1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

18. Hukuk Dairesi 2015/14022 E. , 2016/13106 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
18. Hukuk Dairesi 2015/14022 E. , 2016/13106 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Dava dilekçesinde, derneğin feshine ve tasfiyesine karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bilgi ve belgeler okunup gereği düşünüldü:
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti yanında tasfiyesine de karar verilmesini istemiş, mahkemece tasfiye talebi yönünden görevsizlik kararı verilmiştir.
01 Ekim 2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun Görevin Belirlenmesi ve Niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Aynı Kanunun 382. maddesinde çekişmesiz yargıya tabi işler sayılmış, 383. maddesinde ise çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça sulh hukuk mahkemesinin olduğu ifade edilmiştir. Derneklerin tasfiyesini düzenleyen 5253 sayılı Dernekler Kanununun 15. maddesinde açıkça sulh hukuk mahkemesi dışında bir mahkemeye görev verilmediği ve derneklerin tasfiyesinin çekişmesiz işlerden olduğu anlaşılmaktadır.
Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gözönüne alındığında derneğin tasfiyesi istemine ilişkin davada görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu kabul edilerek işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçe ile görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 20.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.