21. Hukuk Dairesi 2016/16012 E. , 2018/130 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
21. Hukuk Dairesi 2016/16012 E. , 2018/130 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.08.2001 tarihinden itibaren başlayan Bağ-Kur hizmetlerinin tespiti ve 6111 sayılı Yasaya göre primini ödemiş olduğu Bağ-Kur hizmet sürelerinin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, 01/08/2001 tarihinden itibaren başlayan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Yasa'ya göre primini ödemiş olduğu Tarım Bağ-Kur Bağ-Kur hizmet süresinin geçerli olduğunun tespitini istemiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına 15/05/2001 tarihinde prim kesintisi bulunduğu, davacının 2011 yılındaki başvurusu üzerine prim tevkifatı gereğince 01/08/2001 tarihi itibariyle tescilinin yapıldığı, davacının 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırmadan yararlanarak prim borçlarını ödediği, davacının 01/01/1994 tarihinden itibaren Ziraat Odası kaydının bulunduğu, ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 13/05/2015 tarihli inceleme raporu uyarınca ziraat oda kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı gerekçesiyle davacının sigortalılığının bir kısmı iptal edilerek 01/06/2001-31/12/2001 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın kabulü ile 01.06.2001 tarihinden itibaren 2926 sayılı yasa kapsamında Bağkur sigortalısı olarak tescili yapılan davacının, davalı kurum tarafından geçerli sayılan 01.06.2001-31.12.2001 tarihleri arasında geçen süreler dışında kalan Bağkur sürelerininde geçerli olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasada, 506 Sayılı Yasanın 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan Yasanın 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Yasanın 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
11 Eylül 2014 gün ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 58.maddesi ile 5510 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 54. maddesiyle, esnaf ve sanatkar siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılması imkanı sağlanmıştır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.
Öte yandan,HMK'nun 297. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde karar yerinde gösterilmesi gereklidir. Bunun yanında hakim somut olayın özelliğine göre infazda duraksamaya yer bırakmayacak biçimde karar yazmak durumundadır.
Somut olayda, geçici 54.madde uyarınca 31/12/2013 tarihi itibariyle prim borcunun olup olmadığını davalı Kurumdan sorulmadan ve infazda tereddüt yaratacak şekilde davacının hangi tarihler arasında sigortalı kabul edildiği gösterilmeden hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, geçici 54.madde uyarınca 31/12/2013 tarihi itibariyle prim borcunun olup olmadığını davalı Kurumdan sorup 5510 sayılı Yasa'nın 4/1a maddesi kapsamındaki sigortalı olduğu dönemler dikkate alınarak Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresini geçici 54.madde kapsamında değerlendirerek belirlemek,infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, 01.08.2001 tarihinden itibaren başlayan Bağ-Kur hizmetlerinin tespiti ve 6111 sayılı Yasaya göre primini ödemiş olduğu Bağ-Kur hizmet sürelerinin ihyasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, 01/08/2001 tarihinden itibaren başlayan Tarım Bağ-Kur sigortalılığının tespiti ile 6111 sayılı Yasa'ya göre primini ödemiş olduğu Tarım Bağ-Kur Bağ-Kur hizmet süresinin geçerli olduğunun tespitini istemiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına 15/05/2001 tarihinde prim kesintisi bulunduğu, davacının 2011 yılındaki başvurusu üzerine prim tevkifatı gereğince 01/08/2001 tarihi itibariyle tescilinin yapıldığı, davacının 6111 sayılı Yasa kapsamında yapılandırmadan yararlanarak prim borçlarını ödediği, davacının 01/01/1994 tarihinden itibaren Ziraat Odası kaydının bulunduğu, ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'nün 13/05/2015 tarihli inceleme raporu uyarınca ziraat oda kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığı gerekçesiyle davacının sigortalılığının bir kısmı iptal edilerek 01/06/2001-31/12/2001 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davanın kabulü ile 01.06.2001 tarihinden itibaren 2926 sayılı yasa kapsamında Bağkur sigortalısı olarak tescili yapılan davacının, davalı kurum tarafından geçerli sayılan 01.06.2001-31.12.2001 tarihleri arasında geçen süreler dışında kalan Bağkur sürelerininde geçerli olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 2926 Sayılı Yasada, 506 Sayılı Yasanın 79. maddesindeki gibi, geçmiş Tarım Bağ-Kur hizmetlerinin tespitine ilişkin bir düzenleme mevcut değildir. Anılan Yasanın 5. maddesinde, 7. maddede belirtilen süre içinde kayıt ve tescillerini yaptırmayan sigortalıların hak ve yükümlülüklerinin, kayıt ve tescil edildikleri tarihi takip eden aybaşından itibaren başlayacağı belirtilmiştir. Yasanın 10. maddesindeki kayıtlar Kurum tarafından yapılacak olan tescil işlemleri için uygulama alanı bulmaktadır.
Yargıtay'ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.
İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.
Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arzettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.
11 Eylül 2014 gün ve 29116 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yayımı tarihinde yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanun'un 58.maddesi ile 5510 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 54. maddesiyle, esnaf ve sanatkar siciline veya odasına ya da her ikisine birden kayıtları bulunmakla birlikte üye kayıtlarının mevzuata uygun olarak yapılmadığının tespit edilmesi üzerine, Kuruma kayıt ve tescili yapılmakla birlikte, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılık süreleri geçersiz sayılarak iptal edilen sigortalılardan 22/3/1985 tarihinden sonraki sürelere ait prim, gecikme zammı ve gecikme cezalarının 31/12/2013 tarihine kadar ödenmiş olması şartıyla 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlangıç tarihinden itibaren geçerli sayılması imkanı sağlanmıştır. Ancak, tevkifat kesintisine binaen geriye dönük yapılan tescillerden, tevkifatın yapıldığı tarihte ziraat odası kaydı bulunmayan, daha sonra geriye dönük tesis edilen kayıtlar geçerli kabul edilmez.
Öte yandan,HMK'nun 297. maddesi uyarınca taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde karar yerinde gösterilmesi gereklidir. Bunun yanında hakim somut olayın özelliğine göre infazda duraksamaya yer bırakmayacak biçimde karar yazmak durumundadır.
Somut olayda, geçici 54.madde uyarınca 31/12/2013 tarihi itibariyle prim borcunun olup olmadığını davalı Kurumdan sorulmadan ve infazda tereddüt yaratacak şekilde davacının hangi tarihler arasında sigortalı kabul edildiği gösterilmeden hüküm kurulması hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, geçici 54.madde uyarınca 31/12/2013 tarihi itibariyle prim borcunun olup olmadığını davalı Kurumdan sorup 5510 sayılı Yasa'nın 4/1a maddesi kapsamındaki sigortalı olduğu dönemler dikkate alınarak Tarım Bağ-Kur sigortalılık süresini geçici 54.madde kapsamında değerlendirerek belirlemek,infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde davacının Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğu süreleri tespit etmekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.