksesuarları satış işi yapan dükkanı işlettiği, aylık gelirinin ortalama 15.000,00 TL. olduğu iddia edilmiş; desteğin işini ispat bakımından vergi levhası örneği sunulmuştur. Hükme esas alınan 02.03.2015 tarihli aktüer raporunda, ölüm tarihinde 60 yaşında olmakla birlikte aktif çalışma hayatını sürdüren desteğin, 65 yaşına kadar aktif devresinin devam edeceği kabul edilip, ... A.Ş. tarafından bildirilen aylık ortalama 3.000,00 TL. gelir esas alınmak suretiyle, aktif devre hesabının yapıldığı görülmektedir.
Desteğin gelirinin belirlenmesi bakımından, Ticaret Odası'na yazı yazılmış ise de gelir tespiti yapılamamış, vergi mükellefiyeti son bulan desteğin oda kaydının silindiği bildirilmiştir. Desteğin sadece Vodafone bayisi olmadığı, bunun dışında cep telefonu ve aksesuarlarının satışı işini de yaptığı davacı tarafça iddia edildiğine göre, ... A.Ş'nin soyut ve ortalama bayilik kazancı bildiren yazısındaki gelir üzerinden hesaplama yapılması doğru değildir. Desteğin gelirinin tespiti için yapılan araştırma yetersizdir.
Bu durumda mahkemece; vergi mükellefi olarak işyeri işleten ve ... A.Ş'nin bayiliğini de yapan desteğin gelirinin saptanması için; ilgili Vergi Dairesi'ne ve SGK'ya müzekkere yazılıp vergi kayıtları ve SGK kayıtlarının getirtilmesi, bu belgeler ile desteğin işlettiği işletmeye ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde, desteğin gelirinin belirlenmesi konusunda mali müşavir bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılması; ... A.Ş'nin ticari kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp desteğin kaza tarihine yakın zaman diliminde, adı geçen şirketten elde ettiği bayilik kazancı tutarı yine cep telefonu ve aksesuarı ile iştigali tespit edilirse şahsi katkısı da değerlendirilerek belirletilmesi; anılan tüm bu araştırmaların sonuçları dahilinde gerçek gelirin net biçimde saptanmasından sonra, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden, tazminat hesabı konusunda ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE;(2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 14/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.