20. Hukuk Dairesi 2017/10522 E. , 2019/1617 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
20. Hukuk Dairesi 2017/10522 E. , 2019/1617 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; kat maliki olduğu apartman yönetimince genel kurul toplantısı yapılmış ve alınan karar ile teras kattaki daireler için dış cephe tadilatı yapılması ve kazan dairesinin iptal edilerek merkezi sistemden ferdi sisteme geçilmesine Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesinin dördüncü bendine aykırı olarak oyçokluğuyla karar verildiği, davacı tarafından payına düşen gider ödendiği halde taşınmazının dış cephe tadilatının yapılmamış olduğu ileri sürülerek, KMK ve Enerji Performansı Yönetmeliği hilafına oluşan projeye aykırılığın tespit edilerek apartmanda bulunan 16 adet daire açısından ferdi ısınma sisteminden merkezi ısınma sistemine yeniden geçilmesi, malik olduğu 17 nolu bağımsız bölümde dış cephe tadilatının genel kurul kararına göre tamamlanması istenilmiştir.
... 5. Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/2728 E. - 2014/742 K. sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne, 18/12/2010 tarihinde yapılan kat malikleri genel kurul toplantısına davalı katılmamış olup 634 sayılı Kanunun 42. maddesine aykırı olarak merkezi ısınma sisteminden ferdi ısınma sistemine geçilmesine karar alınmış ise de 6 aylık yasal süre içinde kararın iptalinin istenmediği bu nedenle kararın geçerli olduğu, alınan karar ile yönetim planında buna ilişkin kararlaştırılanın değişmiş olduğunun kabulü ile yeniden merkezi ısıtmaya geçilmesinde hukuki yararın olmadığı da gözetilerek merkezi ısıtma sisteminin geçilmesine ilişkin talebin reddine,
Davacının teras dış bölümü ile ilgili olarak talebinin incelenmesinde her ne kadar bilirkişi raporunda aksi yönde görüş bildirilmiş ise de bir katta 4 daire olup teras katta 2 daire olduğu davacı arsa payının ancak 1 daire payına eşit olduğu terasın yasa gereği ortak alan olup davacıya özgülendiğine ilişin bir ibarenin olmadığı, terasa daire dışında çıkışın olmamasının sadece kullanım hakkının davacıya bırakılacağı anlamına geldiği ancak ortak alan kapsamından çıkmayacağının kabulü ile ortak alan olan teras dış cephe tadilatının yönetimce kararın kesinleşmesine itibaren 30 gün içinde yaptırılmasına, giderlerin arsa payı oranlarına göre maliklerden karşılanmasına, süresinde yapılmaması halinde İKK'nın 30. maddesinde infazda değerlendirilmesine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20046 E. - 2015/8871 K. sayılı ilamıyla “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu anataşınmazda 18.12.2010 tarihli kat malikleri kurulu kararıyla merkezi sistemden ferdi sisteme geçilmesi için karar alınmış olup, davacı bu kararın Enerji Verimliliği Yönetmeliğine aykırı olduğu gerekçesiyle merkezi ısınma sistemine yeniden geçilmesini istediğine göre; mahkemece, istemin alınan kararın iptali niteliğinde olarak, Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesinin dördüncü bendi çerçevesinde değerlendirildiğinde
iptal edilinceye kadar geçerli kararlardan olmayıp yasal koşulları taşımadığı taktirde yok hükmünde bir karar olacağı dikkate alınarak anılan kanunun 33. maddesi gereğince süre koşulu aranmaksızın, değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken altı aylık sürenin geçtiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek hükmün bozulmasına hükmetmiştir.
Mahkemece; Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 28/05/2015 tarihli 2014/20046 E. - 2015/8871 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamaya neticesinde; davacının teras dış bölümü ile ilgili olarak talebine yönelik mahkemenin 2011/2728 E. - 2014/742 K. sayılı ilamı ile karar verildiği, bu talep yönünden verilen karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2014/20046 E. - 2015/8871 K. sayılı ilamı ile bozma konusu yapılmadığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu taşınmazda ferdi ısınma sisteminden merkezi ısınma sistemine geçilmesine yönelik talebe ilişkin olarak 18.12.2010 tarihli kat malikleri genel kurul toplantısının nitelikli çoğunluk oluşmadan kararın alındığı, alınan kararın yeterli çoğunluk sağlanmadan alınması nedeniyle yok hükmünde olduğundan bu yönden davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda ferdi ısınma sisteminden merkezi ısınma sistemine geçilerek ısınma sisteminin eski hale getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, karar iptali ve hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir:
Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle görevlidir
Şöyle ki;
Yargıtay bozma ilamında; 'Mahkemece, istemin alınan kararın iptali niteliğinde olarak, Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince süre koşulu aranmaksızın, değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği' gerekçesiyle bozulmuş olup mahkemece yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulmuştur. Dava konusu anataşınmaza ilişkin tapu kayıtları, yönetim planı, iptali istenen kat malikleri kurul kararının içinde bulunduğu karar defteri ile bu kararın alındığı tarihteki bu toplantılara çağrı için kat malikleri adına çıkarılan çağrı belgelerinin, hazirun listelerinin ve gündemin, kat malikleri kurulu toplantısında vekil ile temsil edilen kat maliklerinin vekaletnamelerinin, çağrı davetiyelerinin davacıya tebliğine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin ilgili yönetimden celbedilerek 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ilgili hükümleri gereğince dava konusu iptali istenen kat malikleri kurulu toplantısının olağan toplantı ya da olağanüstü toplantı olup olmadığı belirlenmesi, olağanüstü toplantı ise olağanüstü toplantı için çağrı koşullarına uyulup uyulmadığı, çağrının süresinde yapılıp yapılmadığı, alınan kararın bağımsız bölüm maliki ve arsa payı bakımından yeterlilik sayıları incelenmesi gerekirken hükme ve denetime elverişsiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca dava konusu taşınmazda ferdi ısınma sisteminden merkezi ısınma sistemine geçilerek ısınma sisteminin eski hale getirilmesinin binanın statiğine zarar verip vermeyeceği ve bağımsız bölümlerin kullanılmasında fahiş zararın olup olmayacağı da açıklanmalıdır. Tüm bu açıklanan nedenlerle, Kat Mülkiyeti Kanununun ve anataşınmaza ait yönetim planının ilgili hükümleri dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişiden hükme ve denetime elverişli rapor aldırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre;
Karar gereğinin yerine getirilmesi için 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince uygun bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde; kat maliki olduğu apartman yönetimince genel kurul toplantısı yapılmış ve alınan karar ile teras kattaki daireler için dış cephe tadilatı yapılması ve kazan dairesinin iptal edilerek merkezi sistemden ferdi sisteme geçilmesine Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesinin dördüncü bendine aykırı olarak oyçokluğuyla karar verildiği, davacı tarafından payına düşen gider ödendiği halde taşınmazının dış cephe tadilatının yapılmamış olduğu ileri sürülerek, KMK ve Enerji Performansı Yönetmeliği hilafına oluşan projeye aykırılığın tespit edilerek apartmanda bulunan 16 adet daire açısından ferdi ısınma sisteminden merkezi ısınma sistemine yeniden geçilmesi, malik olduğu 17 nolu bağımsız bölümde dış cephe tadilatının genel kurul kararına göre tamamlanması istenilmiştir.
... 5. Sulh Hukuk Mahkemesi 2011/2728 E. - 2014/742 K. sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne, 18/12/2010 tarihinde yapılan kat malikleri genel kurul toplantısına davalı katılmamış olup 634 sayılı Kanunun 42. maddesine aykırı olarak merkezi ısınma sisteminden ferdi ısınma sistemine geçilmesine karar alınmış ise de 6 aylık yasal süre içinde kararın iptalinin istenmediği bu nedenle kararın geçerli olduğu, alınan karar ile yönetim planında buna ilişkin kararlaştırılanın değişmiş olduğunun kabulü ile yeniden merkezi ısıtmaya geçilmesinde hukuki yararın olmadığı da gözetilerek merkezi ısıtma sisteminin geçilmesine ilişkin talebin reddine,
Davacının teras dış bölümü ile ilgili olarak talebinin incelenmesinde her ne kadar bilirkişi raporunda aksi yönde görüş bildirilmiş ise de bir katta 4 daire olup teras katta 2 daire olduğu davacı arsa payının ancak 1 daire payına eşit olduğu terasın yasa gereği ortak alan olup davacıya özgülendiğine ilişin bir ibarenin olmadığı, terasa daire dışında çıkışın olmamasının sadece kullanım hakkının davacıya bırakılacağı anlamına geldiği ancak ortak alan kapsamından çıkmayacağının kabulü ile ortak alan olan teras dış cephe tadilatının yönetimce kararın kesinleşmesine itibaren 30 gün içinde yaptırılmasına, giderlerin arsa payı oranlarına göre maliklerden karşılanmasına, süresinde yapılmaması halinde İKK'nın 30. maddesinde infazda değerlendirilmesine karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/20046 E. - 2015/8871 K. sayılı ilamıyla “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu anataşınmazda 18.12.2010 tarihli kat malikleri kurulu kararıyla merkezi sistemden ferdi sisteme geçilmesi için karar alınmış olup, davacı bu kararın Enerji Verimliliği Yönetmeliğine aykırı olduğu gerekçesiyle merkezi ısınma sistemine yeniden geçilmesini istediğine göre; mahkemece, istemin alınan kararın iptali niteliğinde olarak, Kat Mülkiyeti Kanununun 42. maddesinin dördüncü bendi çerçevesinde değerlendirildiğinde
iptal edilinceye kadar geçerli kararlardan olmayıp yasal koşulları taşımadığı taktirde yok hükmünde bir karar olacağı dikkate alınarak anılan kanunun 33. maddesi gereğince süre koşulu aranmaksızın, değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken altı aylık sürenin geçtiği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.” denilerek hükmün bozulmasına hükmetmiştir.
Mahkemece; Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 28/05/2015 tarihli 2014/20046 E. - 2015/8871 K. sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılamaya neticesinde; davacının teras dış bölümü ile ilgili olarak talebine yönelik mahkemenin 2011/2728 E. - 2014/742 K. sayılı ilamı ile karar verildiği, bu talep yönünden verilen karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2014/20046 E. - 2015/8871 K. sayılı ilamı ile bozma konusu yapılmadığından bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu taşınmazda ferdi ısınma sisteminden merkezi ısınma sistemine geçilmesine yönelik talebe ilişkin olarak 18.12.2010 tarihli kat malikleri genel kurul toplantısının nitelikli çoğunluk oluşmadan kararın alındığı, alınan kararın yeterli çoğunluk sağlanmadan alınması nedeniyle yok hükmünde olduğundan bu yönden davanın kabulü ile dava konusu taşınmazda ferdi ısınma sisteminden merkezi ısınma sistemine geçilerek ısınma sisteminin eski hale getirilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, karar iptali ve hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.
Mahkemece bozmaya uyulmuşsa da, gereği tam olarak yerine getirilmemiştir:
Yargıtayın bozma kararlarına karşı direnme hakkı yasalarımıza göre mahkemeye verilmiş olup, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra bozma gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Bu bağlamda hakim, uyduğu bozma ilamının gereğinin eksiksiz yerine getirilip getirilmediğini denetlemekle görevlidir
Şöyle ki;
Yargıtay bozma ilamında; 'Mahkemece, istemin alınan kararın iptali niteliğinde olarak, Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince süre koşulu aranmaksızın, değerlendirme yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği' gerekçesiyle bozulmuş olup mahkemece yeterli inceleme yapılmadan hüküm kurulmuştur. Dava konusu anataşınmaza ilişkin tapu kayıtları, yönetim planı, iptali istenen kat malikleri kurul kararının içinde bulunduğu karar defteri ile bu kararın alındığı tarihteki bu toplantılara çağrı için kat malikleri adına çıkarılan çağrı belgelerinin, hazirun listelerinin ve gündemin, kat malikleri kurulu toplantısında vekil ile temsil edilen kat maliklerinin vekaletnamelerinin, çağrı davetiyelerinin davacıya tebliğine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin ilgili yönetimden celbedilerek 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun ilgili hükümleri gereğince dava konusu iptali istenen kat malikleri kurulu toplantısının olağan toplantı ya da olağanüstü toplantı olup olmadığı belirlenmesi, olağanüstü toplantı ise olağanüstü toplantı için çağrı koşullarına uyulup uyulmadığı, çağrının süresinde yapılıp yapılmadığı, alınan kararın bağımsız bölüm maliki ve arsa payı bakımından yeterlilik sayıları incelenmesi gerekirken hükme ve denetime elverişsiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Ayrıca dava konusu taşınmazda ferdi ısınma sisteminden merkezi ısınma sistemine geçilerek ısınma sisteminin eski hale getirilmesinin binanın statiğine zarar verip vermeyeceği ve bağımsız bölümlerin kullanılmasında fahiş zararın olup olmayacağı da açıklanmalıdır. Tüm bu açıklanan nedenlerle, Kat Mülkiyeti Kanununun ve anataşınmaza ait yönetim planının ilgili hükümleri dikkate alınarak konusunda uzman bilirkişiden hükme ve denetime elverişli rapor aldırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre;
Karar gereğinin yerine getirilmesi için 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince uygun bir süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 11/03/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.