17. Hukuk Dairesi 2019/4228 E. , 2020/8500 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 8.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen yerel mahkeme kararının davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi’nce verilen istinaf talebinin reddine ilişkin kararının davalı vekilince duruşmalı olarak temyizi talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 01.12.2020 Salı günü taraflardan gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 28/03/2016 tarihinde davacının desteği(oğlu) ...'ın sürücüsü, diğer destek (eşi) işleten ...'ın ise içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalının ... sigortacısı (13/08/2015-13/08/2016) olduğu aracın sürücüsünün tam kusuru ile gerçekleşen çift taraflı kaza sonucunda davacının her iki desteğinin de yaşamını yitirdiğini ve davacının destekten yoksun kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili, 24/04/2017 tarihinde dava değerini 175.835,70 TL (müteveffa ...’ın ölümü nedeniyle 86.074,88 TL ve müteveffa ...’ın ölümü nedeni ile 89.760,82 TL) olarak ıslah etmiştir.
Davalı vekili; kazada vefat eden müteveffa ...'ın 3.kişi olmayıp sigortalı aracın işleteni ve sigorta sözleşmesinin tarafı olması sebebiyle ve yine davacının desteği müteveffa ...'ın ise kazanın oluşumunda %100 kusurlu olması nedeniyle destek zararının 01/06/2015 tarihinde yürürlüğü giren Trafik Sigortası Genel Şartları gereğince teminat dışı olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk derece mahkemesince, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, alınan bilirkişi raporu kapsamında davanın kabulü ile toplam 175.835,70 TL destekten yoksun kalma tazminatının dava tarihi olan 11/04/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ve davalı ... sigorta limiti ile sınırlı olmak üzere davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi’nce 'davalı vekilinin istinaf sebeplerini belirtmeksizin süre tutum dilekçesiyle istinaf dilekçesi verdiği, bu durumda hükmün istinaf incelemesinin sadece kamu düzeniyle ilgili olan hususlarla sınırlı olarak yapılabildiği (HMK m.355) ve yerel mahkeme kararında da kamu düzenine aykırılık bulunmadığının anlaşıldığı' gerekçesiyle istinaf başvurusunun HMK 353/1-b/1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-İstinaf talebinde bulunan davalı vekili, ilk derece mahkemesi gerekçeli kararının 27.10.2017 tarihinde tebliği üzerine, 03.11.2017 tarihinde 'gerekçeli istinaf dilekçesinin sunulacağını' bildiren süre tutum dilekçesini sunmuş, 07.11.2017 tarihinde ise UYAP üzerinden gerekçeli istinaf dilekçesini göndermiş ise de, Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesinde davalı tarafın 07.11.2017 tarihinde gönderdiği gerekçeli istinaf dilekçesinin gözden kaçırılarak incelenmediği, yalnızca 03.11.2017 tarihli süre tutum dilekçesi dikkate alınarak kamu düzenine aykırılık yönünden inceleme yapıldığı ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ayrıca hükmün sonuç kısmında her bir talep hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir (HMK m. 297/2).
O halde davalı vekilinin 07.11.2017 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği dilekçesindeki istinaf nedenleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken istinaf sınırlamasının hatalı yapılması ve bu hatalı sınırlandırmaya göre davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın karar veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
17. Hukuk Dairesi 2019/4228 E. , 2020/8500 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 6 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 12 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 21 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 5 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat