17. Hukuk Dairesi 2018/900 E. , 2020/92 K.


Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

17. Hukuk Dairesi 2018/900 E. , 2020/92 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi


Taraflar arasındaki tahkim davası hakkında davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

- K A R A R -

Başvuran (davacı) vekili; davalı ... nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı, müvekkilinin içerisinde yolcu olarak bulunduğu, ... ’un yönetimindeki aracın 08/01/2012 tarihinde tek taraflı yaptığı trafik kazası nedeniyle müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını, sigorta şirketine yapılan başvuru neticesinde müvekkiline 20/03/2013 tarihinde fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak 46.005,00 TL tazminat ödendiğini, ancak yapılan ödemenin yeterli olmadığını beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı taraf (davalı) vekili; kaza nedeniyle, hatır için taşınan davacının %22 oranındaki iş gücü kaybına karşılık olarak aktüerya raporu ile hesaplanan 46.005,00 TL.'nin başvuru sahibine aynen ödendiğini, müvekkili şirketin üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini beyanla, başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu Uyuşmazlık Hakem Heyetinin 09/08/2016 tarih, 2016/15217 Esas -2016/22492 sayılı kararı ile; başvurunun kabulüne, 89.082,27 TL tazminatın 20/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ... Sigorta A.Ş.'den alınarak başvuru sahibine ödenmesine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine İtiraz Hakem Heyetince 24/10/2016 tarih ve 2016/İHK -2799 sayılı kararı ile itirazın reddine dair verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi tarafından; İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/4182 D.İş-2016/4182 D.İş K. sayılı ve 18/11/2016 tarihli kararı ile saklanmasına karar verilen, Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti'nin 24/10/2016 tarih ve 2016/İHK -2799 sayılı kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b/1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı BK.’nun 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirim yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.
Karşı taraf (davalı) sigorta şirketi vekili, tahkim yargılaması sırasında sunduğu cevap dilekçesi içeriğinde hatır için taşınan müracaatçının başvurusu üzerine söz konusu kaza nedeniyle meydana gelen %22 maluliyet oranına göre müvekkili şirket tarafından 46.005,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını ve müvekkili şirketin bir sorumluluğu kalmadığını beyan etmiştir. Başvuranın (davacı) soruşturma aşamasında vermiş olduğu ifade de; arkadaşı olan sürücü ile Kütahya’ya gitmek üzere yolda buluştuklarını, kendisinin uyuduğu sırada kazanın meydana geldiğini, arkadaşından şikayetçi olmadığını beyan ettiği ancak ne için birlikte seyahat ettiklerinin belirtilmediği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti ve İtiraz Hakem Heyeti, davalının bu savunması ile ilgili olarak herhangi bir değerlendirme yapmaksızın ve kararını gerekçelendirmeksizin hüküm tesis etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi ise davalı vekilinin Tahkim yargılaması aşamasında, hatır indirimine yönelik bir iddiasının ve itirazının bulunmadığı, bu hususun sadece istinaf başvuru dilekçesinde dile getirdiği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında Hakem Heyetince; davalıya sigortalı araç içerisinde yolcu konumunda bulunan davacının hatır için taşınıp taşınmadığı, taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları gözönüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması, BK'nın 43. madde hükmüne göre tazminattan indirim yapılıp yapılmayacağı karar yerinde tartışılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, Bölge Adliye Mahkemesi’nce, eksik incelemeyle bu hususa yönelik davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi’nin davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de; sigortacılık yasası 30/17 md. ve 19.01.2016 tarihli ve 29598 Resmi Gazetede yayımlanarak Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16. maddesinin 13. fıkrasına '(13) (Ek:RG-19/1/2016-29598) tarafların avukat ile temsil edildiği hallerde, taraflar aleyhine hükmedilecek vekâlet ücreti, her iki taraf için de Avukatlık Asgarî Ücret Tarifesinde yer alan asliye mahkemelerinde görülen işler için hesaplanan vekâlet ücretinin beşte biridir.' Hükmü eklenmiştir. Heyetçe verilen 09.08.2016 tarihli kararda davacı lehine hükmedilecek vekalet ücreti için Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16.13 maddesinin uygulanması gerektiği gözönüne alınarak AAÜT'nin 13. maddesi gereğince hesaplanan 6.013,97 TL vekalet ücretinin 1/5'i oranında vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken tam nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu
bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderilmesine 27.01.2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2020 Yılı Kararları” sayfasına dön