1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

SIRA CETVELİNE İTİRAZDA TESPİT DEĞİL, EDA HÜKMÜ KURULMASI...

Gönderilme zamanı: 24 Kas 2021, 11:01
gönderen Hepsihukuk
YARGITAY 23. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/2058
KARAR: 2013/2720

Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı M... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, davalı borçlu O...'a ait taşınmazın satışı sonrası Ankara 22. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1459 Esas sayılı dosyasında düzenlenen sıra cetvelinin 1. sırasında davalı M... 'e ayrılan payın gerçek bir alacağa dayanmadığını ileri sürerek, davalıya ayrılan payın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı M... vekili, davanın reddini savunmuştur.

Davalı O..., davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; muvazaa iddiasına dayanılmakla ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, davalı alacaklı borçlu ile aralarında 14.03.2007 tarihli sözleşmeden dolayı borç ilişkisi bulunduğunu iddia etmiş ise de, bu belgenin adi yazılı nitelikte olup, her zaman düzenlemesinin mümkün olduğu, başka delillerle desteklenmediği, icra dosyasındaki takip sürecinin de muvazaa iddiasını desteklediği, davalı alacaklının alacağın muvazaadan ari gerçek bir alacak olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulü ile Ankara 22. İcra Müdürlüğü'nün 2008/1459 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 26.11.2009 tarihli sıra cetvelindeki sıralamanın taraflar yönünden değiştirilerek 2. sırada yer alan davacının alacaklı olduğu Ankara 30. İcra Müdürlüğü'nün 2007/3945 Esas sayılı dosyasının sıra cetvelinde 1.sıraya çıkartılmasına, 1. sırada yer alan davalı M... 'ün alacaklı olduğu Elmadağ İcra Müdürlüğü'nün 2008/2344 (eski 2007/498) Esas sayılı dosyasının sıra cetvelinde 2.sırada yer almasına karar verilmiştir.

Kararı, davalı M... vekili temyiz etmiştir.

İcra ve İflas Kanunu’nun 142. maddesinin 1.fıkrasına göre “Cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklı takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek suretiyle cetvel münderecatına itiraz edebilir”. Bu hükümle, sıra cetvelinde yer alan bir alacaklının diğer alacaklıların alacağının esas ve miktarına itiraz etmeleri düzenlenmiştir. Sıra cetveline itiraz davasında takip borçlusunun davalı sıfatı yoktur. Somut olayda davacının, borçluyu da hasım olarak gösterdiği anlaşıldığından mahkemece, borçlu O... ile ilgili davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, borçlunun da yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmak suretiyle aleyhine hüküm tesisi doğru olmamış ise de, hükmün davalı O... tarafından temyiz edilmemiş olması nedeniyle bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı M... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dava, sıra cetveline itiraza ilişkindir.

Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca alacağın esas ve miktarına yönelik sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde sıra cetvelinin iptaline ya da davanın taraflarının sırasının değiştirilmesine karar verilemeyeceğinden sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasının tahsisine, artan kısmın davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekir. Bu tür davalarda, davanın kabulü halinde tespit değil, eda hükmü kurulmalıdır. Mahkemece bu esaslara uygun olarak bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle davalı M... yararına bozulması gerekmiş ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı M... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazının kabulü ile kararın “HÜKÜM” fıkrasının 1. bendinde “davanın kabulü ile” ibaresinden sonra gelen kısmın hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine “davalı M... 'e ayrılan payın yargılama giderleri ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasının tahsisine, artan kısmın davalı M... 'e ödenmesine” ibaresinin hüküm fıkrasına yazılmasına, kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.