3. Hukuk Dairesi 2016/18526 E. , 2018/5676 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
3. Hukuk Dairesi 2016/18526 E. , 2018/5676 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ...'in kullandığı EGO otobüsünün trafikte seyir halindeyken kendi aracını sıkıştırdığını, kendisine hakaret edip tehdit savurduğunu, taraflar araçtan inince de davalının kesici aletle vurarak sol kolundan yaralanmasına neden olduğunu, uzun süre tedavi altında kaldığını, iş gücü kaybının oluştuğunu, diğer davalı ...'nın da olayda hem işleten sıfatıyla hem de adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000 TL maddi, 35.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; öncelikle görev, derdestlik, yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak ise haksız davanın reddini istemiştir.Davalı ...; talep edilen maddi-manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, olayda ilk haksız hareket ve saldırının davacı tarafça gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalı ...'in haksız eylemde bulunduğundan, diğer davalı ...'nin ise aracın işleteni/maliki ve aynı zamanda adam çalıştıran konumunda olduğundan zararlardan sorumlu olduğu gerekçesi ile, 110.943,09 TL maddi tazminatın (10.000,00 TL'sinin 26.03.2014 dava, kalan 100.943,09 TL'sinin ise 20.01.2011 olay tarihinden itibaren), 12.500,00 TL manevi tazminatın 26.03.2014 dava tarihinden itibaren
yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Adam çalıştıranın sorumluluğu dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nun 66. maddesinde; ''Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.'' şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre; adam çalıştıran ile zarar veren kimse arasında bir çalıştırma ilişkisi bulunması halinde TBK'nun 66.maddesi uyarınca sorumluluk söz konusu olacaktır.'Adam çalıştıran' deyimi, mesleki veya diğer herhangi bir işin ifasında, başkalarını çalıştıran kimseyi tanımlamaktadır. Diğer bir anlatımla; işlerini gördürmek amacıyla bağımlılık ilişkisi içinde, üçüncü bir kişinin hizmetine başvuran, onun hizmetinden yararlanan, onun üzerinde gözetim ve denetim yetkisi olan kimseye 'adam çalıştıran' denir.Bir şahsın diğerinin çalışanı olarak kabul edilebilmesi için o şahsın çalıştırana tabi olması, onun emri altında çalışması gerekmektedir. Yani çalışanın işini yaparken adam çalıştırana tabi olması, onun gözetiminde işin yapılması ve onun talimatlarına bağlı olması gerekmektedir. Zira adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu, çalışanın denetim ve gözetim konusundaki objektif görevini ihlal etmesinden doğar. Böyle bir ilişki bulunmuyorsa çalıştıranın sorumluluğundan da söz edilemez. Adam çalıştırana sorumluluk yükletilmesi bu bağlılık ve emir verme yetkisi ile doğrudan ilişkilidir.Somut olayda mahkemece; davalı ...'in zararlandırıcı eylemi nedeniyle diğer davalı ...'nin adam çalıştıran sıfatı ile sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davalılar arasında bir iş sözleşmesi olup olmadığı, davalı ...'in işini yaparken diğer davalı ...'ye tabi olup olmadığı, onun gözetiminde işini yapıp yapmadığı ve onun talimatlarına bağlı olup olmadığı araştırılmamıştır.O halde mahkemece yapılacak iş; davalılar arasında, davalı ...'nin adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olmasını gerektirecek bir sözleşme ya da sözleşme benzeri bir ilişki olup olmadığı, usulüne uygun şekilde araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ...'in kullandığı EGO otobüsünün trafikte seyir halindeyken kendi aracını sıkıştırdığını, kendisine hakaret edip tehdit savurduğunu, taraflar araçtan inince de davalının kesici aletle vurarak sol kolundan yaralanmasına neden olduğunu, uzun süre tedavi altında kaldığını, iş gücü kaybının oluştuğunu, diğer davalı ...'nın da olayda hem işleten sıfatıyla hem de adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000 TL maddi, 35.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; öncelikle görev, derdestlik, yetki, husumet ve zamanaşımı itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak ise haksız davanın reddini istemiştir.Davalı ...; talep edilen maddi-manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, olayda ilk haksız hareket ve saldırının davacı tarafça gerçekleştirildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.Mahkemece; davalı ...'in haksız eylemde bulunduğundan, diğer davalı ...'nin ise aracın işleteni/maliki ve aynı zamanda adam çalıştıran konumunda olduğundan zararlardan sorumlu olduğu gerekçesi ile, 110.943,09 TL maddi tazminatın (10.000,00 TL'sinin 26.03.2014 dava, kalan 100.943,09 TL'sinin ise 20.01.2011 olay tarihinden itibaren), 12.500,00 TL manevi tazminatın 26.03.2014 dava tarihinden itibaren
yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.Adam çalıştıranın sorumluluğu dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nun 66. maddesinde; ''Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.'' şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre; adam çalıştıran ile zarar veren kimse arasında bir çalıştırma ilişkisi bulunması halinde TBK'nun 66.maddesi uyarınca sorumluluk söz konusu olacaktır.'Adam çalıştıran' deyimi, mesleki veya diğer herhangi bir işin ifasında, başkalarını çalıştıran kimseyi tanımlamaktadır. Diğer bir anlatımla; işlerini gördürmek amacıyla bağımlılık ilişkisi içinde, üçüncü bir kişinin hizmetine başvuran, onun hizmetinden yararlanan, onun üzerinde gözetim ve denetim yetkisi olan kimseye 'adam çalıştıran' denir.Bir şahsın diğerinin çalışanı olarak kabul edilebilmesi için o şahsın çalıştırana tabi olması, onun emri altında çalışması gerekmektedir. Yani çalışanın işini yaparken adam çalıştırana tabi olması, onun gözetiminde işin yapılması ve onun talimatlarına bağlı olması gerekmektedir. Zira adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğu, çalışanın denetim ve gözetim konusundaki objektif görevini ihlal etmesinden doğar. Böyle bir ilişki bulunmuyorsa çalıştıranın sorumluluğundan da söz edilemez. Adam çalıştırana sorumluluk yükletilmesi bu bağlılık ve emir verme yetkisi ile doğrudan ilişkilidir.Somut olayda mahkemece; davalı ...'in zararlandırıcı eylemi nedeniyle diğer davalı ...'nin adam çalıştıran sıfatı ile sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de; yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davalılar arasında bir iş sözleşmesi olup olmadığı, davalı ...'in işini yaparken diğer davalı ...'ye tabi olup olmadığı, onun gözetiminde işini yapıp yapmadığı ve onun talimatlarına bağlı olup olmadığı araştırılmamıştır.O halde mahkemece yapılacak iş; davalılar arasında, davalı ...'nin adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu olmasını gerektirecek bir sözleşme ya da sözleşme benzeri bir ilişki olup olmadığı, usulüne uygun şekilde araştırıldıktan sonra sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı ... yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.