3. Hukuk Dairesi 2017/3283 E. , 2018/6199 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
3. Hukuk Dairesi 2017/3283 E. , 2018/6199 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin asıl dava ve menfi tespit istemine ilişkin birleşen davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-b.dosya davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl dava, davacı kiraya veren tarafından kiracı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine , birleşen dava ise kiracı tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptali davasının reddine ; Menfi Tespit davasının davacısı ...'in ... İcra Dairesi’nin 2014/10751 Esas sayılı takip dosyasından dolayı alacaklı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takip dosyasında yapılan ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen dava davalısı vekilince temyiz edilmiştir.HMK'nun 166.maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
Bundan ayrı, 6100 sayılı HMK'nın 297/1. maddesinde hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, 297/2. maddesinde de; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.Somut olayda, asıl ve birleşen davalar bakımından ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar da dikkate alınmak suretiyle asıl ve birleşen davada ayrı ayrı hüküm kurularak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali istemine ilişkin asıl dava ve menfi tespit istemine ilişkin birleşen davanın mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı-b.dosya davalısı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl dava, davacı kiraya veren tarafından kiracı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine , birleşen dava ise kiracı tarafından açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptali davasının reddine ; Menfi Tespit davasının davacısı ...'in ... İcra Dairesi’nin 2014/10751 Esas sayılı takip dosyasından dolayı alacaklı davalıya borçlu olmadığının tespiti ile takip dosyasında yapılan ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen dava davalısı vekilince temyiz edilmiştir.HMK'nun 166.maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
Bundan ayrı, 6100 sayılı HMK'nın 297/1. maddesinde hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsayacağı, 297/2. maddesinde de; hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir.Somut olayda, asıl ve birleşen davalar bakımından ayrı ayrı hüküm kurulmamıştır. Hal böyle olunca, Mahkemece; yukarıda ifade edilen yasa hükümleri ve açıklamalar da dikkate alınmak suretiyle asıl ve birleşen davada ayrı ayrı hüküm kurularak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.