19. Hukuk Dairesi 2017/1354 E. , 2018/6650 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
19. Hukuk Dairesi 2017/1354 E. , 2018/6650 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 23/11/2006 tarihinde bankacılık hizmet sözleşmesi imzalandığını, borçlunun sözleşme gereğince ödemesi gereken kredi kartı borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %40' dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, icra takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği asıl alacak miktarının taleple de bağlı kalınarak 14.964,97 TL, işlemiş faizin 1.018,67 TL, faiz vergisinin 50,93 TL olmak üzere toplam alacağın 16.034,57 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı vekilinin rapora karşı bir diyeceği olmadıklarını belirterek rapora itiraz etmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Davalı kendini vekille temsil ettirmediği halde, lehine vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektirmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirlenen sebeplerle hüküm fıkrasının 'Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen davalı lehine takdir olunan 3.374,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,' şeklindeki bendinin tamamen çıkarılmak suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 23/11/2006 tarihinde bankacılık hizmet sözleşmesi imzalandığını, borçlunun sözleşme gereğince ödemesi gereken kredi kartı borcunu ödemediğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan takibin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve %40' dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, icra takip tarihi itibariyle davacının talep edebileceği asıl alacak miktarının taleple de bağlı kalınarak 14.964,97 TL, işlemiş faizin 1.018,67 TL, faiz vergisinin 50,93 TL olmak üzere toplam alacağın 16.034,57 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle davacı vekilinin rapora karşı bir diyeceği olmadıklarını belirterek rapora itiraz etmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Davalı kendini vekille temsil ettirmediği halde, lehine vekalet ücreti takdiri doğru olmayıp bozmayı gerektirmiş ise de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı Kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nın 5236 sayılı Kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7 maddesi gereğince mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirlenen sebeplerle hüküm fıkrasının 'Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen davalı lehine takdir olunan 3.374,13 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,' şeklindeki bendinin tamamen çıkarılmak suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.