1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

20. Hukuk Dairesi 2016/11885 E. , 2019/1830 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
20. Hukuk Dairesi 2016/11885 E. , 2019/1830 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ile bir kısım davalılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli Orhaniye mahallesi 142 ada 4 parsel sayılı 87538 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapuda taşlık ve fundalık niteliği ile davalılar ve murisleri adına kayıtlıdır.
Davacı ... Yönetimi vekili 16.05.2011 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; çekişmeli taşınmazın dava dilekçesine ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 80.706,07 m2'lik 269, 270, 271, 272 ve 273 nolu OS nokta ve hatları ile çevrili kısmının kesinleşmiş orman tahdit sınırları içinde kaldığını, orman kadastrosuna karşı tapu malikleri tarafından ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/450 Esasında 'orman tahdidine itiraz' davası açıldığını, bu davanın 17.06.2008 tarih ve 2008/249 Karar sayılı kararı ile dava konusu yerin 'orman sayılan yerlerden olması' nedeni ile reddedildiğini, Yargıtay 20. Hukuk Dairesi tarafından onanan kararın 18.03.2009 tarihinde kesinleştiğini, dolayısı ile davaya konu gayrimenkulün 'orman ' vasfının her yönüyle kesinleştiğini ileri sürerek (A) harfiyle gösterilen 269, 270, 271, 272 ve 273 nolu OS nokta ve hatları içinde kalan 80.706.07 m2'lik kısmının tapusunun iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tesciline, tapu kaydının beyanlar hanesinde ... Belediye Başkanlığının haczi bulunduğundan bu şerhin kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece davacının davalı ... Başkanlığına karşı açmış olduğu davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine, diğer davalılara karşı açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın orman bilirkişileri ve fen bilirkişilerinin ortaklaşa düzenlemiş oldukları 22.10.2014 tarihli krokili raporlarında (A) harfi ile gösterilen 80706,07 m²'lik kısmının ayrı bir parsel numarası verilmek sureti ile orman vasfı ile davacı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 6781,93 m²'lik kısmının davalılar uhdesinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve bir kısım davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşmiş orman tahditine dayanan tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1993-1994 yıllarında yapılan ve 02.02.1996 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu gibi taraflar arasında 2. asliye hukuk mahkemesinde görülen ve temyiz denetiminden geçerek kesinleşen 17/06/2008 tarihli, 2005/450 E.- 2008/249 K. sayılı kararının kapsamında (A) harfi ile gösterilen yer ile aynı yer olduğunun belirlenerek ve ayrıca tapu maliki olmayan, lehine şerh bulunmayan ve yargılamada kendisini vekille temsil ettiren
davalı ... Belediyesi yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle ret kararı verilerek lehine vekalet ücreti takdiriyle yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen 'Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen 'Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri uyarınca davalılar aleyhine vekâlet ücreti dahil yargılama giderlerine hükmolunması, hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 4, 5, ve 7. fıkralarının tamamının hükümden çıkartılmasına ve bunun yerine 4 numaralı fıkra olarak ''4- 3402 sayılı Kanuna 6099 sayılı Kanunla eklenen 36/A ve geçici 11. maddesine göre, davacı ... Yönetiminin yaptığı tüm yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına ve aynı Kanun hükmü gereğince davacı ... Yönetimi yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına'' ibarelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/03/2019 günü oy birliği ile karar verildi.