18. Hukuk Dairesi 2015/6790 E. , 2016/1433 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
18. Hukuk Dairesi 2015/6790 E. , 2016/1433 K.
'İçtihat Metni'
Davacı ... ile davalılar .... aralarındaki ... İli ....Köyü 3778 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasına dair.... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.05.2013 günlü ve 2012/362-2013/512 sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında Dairece verilen 09.12.2014 günlü ve 2014/10120-17911 sayılı ilama karşı bir kısım davalılar vekili Av.... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bir kısım davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarında tespit edilen bedele öngörülen dört aylık makul sürenin bitim tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğinden hükmün bu nedenle de düzeltilerek onanması yerine salt idarece fazladan yatırılmış paranın varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye iadesi yönünden düzeltilerek onama yapıldığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 09.12.2014 gün ve 2014/10120 Esas-2014/17911 Karar sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına karar verilip dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin yeniden incelenmesi sonucunda;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-.... Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi'nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, ilk karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalılar adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece fazla ödenen bedelin davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş olan faizi ile birlikte iadesi yolunda hüküm kurulması,
Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendinin beşinci satırında yer alan 'tespiti ile' sözcüğünden sonra gelmek üzere 'bu bedele 21.06.2003 tarihinden itibaren ilk karar tarihi olan 09.09.2003 tarihine kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle davalılara ödenmesine' ibaresi eklenmek, yine gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin beşinci ve altıncı satırında yer alan 'fazla ödenen 125.382,76 TL bedelin davalı taraflarca bankadan çekilmesine kadar ki işlemiş olduğu faizi ile birlikte' sözcüklerinin metinden çıkartılarak yerine 'Davacı idare tarafından bozmadan önce bankaya yatırılan 134.551.88 TL bedel ile bozma sonrası hüküm altına alınan 9.169.12 TL bedel arasındaki fark olan 125.382.76 TL'nin davalılara ödenmesine kadar geçen sürede varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte' sözcükleri yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.na 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
Davacı ... ile davalılar .... aralarındaki ... İli ....Köyü 3778 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili davasına dair.... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.05.2013 günlü ve 2012/362-2013/512 sayılı hükmün düzeltilerek onanması hakkında Dairece verilen 09.12.2014 günlü ve 2014/10120-17911 sayılı ilama karşı bir kısım davalılar vekili Av.... tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Bir kısım davalılar vekilinin karar düzeltme istemi üzerine dosya ve eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda; kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davalarında tespit edilen bedele öngörülen dört aylık makul sürenin bitim tarihinden itibaren faiz uygulanması gerektiğinden hükmün bu nedenle de düzeltilerek onanması yerine salt idarece fazladan yatırılmış paranın varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte davacı idareye iadesi yönünden düzeltilerek onama yapıldığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 09.12.2014 gün ve 2014/10120 Esas-2014/17911 Karar sayılı düzeltilerek onama kararının kaldırılmasına karar verilip dosyadaki tüm bilgi ve belgelerin yeniden incelenmesi sonucunda;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1-.... Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi'nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, ilk karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-Mahkemenin ilk kararında tespit edilip idarece davalılar adına bankaya yatırılan bedel ile bozmadan sonra saptanıp hüküm altına alınan bedel arasındaki farkın (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş olan mevduat faizi ile birlikte davacı idareye ödenmesine karar verilmesi gerekirken, mahkemece fazla ödenen bedelin davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar işlemiş olan faizi ile birlikte iadesi yolunda hüküm kurulması,
Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1.bendinin beşinci satırında yer alan 'tespiti ile' sözcüğünden sonra gelmek üzere 'bu bedele 21.06.2003 tarihinden itibaren ilk karar tarihi olan 09.09.2003 tarihine kadar yasal faiz uygulanmak suretiyle davalılara ödenmesine' ibaresi eklenmek, yine gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin beşinci ve altıncı satırında yer alan 'fazla ödenen 125.382,76 TL bedelin davalı taraflarca bankadan çekilmesine kadar ki işlemiş olduğu faizi ile birlikte' sözcüklerinin metinden çıkartılarak yerine 'Davacı idare tarafından bozmadan önce bankaya yatırılan 134.551.88 TL bedel ile bozma sonrası hüküm altına alınan 9.169.12 TL bedel arasındaki fark olan 125.382.76 TL'nin davalılara ödenmesine kadar geçen sürede varsa işlemiş mevduat faizi ile birlikte' sözcükleri yazılmak suretiyle 6100 sayılı HMK.na 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde gözetilerek HUMK.nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 08.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.