1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

20. Hukuk Dairesi 2017/9557 E. , 2020/1920 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
20. Hukuk Dairesi 2017/9557 E. , 2020/1920 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

... ilçesi ... köyünde 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları sırasında, orman ve Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin sınır nokta ve hatlarının orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine yapılan aplikesi sırasında kadastro veya orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğu olduğu gerekçesiyle yapılan düzeltme işlemi 29.06.2010 ilâ 29.07.2010 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
Davacı gerçek kişi vekili, müvekkilinin tapu siciline güvenerek 1996 yılında 5420 m² yüzölçümü ile satın aldığı 846 parsel sayılı taşınmazın, yapılan fenni hata düzeltme işlemi sonucu yüzölçümünün 2663 parsel sayılı taşınmaz lehine daraltıldığı iddiasıyla yapılan düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulüne, 846 ve 2663 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki kesinleşen kadastro tutanağının iptaline, davalı parsellerin 1187, 1188, 1190, 2504, D5 D7, OS 2219, 2495, 2504, D2, OS 2218, 2219 noktalarının bilirkişi raporundaki krokiye göre sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, 846 sayılı parselin 5420 m² olarak tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, 2663 parselin 1867 m² olarak tapu kütüğüne aynen aktarılmasına, sınırlarının ve yüzölçümünün düzeltilmesine, 3402 sayılı Kanunun ek madde 4 maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğu, orman sınır hattının 856 ve 2663 nolu parsellerin gerek geometrik durumu, gerekse yüzölçümlerinin eski hale getirilerek düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13.05.2014 tarih 2013/9690-2014/5477 E.K sayılı ilamıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında; '1) Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin incelenmesi sonucunda; HMK'nın 119. maddesi uyarınca hazırlanan dava dilekçesinde Orman Yönetimine husumet yöneltilmemiş, aynı Kanunun 124. maddesi uyarınca da tarafta değişiklik yapılmamış, aynı Kanunun 59 ve 60. maddesi uyarınca da Hazine ile Orman Yönetimi arasında mecburi dava arkadaşlığı da bulunmadığı gibi, Orman Yönetimi aleyhine ayrı bir dava açılmadığı ve usûlünce verilmiş bir dilekçe ile de davaya katılımı bulunmadığına göre, davada taraf ehliyeti bulunmadığı, HMK'nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 437. maddesi gereğince hükmü, ancak, davanın taraflarının temyiz edebileceğinden, Orman Yönetimi vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2) Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın
kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanun ile eklenen ek madde 4. gereğince yapılan kadastro sırasında, orman ve Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin sınır nokta ve hatları; orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle Orman İşletme Müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisinin iştirak ettirildiği kadastro ekibince zemine aplike edilir. Bu çalışmalar sırasında kadastro veya orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğunun tespiti halinde, yukarıda oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilir (3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen ek madde
Tescilli orman kadastro haritası ve arazi kadastro haritasında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyuşmazlığının bulunması halinde, 35'inci maddenin ikinci fıkrasına göre işlem yapılır (Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliği 36/4-ç maddesi).
6831 sayılı Kanuna göre kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiş orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğunun tespiti hâlinde, İşletme Müdürlüğünce görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi ya da orman mühendisi ile kadastro müdürlüğünce görevlendirilecek kontrol mühendisi veya mühendisin iştirak ettirildiği, 3402 sayılı Kanunun 3 üncü maddesine göre oluşturulacak kadastro ekibince orman sınır nokta ve hatları orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine aplike edilir. Tespit edilen uyumsuzluk yukarıda oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilir. Çalışma sonucunda bir zabıt düzenlenir ve bu zabıt ekip görevlileri ile orman ve kadastro mühendisleri tarafından birlikte imzalanır. Düzeltme işlemi 3402 sayılı Kanunun 11 inci maddesine göre yapılacak askı ilânı ile kesinleşir (Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliği 35/2. maddesi).
Yukarıda açıklanan yasal mevzuat gözönüne alındığında, yörede yapılan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılan yerlere ilişkin kullanıcılarının belirlenmesi amacıyla kadastro çalışması yapıldığı, bu çalışma sırasında ise, kadastro veya orman haritalarında düzeltmeyi gerektiren tutanak, pafta ve zemin uyumsuzluğu gerekçesiyle oluşturulan kadastro ekibince teknik mevzuata uygun hale getirilme işlemi yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu şekilde yapılacak teknik mevzuata uygun hale getirilmesi işlemi sırasında vasıf ve mülkiyet değişikliği ile ilk orman kadastro sınır hattında değişikliğe neden olunmamalı, orman sınır nokta ve hatları orman kadastro tutanakları esas alınmak suretiyle zemine aplike edilerek, teknik mevzuata uygun hale getirilmelidir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yörede yapılan ilk orman kadastrosu hattı ile daha sonra yapılan aplikasyon ve 2. madde ve 2/B madde çalışmaları sonucu oluşan hat ve 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen ek madde 4 uyarınca teknik mevzuata uygun hale getirilen hat ayrı ayrı gösterilmek suretiyle denetime elverişli rapor ve kroki alınmamış, ilk orman tahdidine ilişkin tutanak ve krokiler dosya arasına getirilmemiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayalı bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır. Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde
kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları ve 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen ek madde 4 uyarınca zemin uyumsuzluğunun giderilmesine ilişkin orman sınırı noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile zemin uyumsuzluğunun giderilmesine ilişkin orman sınırına göre konumu genel kadastro paftası ve eski tarihli memleket haritası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.' gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile;
Dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü 846 ve 2663 parsellere ilişkin OS 2217 – OS 2219 noktaları arasında, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4 maddesi gereğince güncelleme kadastro çalışması sonucu yapılan fenni hataların düzeltilmesi işleminin iptaline, 846 ve 2663 parseller arasındaki orman sınır hattının, orman ve fen bilirkişilerden oluşan bilirkişi kurulu tarafından tanzim edilen 21/03/2017 tarihli ek raporda yeşil renkle belirtilen hat olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesi gereğince güncelleme kadastro çalışması sonucu yapılan fennî hataların düzeltilmesine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli 846 sayılı parsel 5420 m² yüzölçümünde iken 3961,76 m², 2663 sayılı parsel ise 1867 m² yüzölçümünde iken 3411,65 m² yüzölçümü ile 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesi gereğince yapılan güncelleme kadastro çalışması sonucu tespit edilerek askı ilânına çıkarılmıştır.
Yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 1982 yılında ilân edilerek kesinleşen aplikasyon, orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve 30.03.1990 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 7139 sayılı Kanunun 33. maddesi uyarınca Orman Yönetiminden harç alınmasına yer olmadığına
17/06/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.