21. Hukuk Dairesi 2016/17130 E. , 2018/2322 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının davalılara ait işyerinde 15.01.2007-05.10.2011 tarihleri arasında sigortalı olarak geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile,hükümde yazılı şekilde karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına davalı işyeri tarafından düzenlenmiş işe giriş bildirgesi ve Kuruma bildirilen çalışmalarının bulunmadığı, nizalı dönemde 2010/4,5. aylarda 1073431 işyeri numaralı ... San ve Tic AŞ işyerinden bildirim yapıldığı, davacı ve tanık beyanlarından işyerinin dikiş atölyesi olup, işyerlerinin isim değiştirerek ve farklı kişilere devredildiği ancak işçilerin değişmediği yönünde olduğu, işyerinin önce ...'e ait ... iken iflas etmesi üzerine farklı bir yerde ... ve ...'in işlettiği ..., sonra tekrar ...'in işlettiği ve ...'in bulunduğu yerde faaliyet gösteren...isimli işyeri ve daha sonra da davalı ...'ın işlettiği ...Tekstil isimli işyeri olarak devam ettiği, tanıklar ve davacı tarafından iddia edilen işyerlerinin aynı olup olmadığı, işin devam edip etmediği hususları açıklığa kavuşturulmadan ve davacı adına yapılan bildirimde ismi geçen şirketin davalı ile alakasının olup olmadığı hususları araştırılmaksızın ve giderek hak düşürücü süre değerlendirilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur.
Davanın yasal dayanağını oluşturan; 506 sayılı Yasa’nın 2 ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. 506 sayılı Yasa'nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge veya yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt, bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz, Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kim diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Mahkemece yapılacak iş; davacının çalıştığı dönemde, tanıkların ve davacının beyanlarında geçen işyerleri arasında nasıl bir ilişki olduğu, işyerinin devredilip devredilmediği, birbirinin devamı olup olmadığı hususları açıklığa kavuşturulmalı ve çıkacak sonuca göre işverenlerin dönemlerine göre hüküm kurulacağı hususu değerlendirilmeli, giderek davacının hizmet cetvelinde gözüken ...numaralı işyerinin davalı işverenle bir ilgisinin olup olmadığı ortaya konularak, çalışmanın hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı hususları da değerlendirilerek, toplanan deliller doğrultusunda çıkacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik inceleme ve araştırma sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ...'a iadesine, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
21. Hukuk Dairesi 2016/17130 E. , 2018/2322 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 8 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat
-
- 0 Cevaplar
- 19 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 16 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat