20. Hukuk Dairesi 2016/13314 E. , 2019/3366 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
20. Hukuk Dairesi 2016/13314 E. , 2019/3366 K.
'İçtihat Metni'
........
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında...... ve 320 parsel sayılı taşınmaz sırasıyla 4211.72 m² ve 1110,49 m² yüzölçümü ile beyanlar hanesinde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmış ve bu parsel 1995 yılından beri ..... oğlu ... kullanımda olduğu belirtilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili 21/01/2012 havale tarihli dava dilekçesinde; .......sınırları içerisinde 19/04/2012 kabul tarihli, 6292 sayılı Kanuna istinaden 6831 sayılı Orman Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılacak yerlere ait olmak üzere 3402 sayılı Kadastro Kanununa 6831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. maddesi uyarınca fiilî kullanım durumuna göre kullanıcı ve muhdesat tespiti çalışmaları yapan 59 nolu 2/B Kadastro Komisyonunun çalışmalarını 22/10/2012 tarihinde tamamladığı, (30) günlük itiraz süresinin 23/10/2012 tarihinden itibaren başlamak üzere ...... tarafından ilan edildiği ve askıya çıkarıldığından bahisle 59 nolu 2/B kadastro Komisyonu tarafından 101 ada 319 ve 320 sayılı parsellerin 2/B parseli olarak orman sınırları dışına çıkarıldığı ancak beyanlar hanesine ...... oğlu ... adına zilyetlik tespiti yapılarak askıya çıkarıldığı, dava konusu taşınmazların orman sınırları dışında kalan kısmının iptal edilerek sınır tespitinin tekrar düzenlemesine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazların orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptali nedeniyle 2/B kapsamında orman vasıf ve mahiyetini kaybetmiş yerler kapsamında olmadığı, her ne kadar mahalli bilirkişiler beyanlarında dava konusu taşınmazların tarım arazisi vasfında orman olmayan yerlerden olduklarını ifade etmişlerse de, dava konusu taşınmazların keşif tarihi itibariyle orman vasıf ve mahiyetinde olduğu gerekçesiyle davanın kabülüne, dava konusu..... 319 ve 320 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3302 sayılı kadastro çalışmalarında davalı adına yapılan tespitin iptali ile dava konusu taşınmazın yeniden orman sınırları içerisine alınması istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 6831 sayılı Kanuna göre 1972 yılında tamamlanmıştır. 1982 yılında 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1984 yılında, 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması, 1998 yılında 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması yapılmıştır. 3302 uygulaması ile 2/B kapsamında orman dışına çıkarılmış olup itiraz üzerine 2/B uygulaması 08.02.2001 tarihinde iptal edilerek yeniden orman sınırları içine alınmıştır. Yörede, 23.10.2012 ilâ 21.11.2012 tarihleri arasında ilan edilen 3402 sayılı Kanun gereği Ek madde 4 çalışması yapılmıştır.
.....
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi; 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ise; aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre kadastro mahkemeleri, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi halinde ve askı ilân tarihleri içerisinde açılacak davalarda görevlidir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de dava şartlarından olduğundan, davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir.
Davacının dava konusu 101 ada 319 ve 320 nolu parsellerin 2/B parseli olarak orman sınırları dışına çıkarıldığı ancak beyanlar hanesine Muharrem oğlu ... adına zilyetlik tespiti yapılarak askıya çıkarıldığı, dava konusu taşınmazların orman sınırları dışında kalan kısmının iptal edilerek sınır tespitinin tekrar düzenlenmesi istediğine ve bu talep mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada ise 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir.
Davacı mülkiyet iddiasında bulunduğuna göre anılan uyuşmazlıkta genel görevli mahkemelerin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, aksi düşünceyle işin esasına girilerek dava konusu ...... 101 ada 319 ve 320 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar verilmesini gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.
'İçtihat Metni'
........
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında...... ve 320 parsel sayılı taşınmaz sırasıyla 4211.72 m² ve 1110,49 m² yüzölçümü ile beyanlar hanesinde 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmış ve bu parsel 1995 yılından beri ..... oğlu ... kullanımda olduğu belirtilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı vekili 21/01/2012 havale tarihli dava dilekçesinde; .......sınırları içerisinde 19/04/2012 kabul tarihli, 6292 sayılı Kanuna istinaden 6831 sayılı Orman Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılacak yerlere ait olmak üzere 3402 sayılı Kadastro Kanununa 6831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4. maddesi uyarınca fiilî kullanım durumuna göre kullanıcı ve muhdesat tespiti çalışmaları yapan 59 nolu 2/B Kadastro Komisyonunun çalışmalarını 22/10/2012 tarihinde tamamladığı, (30) günlük itiraz süresinin 23/10/2012 tarihinden itibaren başlamak üzere ...... tarafından ilan edildiği ve askıya çıkarıldığından bahisle 59 nolu 2/B kadastro Komisyonu tarafından 101 ada 319 ve 320 sayılı parsellerin 2/B parseli olarak orman sınırları dışına çıkarıldığı ancak beyanlar hanesine ...... oğlu ... adına zilyetlik tespiti yapılarak askıya çıkarıldığı, dava konusu taşınmazların orman sınırları dışında kalan kısmının iptal edilerek sınır tespitinin tekrar düzenlemesine karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazların orman sınırları dışına çıkarma işleminin iptali nedeniyle 2/B kapsamında orman vasıf ve mahiyetini kaybetmiş yerler kapsamında olmadığı, her ne kadar mahalli bilirkişiler beyanlarında dava konusu taşınmazların tarım arazisi vasfında orman olmayan yerlerden olduklarını ifade etmişlerse de, dava konusu taşınmazların keşif tarihi itibariyle orman vasıf ve mahiyetinde olduğu gerekçesiyle davanın kabülüne, dava konusu..... 319 ve 320 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3302 sayılı kadastro çalışmalarında davalı adına yapılan tespitin iptali ile dava konusu taşınmazın yeniden orman sınırları içerisine alınması istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 6831 sayılı Kanuna göre 1972 yılında tamamlanmıştır. 1982 yılında 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması, 1984 yılında, 2896 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması, 1998 yılında 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B maddesi uygulaması yapılmıştır. 3302 uygulaması ile 2/B kapsamında orman dışına çıkarılmış olup itiraz üzerine 2/B uygulaması 08.02.2001 tarihinde iptal edilerek yeniden orman sınırları içine alınmıştır. Yörede, 23.10.2012 ilâ 21.11.2012 tarihleri arasında ilan edilen 3402 sayılı Kanun gereği Ek madde 4 çalışması yapılmıştır.
.....
Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi; 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde; zaman bakımından görev ve yetkisi ise; aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre kadastro mahkemeleri, dava konusu taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmesi halinde ve askı ilân tarihleri içerisinde açılacak davalarda görevlidir.
Görev, kamu düzenine ilişkin olup, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince de dava şartlarından olduğundan, davanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmelidir.
Davacının dava konusu 101 ada 319 ve 320 nolu parsellerin 2/B parseli olarak orman sınırları dışına çıkarıldığı ancak beyanlar hanesine Muharrem oğlu ... adına zilyetlik tespiti yapılarak askıya çıkarıldığı, dava konusu taşınmazların orman sınırları dışında kalan kısmının iptal edilerek sınır tespitinin tekrar düzenlenmesi istediğine ve bu talep mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada ise 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel görevli asliye hukuk mahkemeleridir.
Davacı mülkiyet iddiasında bulunduğuna göre anılan uyuşmazlıkta genel görevli mahkemelerin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, aksi düşünceyle işin esasına girilerek dava konusu ...... 101 ada 319 ve 320 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar verilmesini gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılardan ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.