18. Hukuk Dairesi 2016/10144 E. , 2016/12890 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
18. Hukuk Dairesi 2016/10144 E. , 2016/12890 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraf vekillerince yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçeleri ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 17.09.2015 gününde temyiz edenlerden davacı vekili Av.... geldi. Davalı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle mahalline geri çevrilmiş olup, bu kez iade edilmekle dosyadaki bilgi ve belgeler okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dava konusu taşınmazın 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca, bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurlar ile her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ayrıca ilgililerin de beyanını dikkate alarak düzenleyeceği gerekçeli bir değerlendirme raporunda kamulaştırma bedelini tespit etmelidir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, iklim koşullarının elverdiği bazı yörelerde bir ürün hasat edildikten sonra toprağın yeniden hazırlanıp ikinci uygun ürün ekilebilmektedir. Bir yılda birden fazla ürün alınma imkanı bulunan yerlerde ülke genelinde bir yıldaki ikinci ürünün hazırlık ve yetiştirme süreleri de dikkate alındığında yılı aşan süre gerektiği de gözetilerek, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün münavebe esası uygulanarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Buna göre bilirkişi kurulunca, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün alınabileceği dikkate alınarak yıllık net gelirlerinin tümü üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, buğday %25, kavun %75 alınmak üzere, bir yılda iki ürün (buğday-kavun) üzerinden değerlendirme yapıldığı izlenimi uyandıracak şekilde ve ürünlerin net gelirlerine yüzdelik oranla değer biçilerek bedel tespiti yapan bilirkişi kurul raporuna göre karar verilmesi,
2-Mahkemece, kuru tarım arazisinde münavebeye alınan buğday ve kavunun 2014 yılı itibarıyla, dekar başına ortalama verimi, dekar başına ayrıntılı üretim gideri (tüm masraflar kalem kalem belirtilerek) ve kilogram başına toptan satış fiyatını gösterir veri cetvelinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden, ilçe müdürlüğünde bulunmaması halinde çevre ilçe müdürlüklerinden getirtilmeden karar verilmiş olması,
3-Dava konusu taşınmazın bir kısmı bilirkişi raporlarında bağ olarak belirlenmiş olduğuna göre taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerlendirme yapılırken ekonomik olarak değer ifade eden ilk ürününün (yaş üzümün) verim, üretim gideri ve ortalama satış fiyatlarının gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek bu ürün üzerinden bildirilen veriler esas alınarak değer belirlenmesi gerekirken, işleme tabi tutulduktan sonra elde edilen kuru üzüm üretimine göre değerlendirme yapılmış olması,
4-Dava konusu taşınmazların bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen objektif değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında, tarım arazisi olarak kabul edilen kısım için %300, bağ olarak kabul edilen kısım için ise %150 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, %30 objektif artış veren bilirkişi raporunun karara esas alınması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması taraf vekillerince yasal süresi içinde verilen temyiz dilekçeleri ile istenilmekle taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan 17.09.2015 gününde temyiz edenlerden davacı vekili Av.... geldi. Davalı adına gelen olmadı. Gelen vekilin sözlü açıklaması dinlendikten sonra dosya eksiklik nedeniyle mahalline geri çevrilmiş olup, bu kez iade edilmekle dosyadaki bilgi ve belgeler okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
1-Dava konusu taşınmazın 2942 Sayılı Yasanın 4650 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendi uyarınca, bilirkişi kurulu arazi niteliğindeki taşınmazın, kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini esas tutarak, bedelin tespitinde etkili olacak bütün nitelik ve unsurlar ile her unsurun ayrı ayrı değerini belirtmek suretiyle ayrıca ilgililerin de beyanını dikkate alarak düzenleyeceği gerekçeli bir değerlendirme raporunda kamulaştırma bedelini tespit etmelidir.
Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre, iklim koşullarının elverdiği bazı yörelerde bir ürün hasat edildikten sonra toprağın yeniden hazırlanıp ikinci uygun ürün ekilebilmektedir. Bir yılda birden fazla ürün alınma imkanı bulunan yerlerde ülke genelinde bir yıldaki ikinci ürünün hazırlık ve yetiştirme süreleri de dikkate alındığında yılı aşan süre gerektiği de gözetilerek, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün münavebe esası uygulanarak değerlendirme yapılması gerekmektedir. Buna göre bilirkişi kurulunca, iki yılda üç ürün veya üç yılda dört ürün alınabileceği dikkate alınarak yıllık net gelirlerinin tümü üzerinden hesaplama yapılması gerekirken, buğday %25, kavun %75 alınmak üzere, bir yılda iki ürün (buğday-kavun) üzerinden değerlendirme yapıldığı izlenimi uyandıracak şekilde ve ürünlerin net gelirlerine yüzdelik oranla değer biçilerek bedel tespiti yapan bilirkişi kurul raporuna göre karar verilmesi,
2-Mahkemece, kuru tarım arazisinde münavebeye alınan buğday ve kavunun 2014 yılı itibarıyla, dekar başına ortalama verimi, dekar başına ayrıntılı üretim gideri (tüm masraflar kalem kalem belirtilerek) ve kilogram başına toptan satış fiyatını gösterir veri cetvelinin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden, ilçe müdürlüğünde bulunmaması halinde çevre ilçe müdürlüklerinden getirtilmeden karar verilmiş olması,
3-Dava konusu taşınmazın bir kısmı bilirkişi raporlarında bağ olarak belirlenmiş olduğuna göre taşınmazın olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir üzerinden değerlendirme yapılırken ekonomik olarak değer ifade eden ilk ürününün (yaş üzümün) verim, üretim gideri ve ortalama satış fiyatlarının gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilerek bu ürün üzerinden bildirilen veriler esas alınarak değer belirlenmesi gerekirken, işleme tabi tutulduktan sonra elde edilen kuru üzüm üretimine göre değerlendirme yapılmış olması,
4-Dava konusu taşınmazların bulunduğu yer, konumu ve bilirkişi raporunda belirtilen objektif değer artışına etki eden hususlar dikkate alındığında, tarım arazisi olarak kabul edilen kısım için %300, bağ olarak kabul edilen kısım için ise %150 oranında objektif değer artışı uygulanması gerekirken, %30 objektif artış veren bilirkişi raporunun karara esas alınması,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 12.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.