3. Hukuk Dairesi 2016/18521 E. , 2018/7465 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
3. Hukuk Dairesi 2016/18521 E. , 2018/7465 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davalı ... hakkındaki davanın kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davalı ... vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 03.07.2018 tarihinde davalı ... vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; arsa almak için anlaştığı emlakçı davalı ...'a satış bedeli olan 75.000 TL'yi teslim ettiğini, davalı ...'un diğer davalı noter ... tarafından tanzim edilen vekaletnameye istinaden satış bedelinden 70.000 TL'yi kendisini taşınmazın maliki olarak tanıtan kişiye ödediğini, tapuda satış işlemlerine başlandığı sırada vekaletnamenin sahte olduğunun anlaşıldığını, uğradığı zarardan satış işlemlerini yürüten davalı ... ile sahte vekaletnameyi tanzim eden davalı noterin sorumlu olduğunu ileri sürerek; 70.000 TL'nin davalı ...'tan, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 8.000 TL'nin ise davalı noterden tahsilini talep etmiş; 28.09.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı noter yönünden talebini 70.000 TL'ye artırmıştır.
Davalı ...; davaya konu olayda kendisini taşınmaz maliki olarak tanıtan kişinin kusurlu, diğer davalı noterin ise kusursuz sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini isstemiştir.
Davalı ...; davacının satış bedelini diğer davalı emlakçıya vekaletname düzenlenmeden önce verdiğini, ayrıca taşınmazların haricen satışının geçersiz olması nedeniyle sorumlunun diğer davalı olduğunu, kaldı ki tanzim ettiği vekaletteki kimlik bilgileri ile vekalet veren kişinin nüfus kayıtlarındaki bilgilerin aynı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın, davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesine dayalı noterin sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Somut olayda; davacı, taşınmaza ilişkin satış bedelini, henüz resmi merci önünde yapılacak taşınmaz satışına dair işlem gerçekleşmeden, satış işleminde aracılık yapan davalı ...'a, o da kendisini taşınmaz maliki olarak tanıtan kişiye vermiştir. Bu durumda, satış işlemi gerçekleşmeden, satış bedelini ödeyen davacı tam kusurludur.
Bundan ayrı, vekaletname düzenlenmesi, temsilci atamasına dair hukuki işlemin belgelendirilmesidir. Bu nedenle, vekaletnamenin düzenlenmesine dair işlem tesis edilmesi, zararın ortaya çıkması için yeterli değildir. Zarar, vekaletnameye dayanılarak hukuki işlem yapıldığı tarihte doğacaktır. Buna göre, davalı noter tarafından yapılan işlem ile zarar arasında illiyet bağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafından davalı noter aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davalı ... hakkındaki davanın kabulüne, davalı ... hakkındaki davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davalı ... vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 03.07.2018 tarihinde davalı ... vekili Av. ... ile davacı vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00'e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; arsa almak için anlaştığı emlakçı davalı ...'a satış bedeli olan 75.000 TL'yi teslim ettiğini, davalı ...'un diğer davalı noter ... tarafından tanzim edilen vekaletnameye istinaden satış bedelinden 70.000 TL'yi kendisini taşınmazın maliki olarak tanıtan kişiye ödediğini, tapuda satış işlemlerine başlandığı sırada vekaletnamenin sahte olduğunun anlaşıldığını, uğradığı zarardan satış işlemlerini yürüten davalı ... ile sahte vekaletnameyi tanzim eden davalı noterin sorumlu olduğunu ileri sürerek; 70.000 TL'nin davalı ...'tan, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 8.000 TL'nin ise davalı noterden tahsilini talep etmiş; 28.09.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı noter yönünden talebini 70.000 TL'ye artırmıştır.
Davalı ...; davaya konu olayda kendisini taşınmaz maliki olarak tanıtan kişinin kusurlu, diğer davalı noterin ise kusursuz sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddini isstemiştir.
Davalı ...; davacının satış bedelini diğer davalı emlakçıya vekaletname düzenlenmeden önce verdiğini, ayrıca taşınmazların haricen satışının geçersiz olması nedeniyle sorumlunun diğer davalı olduğunu, kaldı ki tanzim ettiği vekaletteki kimlik bilgileri ile vekalet veren kişinin nüfus kayıtlarındaki bilgilerin aynı olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın, davalı ... yönünden kabulüne, davalı ... yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 1512 sayılı Noterlik Kanunu’nun 162. maddesine dayalı noterin sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Somut olayda; davacı, taşınmaza ilişkin satış bedelini, henüz resmi merci önünde yapılacak taşınmaz satışına dair işlem gerçekleşmeden, satış işleminde aracılık yapan davalı ...'a, o da kendisini taşınmaz maliki olarak tanıtan kişiye vermiştir. Bu durumda, satış işlemi gerçekleşmeden, satış bedelini ödeyen davacı tam kusurludur.
Bundan ayrı, vekaletname düzenlenmesi, temsilci atamasına dair hukuki işlemin belgelendirilmesidir. Bu nedenle, vekaletnamenin düzenlenmesine dair işlem tesis edilmesi, zararın ortaya çıkması için yeterli değildir. Zarar, vekaletnameye dayanılarak hukuki işlem yapıldığı tarihte doğacaktır. Buna göre, davalı noter tarafından yapılan işlem ile zarar arasında illiyet bağı bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafından davalı noter aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.