19. Hukuk Dairesi 2016/17937 E. , 2018/2741 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
19. Hukuk Dairesi 2016/17937 E. , 2018/2741 K.
'İçtihat Metni'
....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davacıların davalıya altın satıp teslim ettiklerini, faturanın ve taraflar arasında düzenlenen 5.987,00 TL mutabakat bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, davacıların alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu faturada belirtilen malın davalıya teslim edilmediğini, davalı tarafından faturaya itiraz edildiğini, davalının hesap mutabakatı imzalamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının kendi defterlerine göre 2.000 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 2.000 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Davalı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede; 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 2.080,00 TL’dir. Davalı tarafça temyize konu edilen miktarın 2.000,00 TL olması nedeniyle 17.12.2015 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Davacılar vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün davalı yönünden kesin olması nedeniyle reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 16/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....
'İçtihat Metni'
....
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davacıların davalıya altın satıp teslim ettiklerini, faturanın ve taraflar arasında düzenlenen 5.987,00 TL mutabakat bedelinin ödenmediğini ileri sürerek, davacıların alacağının faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu faturada belirtilen malın davalıya teslim edilmediğini, davalı tarafından faturaya itiraz edildiğini, davalının hesap mutabakatı imzalamadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının kendi defterlerine göre 2.000 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 2.000 TL alacağın faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1- Davalı vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede; 5219 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2015 yılı için 2.080,00 TL’dir. Davalı tarafça temyize konu edilen miktarın 2.000,00 TL olması nedeniyle 17.12.2015 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ¾ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebileceğinden, davalı vekilinin temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2- Davacılar vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede, dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün davalı yönünden kesin olması nedeniyle reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 16/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.....