22. Hukuk Dairesi 2017/18877 E. , 2018/27900 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
22. Hukuk Dairesi 2017/18877 E. , 2018/27900 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş akdine haklı bir neden olmadan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve temyiz nedenlerine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın hesap yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacı tanık anlatımlarından hareketle davacının haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Ne var ki, davacı tanıkları husumetli olup yan deliller ile desteklenmedikçe tek başına husumetli tanık anlatımları ile sonuca gidilmesi mümkün değildir. Bu konuda dinlenen davacı tanıklarından ... ...; davalı işyerinde sefere çıkıldığı zaman 2 şoförün 4’er saat arayla otobüs kullandıklarını, 24 saat boyunca araçta kalındığını, her şoförün değişmesinde takometrelerin değiştiğini, varacakları yere geldiklerinde şoförlerin 1 – 1,5 saat dinlendikten sonra yine aynı güzergahtan geri döndüklerini, aracı kullanmayan şoförün bu esnada dinlenip ayrıca molalarda yemek yediklerini, bu şekilde yapılan çalışmanın haftanın 6 günü 24 saat otobüste kalacak şekilde 3 şoför bulunduğundan dönüşümlü olarak tatil ve bayramlarda da devam ettiğini, şoförlerin 3’er gün izin yaptığını; dinlenen diğer davacı ... ... İmrenlerli; kendisinin davalı işyerinde işyerinde çalışmaların ayda 20 – 26 gün gerçekleşip, kalan günlerde istirahat ettiklerini, bu çalışmaların cumartesi, Pazar, ve dini bayramlar dahil devamlı olduğunu beyan etmişlerdir. Davalı ... ...; otobüslerde 3 şoför çalıştığını, çalışmaların 20 gün gerçekleşip 10 gün dinlenme şeklinde olduğunu, çalıştıkları zaman 10 gün çalışıp, 5 gün dinlendiklerini, dini ve milli bayramlarda da devamla çalışıldığını, diğer davalı ... ... ise işyerinde 6 gün araçta 3 gün istirahatte olacak şekilde çalışıldığını, cumartesi ve Pazar günleri de çalışılan işyerinde bayram ve resmi tatillerde de çalışıldığını beyan etmiştir.
Davacı tanıklarından ... ...'ın dava dosyasında verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi'nin 20.12.2016 tarih ve 2016/26884 E-21474 Karar sayılı ilamı ile işçinin haftanın 6 günü çalışıp sonrasında 3 gün dinlendiği, bu çalışma sistemi içinde 9 haftalık döngülerde 1 ve 6. haftalarda 6x9=54-45= haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı; 2 ve 5. haftalarda 5 gün çalışıp 2 gün dinlenen davacının 45 saat çalıştığı, fazla mesaisinin olmadığı, yine 3,4,7,8,9 uncu haftalarda 4 gün çalışıp 3 gün dinlendiği ve günlük 9 saat çalıştığından haftalık 36 saat çalıştığı fazla mesaisinin bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma üzerine verilen karar taraf temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. ( Dairemizin 26.09.2017 tarih 2017/38727 E-2017/19342 Karar sayılı ilamı )
Diğer tanığın dava dosyasında ayda 22 gün günde 9 saat çalışma ile ayda 18 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilmiş ve sözü edilen bu karar da davalı temyizi üzerine 02.03.2017 tarihinde Dairemizin 2017/5432 Esas ve 4261 Karar sayılı ilamı ile onanmış ise de; eldeki davada davacı tanık anlatımlarının çelişkili olması, davacı tanıklarından ... ...'ın beyanının davalı tanıklarının beyanı ile uyumlu olması ve tüm dosya içeriği ve ispat durumu dikkate alındığında, davacının haftanın 6 günü çalışıp sonrasında 3 gün dinlendiği, bu çalışma sistemi içinde 9 haftalık döngülerde 1 ve 6. haftalarda 6x9=54-45= haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı; 2 ve 5. haftalarda 5 gün çalışıp 2 gün dinlenen davacının 45 saat çalıştığı, fazla mesaisinin olmadığı, yine 3,4,7,8,9 uncu haftalarda 4 gün çalışıp 3 gün dinlendiği ve günlük 9 saat çalıştığından haftalık 36 saat çalıştığı fazla mesaisinin bulunmadığı kabulüne göre hesaplama yapılması gerekirken haftada 9 saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi hatalı bulunmuştur.
Ayrıca, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı işyerinde maaş + sefer prim sistemi ile çalıştığı bu nedenle normal ücretini sefer ücretinin içinde aldığı, fazla çalışma ücretinin sadece %50 zam nispetine göre hesaplanması gerektiği belirtilmiş ise de; Dairemizin gerek 2017/5432 gerekse 2017/38727 Esas sayılı dava dosyalarında aynı ücret sistemi ile çalışan işçilerin fazla çalışmasının yasal mevzuata uygun şekilde %150 zamlı olarak hesaplandığı ve somut olayda sadece %50 zam nispetine göre hesaplama yapılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, mahkemece fazla çalışma ücret alacağının yasal mevzuata ve emsallere uygun şekilde %150 zamlı olarak hesaplanması yerine yazılı şekilde yapılan hesaplamaya itibar edilmesi de doğru bulunmamıştır.
3- Taraflar arasında davacıya fesihten sonra yıllık ücretli izin alacağı ödenip ödenmediği konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davalı, davacının ... hesabına fesihten sonra yıllık ücretli izin ödemesi yaptığını savunarak banka kayıtlarına dayanmış olup Mahkemece sözü edilen banka kayıtlarının celbi ile davacıya ödenen yıllık ücretli izin alacağı bulunup bulunmadığının yöntemince tespiti yerine ödeme savunması üzerinde durulmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 20.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, iş akdine haklı bir neden olmadan son verildiğini öne sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve temyiz nedenlerine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine,
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve fazla çalışmanın hesap yöntemi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece davacı tanık anlatımlarından hareketle davacının haftada 9 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmiştir. Ne var ki, davacı tanıkları husumetli olup yan deliller ile desteklenmedikçe tek başına husumetli tanık anlatımları ile sonuca gidilmesi mümkün değildir. Bu konuda dinlenen davacı tanıklarından ... ...; davalı işyerinde sefere çıkıldığı zaman 2 şoförün 4’er saat arayla otobüs kullandıklarını, 24 saat boyunca araçta kalındığını, her şoförün değişmesinde takometrelerin değiştiğini, varacakları yere geldiklerinde şoförlerin 1 – 1,5 saat dinlendikten sonra yine aynı güzergahtan geri döndüklerini, aracı kullanmayan şoförün bu esnada dinlenip ayrıca molalarda yemek yediklerini, bu şekilde yapılan çalışmanın haftanın 6 günü 24 saat otobüste kalacak şekilde 3 şoför bulunduğundan dönüşümlü olarak tatil ve bayramlarda da devam ettiğini, şoförlerin 3’er gün izin yaptığını; dinlenen diğer davacı ... ... İmrenlerli; kendisinin davalı işyerinde işyerinde çalışmaların ayda 20 – 26 gün gerçekleşip, kalan günlerde istirahat ettiklerini, bu çalışmaların cumartesi, Pazar, ve dini bayramlar dahil devamlı olduğunu beyan etmişlerdir. Davalı ... ...; otobüslerde 3 şoför çalıştığını, çalışmaların 20 gün gerçekleşip 10 gün dinlenme şeklinde olduğunu, çalıştıkları zaman 10 gün çalışıp, 5 gün dinlendiklerini, dini ve milli bayramlarda da devamla çalışıldığını, diğer davalı ... ... ise işyerinde 6 gün araçta 3 gün istirahatte olacak şekilde çalışıldığını, cumartesi ve Pazar günleri de çalışılan işyerinde bayram ve resmi tatillerde de çalışıldığını beyan etmiştir.
Davacı tanıklarından ... ...'ın dava dosyasında verilen karar Yargıtay (Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi'nin 20.12.2016 tarih ve 2016/26884 E-21474 Karar sayılı ilamı ile işçinin haftanın 6 günü çalışıp sonrasında 3 gün dinlendiği, bu çalışma sistemi içinde 9 haftalık döngülerde 1 ve 6. haftalarda 6x9=54-45= haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı; 2 ve 5. haftalarda 5 gün çalışıp 2 gün dinlenen davacının 45 saat çalıştığı, fazla mesaisinin olmadığı, yine 3,4,7,8,9 uncu haftalarda 4 gün çalışıp 3 gün dinlendiği ve günlük 9 saat çalıştığından haftalık 36 saat çalıştığı fazla mesaisinin bulunmadığı gerekçesiyle bozulmuş, bozma üzerine verilen karar taraf temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. ( Dairemizin 26.09.2017 tarih 2017/38727 E-2017/19342 Karar sayılı ilamı )
Diğer tanığın dava dosyasında ayda 22 gün günde 9 saat çalışma ile ayda 18 saat fazla çalışma yapıldığı kabul edilmiş ve sözü edilen bu karar da davalı temyizi üzerine 02.03.2017 tarihinde Dairemizin 2017/5432 Esas ve 4261 Karar sayılı ilamı ile onanmış ise de; eldeki davada davacı tanık anlatımlarının çelişkili olması, davacı tanıklarından ... ...'ın beyanının davalı tanıklarının beyanı ile uyumlu olması ve tüm dosya içeriği ve ispat durumu dikkate alındığında, davacının haftanın 6 günü çalışıp sonrasında 3 gün dinlendiği, bu çalışma sistemi içinde 9 haftalık döngülerde 1 ve 6. haftalarda 6x9=54-45= haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı; 2 ve 5. haftalarda 5 gün çalışıp 2 gün dinlenen davacının 45 saat çalıştığı, fazla mesaisinin olmadığı, yine 3,4,7,8,9 uncu haftalarda 4 gün çalışıp 3 gün dinlendiği ve günlük 9 saat çalıştığından haftalık 36 saat çalıştığı fazla mesaisinin bulunmadığı kabulüne göre hesaplama yapılması gerekirken haftada 9 saat fazla çalışma yaptığının kabul edilmesi hatalı bulunmuştur.
Ayrıca, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalı işyerinde maaş + sefer prim sistemi ile çalıştığı bu nedenle normal ücretini sefer ücretinin içinde aldığı, fazla çalışma ücretinin sadece %50 zam nispetine göre hesaplanması gerektiği belirtilmiş ise de; Dairemizin gerek 2017/5432 gerekse 2017/38727 Esas sayılı dava dosyalarında aynı ücret sistemi ile çalışan işçilerin fazla çalışmasının yasal mevzuata uygun şekilde %150 zamlı olarak hesaplandığı ve somut olayda sadece %50 zam nispetine göre hesaplama yapılması koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla, mahkemece fazla çalışma ücret alacağının yasal mevzuata ve emsallere uygun şekilde %150 zamlı olarak hesaplanması yerine yazılı şekilde yapılan hesaplamaya itibar edilmesi de doğru bulunmamıştır.
3- Taraflar arasında davacıya fesihten sonra yıllık ücretli izin alacağı ödenip ödenmediği konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davalı, davacının ... hesabına fesihten sonra yıllık ücretli izin ödemesi yaptığını savunarak banka kayıtlarına dayanmış olup Mahkemece sözü edilen banka kayıtlarının celbi ile davacıya ödenen yıllık ücretli izin alacağı bulunup bulunmadığının yöntemince tespiti yerine ödeme savunması üzerinde durulmadan karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerine iadesine, 20.12.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.