1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

3. Hukuk Dairesi 2018/3 E. , 2018/6847 K. '

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
3. Hukuk Dairesi 2018/3 E. , 2018/6847 K.


'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, hakkında düzenlenen kaçak tutanakta bulunan adresin ve sayaç numarasının kendisine ait olmadığını, kendisine ait işyerinde kaçak elektrik kullanmadığını ve bu hususu ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/1 D.iş nolu dosyası ile tespit ettirdiğini ve bu tespitin dikkate alınarak tarafına tahakkuk ettirilen toplam 3.830,10 TL'lik kaçak elektrik bedel ve para cezasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı , davanın usul ve yasaya aykırı olduğunu, 02.08.2013 tarih ve 3558 seri numaralı tutanakla tunağa bağlandığını, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, 2014/76 Esas-2014/349 Karar sayılı dosyada, kısa kararda davanın kabulüne , davalının toplam 3830,10 TL'lik kaçak elektrik bedel ve para cezasından dolayı borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; gerekçeli kararda ise hüküm kısmında davanın reddine denmiş; davacının tavzih istemi üzerine hakim tarafından kararı tashih ederek davanın kabulüne karar verilmiş; davalı vekili tavzihen verilen kabul kararını temyiz etmesi üzerine Dairemizin 2015/19143 Esas-2017/4297 Karar sayılı ilamıyla, mahkemece, anılan hüküm nazara alınmadan karar vermekle dosyadan el çektiği halde; ilk verdiği davanın kabulü yönündeki kısa karara da aykırı 'davanın reddi ' yönündeki hükmü tashihen duruşma açarak davanın kabulü şeklinde tavzih koşulları oluşmaksızın değiştirmenin ve kısa karar ile hüküm ve koşulları oluşmadığı halde tashihen verilen kabul kararıyla gerekçe arasında çelişki yaratılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne, davalı tarafından düzenlenen Seri B sıra no 3558 kaçak elektrik tespit tutanağının iptali ile, 2013/8 döneminde 21.08.2013 tarihinde kaçak tahakkuku ve kaçak ek tahakkuku ettirilen son ödeme tarihi 05.09.2013 olan toplam 3.830,10 TL'lik kaçak elektrik bedel ve para cezasından dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
HMK'nun 266 vd. maddelerine göre; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi incelemesi yaptırılması, taraflarca öne sürülen itirazların da yine bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerekir. Davalı tarafça açıkça veya örtülü olarak kabul edilmiş olmadıkça, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen tespit bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez. Bu gibi hallerde mahkemece ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur.
Somut olayda; delil tespiti dosyasında aldırılan bilirkişi raporlarının tebliğ edilmesi üzerine, davalı taraf raporların eksik ve yanlış bilgilerle tanzim edildiğini ileri sürerek süresinde itiraz etmiştir.
Kaçak elektrik tespit tutanakları aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerdendir. Tutanağın aksinin iddia edilmesi halinde bundan kendisine hak bahşeden kişinin aksini ispat etmesi gerekir.
Dava konusu tutanağın düzenlendiği adresin kime ait olduğu, hangi tarihten itibaren faaliyette bulunduğu, taşınmazın kim adına kayıtlı olduğu hususlarının tamamen araştırılmadığı anlaşılmıştır.
Buna göre, mahkemece; davacının kaçak elektrik kullanıp kullanmadığının ve miktarının miktarının belirlenmesi için, kaçak elektrik tutanağına konu taşınmazın tapu kaydı tapu sicil müdürlüğünden celbedilerek taşınmazın davacı adına kayıtlı olup olmadığı araştırılmalı, tutanak düzenlenen taşınmazda davacının faaliyette bulunup bulunmadığı, tutanakta belirtilen adresin kime ait olduğu muhtarlık ve diğer kurumlardan sorularak saptanmalı, tutanakta belirtilen adrese keşif yapılarak tutanak mümzileri ve tutanakta imzası bulunan kişilerin dinlenmesi suretiyle, kaçak elektrik kullanma fiilinin kim tarafından işlendiği zabıta araştırması yapılarak şüpheye yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre uyuşmazlığın esası hakkında karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma, yetersiz bilirkişi raporu ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.