1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

Yalnız Usulüne Uygun Temyiz Satış İşlemlerini Durdurur.

Gönderilme zamanı: 24 Kas 2021, 10:57
gönderen Hepsihukuk
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 1966/23
Karar No : 1968/5
Tarih : 21.2.1968


TAKİP HUKUKUNDA TEMYİZİN İCRA İŞLEMLERİNE ETKİSİ ( Satış Dışındaki İşlemleri Durdurmaması )
İCRA HUKUKUNDA TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİ KARARININ KABUL EDİLMEMESİ ( Temyiz Dilekçesinin Cevap Layihasıyla Birlikte Yargıtay`a Gönderileceği )
TEMYİZ YOLUNA BAŞVURULMASI ( İcra İşlemlerine Etkisi )
İCRA İŞLEMLERİNİN TEMYİZİ ( İşlemlere Etki Yapmayacağı - Kanuni Şartları Haizse Yalnız Satış İşlemlerini Durduracağı )
TEMYİZ ( İcra İşlemlerinin Etkilenmeyeceği - Kanuni Şartları Haizse Yalnız Satış İşlemlerini Durduracağı )
SATIŞIN DURMASI ( İcra İşlemlerinde - Kanuni Şartları Haiz Temyiz İle )



ÖZET :

1 - Temyiz; kanuni süre geçtikten sonra yapılmış veya temyizi kabilolmayan bir karara taalluk etmiş veya vazgeçme sebebiyle itiraz ve şikayetinreddine yahut süresi geçmiş bir şikayete taalluk edip, merci hakimi yalnız busebeplerle temyiz isteğini reddetmiş ise, temyiz isteyenin isteği üzerinetemyiz dilekçesinin, karar örneği ve diğer tarafın verdiği cevap layihasıylaberaber, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay`a sevk edilmiş olmasının,satış işlemi dahil olmak üzere hiçbir icra işlemini durdurmayacağına,

2 - Kanuni şartları haiz, usulüne göre ve süresinde yapılmış temyizisteğinin, yalnız satış işlemlerini durdurup diğer icra işlemlerine etkiyapamayacağına, karar verilmiştir.


DAVA :

İcra tetkik merciinin takip hukukuna müteallik kararları aleyhinetemyiz yoluna müracaat halinin, borçlunun üzerinde veya üçüncü şahıszimmetinde iken haciz veya sair suretlerle tahsil edilerek icra veznesinekonulan paraların alacaklıya verilmesine engel olup olmayacağı hususundaYargıtay İcra ve İflas Dairesi`nin çoğunlukla verilmiş 30.12.1944 tarihli,3856/3953 sayılı ve 24.3.1958 tarihli 1894/1843 sayılı ilamları arasındaiçtihat uyuşmazlığı bulunduğu bildirilmiş, sözü edilen ilamlar ve dairebaşkanının yazılı mütalaası, Birinci Başkan tarafından Yargıtay İçtihadıBirleştirme Hukuk Kısmı Genel Kurulu`nca tevdi edilmiş olmakla, 21.2.1968Çarşamba günü toplanan Kurul`da ilamlar ve yazılı mütalaa okunduktan veilamlar arasında içtihat uyuşmazlığı bulunduğu oybirliği ilekararlaştırıldıktan sonra, gereği görüşülüp konuşuldu, neticede :


KARAR :

Söz konusu Yargıtay ilamlarındaki içtihat uyuşmazlığı ; borçlununüzerinde veya üçüncü şahıs zimmetinde iken ( İcra ve İflas Kanunu, Mad.89 )haczedilerek icra veznesine alınan veya sair suretlerle tahsil olunan paralarainhisar etmektedir. Mahcuz malın satılması suretiyle elde edilen paranın,ihale kesinleşmeden alacaklıya teslim edilip edilemeyeceği haline, builamların şümulü bulunmadığı için bu cihet tartışma ve oylama konusuyapılmamıştır. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu`nun 443`üncü maddesinde ;temyiz yoluna başvurmanın, gayri menkule ve buna müteallik ayni haklara, aileve şahsın hukukuna taalluk edenler müstesna olmak üzere, hükmün icrasınıdurdurmayacağı, ancak; temyiz yoluna başvuran, neticede haksız çıktığıtakdirde, hüküm altına alınan parayı ödeyeceğine veya malı teslim edeceğinedair kuvvetli kefalet göstermek veyahut hükmedilmiş olan para ve eşyayı resmibir mevkiye yatırmak veya hasmı tarafından malları ve emlaki haczettirilmişolmak şartıyla Yargıtay`ın, istek üzerine, ivedilikle icranın durmasına kararverebileceği belirtilmiştir. Bu hüküm, umumi mahkemelerin menkul mallara,para ve teminat alacaklarına ilişkin nihai kararlarının infaz şekli ilealakalıdır. Böyle bir ilamın kesinleşmeden dahi icrası mümkündür. Mücerrethükmün temyiz edilmiş olması, Yargıtay`dan "İcranın durdurulması" kararıalınmadıkça, satış da dahil olmak üzere, hiçbir takip işlemini durdurmaz.

Takip hukukuna ait icra işleri ile tetkik mercii kararlarına gelince ; bugibi kararların temyiz edilmesi halinin hukuki sonuçları, Hukuk UsulüMuhakemeleri Kanunu`nun 443`üncü maddesi hükmüne bağlanmamıştır. Bu hal, İcrave İflas Kanunu`na konulmuş hükümlerle çözülmüştür. Olay ile ilgili aynıKanun`un 364`üncü maddesinin üçüncü fıkrasında; "temyiz yoluna başvurmanın,satıştan başka icra işlemlerini durdurmayacağı" gösterilmiş, fakat Hukuk UsulüMuhakemeleri Kanunu`nun 443`üncü maddesinde olduğu gibi, Yargıtay`ın teminatkarşılığında icranın durdurulmasına karar verebileceğine dair bir hüküm sevkeylememiştir. 18.2.1965 tarihinde kabul edilen 2004 sayılı İcra ve İflasKanunu`nun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına ve bazı madde ve fıkralareklenmesine dair 538 sayılı Kanun`un kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluylatakibe yöneltilen "borca itiraz" halinin incelenmesi usulünü tespit eden169a. maddesinin son fıkrasında her ne kadar, "kambiyo senedine mahsus takipteborca itirazın reddi kararının hiçbir icra işlemini durdurmayacağı, şu kadarki; borçlu 33`üncü maddenin üçüncü fıkrasına göre teminat gösterirse icranınduracağı" hükmü konulmuş ise de, bu husus, içtihadı birleştirme konusu dışındakalmaktadır.

İcra ve İflas Kanunu`nun 365`inci maddesinde ; "takip hukukuna müteallikkarar aleyhindeki temyiz, kanuni süre geçtikten sonra yapılmış veya temyizikabil olmayan bir karara veya vazgeçme sebebiyle itiraz ve şikayetin reddineveyahut müddeti geçmiş bir şikayete taalluk etmiş ise, tetkik merciinin busebeplerle temyiz isteğinin reddine karar vereceği, temyiz eden kişi bu kararıkabul etmediği takdirde, temyiz dilekçesi diğer tarafa tebliğ edildiktensonra, karar örneği ve verilirse cevap layihasıyla birlikte Yargıtay`agönderileceği, bu halde, satış da dahil hiçbir icra işleminin durmayacağı"belirtilmiştir. Kanun koyucu, takip ve icra işlerini sınırlandırmak ,olurolmaz sebeplerle takibi aksatmamak gayesini güttüğünden, tetkikat için icradosyasının değil, karar örneğinin ve temyiz layihalarının Yargıtay`cagönderilmesini uygun bulmuştur.

İcra ve İflas Kanunu`nun takip hukukuna ait kararların temyiz edilmesihaline münhasır hukuki sonuçlarını tespit eden maddeleri hükümlerini, takiphukukunun özelliğini, gerektirdiği emniyet ve sürati, alacaklının mevcutbelgelere ilaveten hakimin kararıyla da teeyyüt eden hakkının sürüncemedebırakılmaması gibi hususları da göz önünde tutarak, kendi bünyesi içindeyorumlamak ve uygulamak zorunluğu vardır. 30.12.1944 tarihli Yargıtay ilamındaher ne kadar, satışın durdurulmasındaki sebepler ve gaye göz önünde tutularak,364 üncü maddenin 3`üncü fıkrasındaki istina hükmünün sair sebeplerle icraveznesine girmiş paralara da teşmil edilmesi ve temyiz sonuna kadarbekletilmesi lüzumuna işaret edilmiş ise de, bu, istisnai hüküm halinde,telafisi imkansız neticeler doğuracak, gerek borçluyu ve gerekse müşteridurumundaki üçüncü şahısları büyük zararlarla karşı karşıya bırakacak "satışmuamelesi"ne hasredilmek lazımdır. Madde metni açık ve kesin olup, bu madde,yorum veya benzetme yoluyla, satış niteliği arz etmeyen ve maddeninkabulündeki maksat ve sebeplere dayanmayan sair icra muamelelerineuygulanamaz.


SONUÇ :

1 - Temyiz; kanuni süre geçtikten sonra yapılmış veya temyizi kabilolmayan bir karara taalluk etmiş veya vazgeçme sebebiyle itiraz ve şikayetinreddine yahut süresi geçmiş bir şikayete taalluk edip, merci hakimi yalnız busebeplerle temyiz isteğini reddetmiş ise, temyiz isteyenin isteği üzerinetemyiz dilekçesinin, karar örneği ve diğer tarafın verdiği cevap layihasıylaberaber, temyiz incelemesi yapılması için Yargıtay`a sevk edilmiş olmasının,satış işlemi dahil olmak üzere hiçbir icra işlemini durdurmayacağına,

2 - Kanuni şartları haiz, usulüne göre ve süresinde yapılmış temyizisteğinin, yalnız satış işlemlerini durdurup diğer icra işlemlerine etkiyapamayacağına, İcra ve İflas Dairesi`nin 24.3.1958 tarihli, 1894/1843 sayılıilamında beliren içtihadın doğru olduğuna, ilk görüşme ve toplantıya ait21.2.1968 tarihinde, mevcudun üçte ikisini aşan çoğunlukla karar verildi.