19. Hukuk Dairesi 2016/20336 E. , 2018/6072 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
19. Hukuk Dairesi 2016/20336 E. , 2018/6072 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili,davacı banka tarafından borçlu ...İnş. Tes. Mak. Tic. ve San. Tic. Ltd. Şti'ne kullandırılan nakit kredilerin vadesinde ödenmemesi, gayrinakit kredilerin nakde tahvil edilmesi neticesinde firmanın borçlarının kat edildiğini, söz konusu ihtarnamenin borçlu firma ile müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeye imza atan ..., ... ve M...İnş. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tebellüğ alındığını, ihtarnamede belirtilen süre içerisinde ödemekle yükümlü olunan tutarın tediye edilmemesi üzerine muaccel hale gelen banka alacağının tahsili amacıyla firma kefilleri aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takibe başlandığını, davalılar tarafından yapılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazların iptali ile davalılar hakkında %20'den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibin ipotek veren konumundaki davalılar ... ve ... ile asıl borçlu ...İnşaat açısından başlatılamayacağını,davalılar hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan başka bir takip dosyası derdest iken işbu davaya konu ilamsız icra takibinin başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, her iki takip dosyasının asıl alacak miktarı ve borcun sebeplerinin aynı olduğunu işbu davanın mükerrerlik sebebiyle reddi gerektiğini,ayrıca ödeme emrinde belirtilen borç miktarı ve tabloların davacı banka tarafından tek taraflı hazırlandığını ve işletilen faizlerin fahiş olduğunu, bu miktarlarda faiz yürütülmesinin de hakka ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sunulan genel kredi sözleşmesinde uygulanması gereken akdi faiz oranının belirtilmediği, akdi faiz oranının öncelikle kredi müşterisine bildirilmesi gerektiği, 2008 ve 2011 tarihli sözleşmelerin 1. sayfalarında akdi faiz oranlarının yazılmasına özgü boşlukların doldurulmadığı, 2012 tarihli sözleşmelerde ise akdi faiz oranlarının yazılacağı bir maddenin bulunmadığı, davacı bankanın TCMB'ye bildirdiği %36 akdi faiz oranının bankanın genel mektubunda dahi belirtilmediği, BCH kredileri için fiilen uygulanan akdi faiz oranının %16, bu oranın %100 fazlasının %32 olduğu, ayrıca diğer bankaların uygulamalarına bakıldığında %72 temerrüt faiz oranının fahiş olduğu, akdi faizin tespiti açısından davacı bankacı BCH kredilerine uygulanan akdi faiz oranının esas alınması gerektiği, bu oranlar üzerinden yapılan hesaplamada 10.699.879,59 TL asıl alacak, 225.137,19 TL temerrüt faizi ve 11.256,86 TL BSMV ve belgelendirilen 888,06 TL noter gider olmak üzere toplam 10.937.161,70 TL alacağın tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek üzere takibe geçilmesinde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili,davacı banka tarafından borçlu ...İnş. Tes. Mak. Tic. ve San. Tic. Ltd. Şti'ne kullandırılan nakit kredilerin vadesinde ödenmemesi, gayrinakit kredilerin nakde tahvil edilmesi neticesinde firmanın borçlarının kat edildiğini, söz konusu ihtarnamenin borçlu firma ile müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeye imza atan ..., ... ve M...İnş. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından tebellüğ alındığını, ihtarnamede belirtilen süre içerisinde ödemekle yükümlü olunan tutarın tediye edilmemesi üzerine muaccel hale gelen banka alacağının tahsili amacıyla firma kefilleri aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takibe başlandığını, davalılar tarafından yapılan takibe itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazların iptali ile davalılar hakkında %20'den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, takibin ipotek veren konumundaki davalılar ... ve ... ile asıl borçlu ...İnşaat açısından başlatılamayacağını,davalılar hakkında rehnin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan başka bir takip dosyası derdest iken işbu davaya konu ilamsız icra takibinin başlatılmasının hukuka aykırı olduğunu, her iki takip dosyasının asıl alacak miktarı ve borcun sebeplerinin aynı olduğunu işbu davanın mükerrerlik sebebiyle reddi gerektiğini,ayrıca ödeme emrinde belirtilen borç miktarı ve tabloların davacı banka tarafından tek taraflı hazırlandığını ve işletilen faizlerin fahiş olduğunu, bu miktarlarda faiz yürütülmesinin de hakka ve hukuka aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, sunulan genel kredi sözleşmesinde uygulanması gereken akdi faiz oranının belirtilmediği, akdi faiz oranının öncelikle kredi müşterisine bildirilmesi gerektiği, 2008 ve 2011 tarihli sözleşmelerin 1. sayfalarında akdi faiz oranlarının yazılmasına özgü boşlukların doldurulmadığı, 2012 tarihli sözleşmelerde ise akdi faiz oranlarının yazılacağı bir maddenin bulunmadığı, davacı bankanın TCMB'ye bildirdiği %36 akdi faiz oranının bankanın genel mektubunda dahi belirtilmediği, BCH kredileri için fiilen uygulanan akdi faiz oranının %16, bu oranın %100 fazlasının %32 olduğu, ayrıca diğer bankaların uygulamalarına bakıldığında %72 temerrüt faiz oranının fahiş olduğu, akdi faizin tespiti açısından davacı bankacı BCH kredilerine uygulanan akdi faiz oranının esas alınması gerektiği, bu oranlar üzerinden yapılan hesaplamada 10.699.879,59 TL asıl alacak, 225.137,19 TL temerrüt faizi ve 11.256,86 TL BSMV ve belgelendirilen 888,06 TL noter gider olmak üzere toplam 10.937.161,70 TL alacağın tahsilde tekerrüre sebebiyet verilmemek üzere takibe geçilmesinde hukuka aykırılık olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.