22. Hukuk Dairesi 2017/16338 E. , 2018/23410 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekilince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin davalı işverene ait işyerinde 02/01/2008-25/04/2013 tarihleri arasında araç bakım teknisyeni olarak aralıksız çalıştığını, davacının iş yükünün ağır olması ve yasal haklarını alamaması nedeni ile haklı nedenle iş akdini feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ile fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücret alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Savunmasının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının istifa ederek iş yerinden ayrıldığını, fazla mesai yapılmadığını, yapılır ise ücretinin ödendiğini, bayram ve tatil günlerinde çalışma olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacının fazla mesai ücret alacağının ödenmemesi nedeni ile iş akdini 25/04/2013 tarihinde haklı nedenle feshettiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne yönelik karar verilmiştir.
Temyiz:
Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin haricindeki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının iş akdinin sona erme şekli konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Genel olarak iş sözleşmesini fesih hakkı hak sahibine karşı tarafa yöneltilmesi gereken tek taraflı bir irade beyanı ile iş sözleşmesini derhal veya belirli bir sürenin geçmesiyle ortadan kaldırabilme yetkisi veren bozucu yenilik doğuran bir haktır. İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24. maddesinde düzenlenmiştir. İşçinin önelli fesih bildiriminin kanuni düzenlemesi ise aynı Yasanın 17. maddesinde ele alınmıştır. Bunun dışında İş Kanunu'nda işçinin istifası özel olarak düzenlenmiş değildir.
İşçinin haklı bir nedene dayanmadan ve bildirim öneli tanımaksızın iş sözleşmesini feshi, istifa olarak değerlendirilmelidir. İstifa iradesinin karşı tarafa ulaşmasıyla birlikte iş ilişkisi sona erer. İstifanın işverence kabulü zorunlu değilse de, işverence dilekçenin işleme konulmamış olması ve işçinin de işyerinde çalışmaya devam etmesi halinde gerçek bir istifadan söz edilemez. Bununla birlikte istifaya rağmen tarafların belirli bir süre daha çalışma yönünde iradelerinin birleşmesi halinde kararlaştırılan sürenin sonunda iş sözleşmesinin ikale yoluyla sona erdiği kabul edilmelidir.
İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması da sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverence tazminatların derhal ödenmesi ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması gerçek bir istifa iradesinden söz edilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.
Somut olayda, davacı taraf ücret alacakları ödenmediği nedeni ile iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiş davalı taraf ise şirkette emanette bulunan müşteriye ait araçta bulunan navigasyon cihazının söküldüğünü ancak cihaz takılmadan aracın müşteriye teslim edildiğini yapılan araştırma sonucunda navigasyon cihazını sökenin davacı olduğunun tespit edilmesi üzerine davacının giyinme dolabından navigasyon cihazının bulunduğunu ve bunun üzerine davacının “ hakkımda suç duyurusunda bulunmayın ben istifa edicem “ diyerek iş yerinden istifa etmek suretiyle kendisinin ayrıldığını savunmuştur. Dosya içerisinde yar alan belgeler incelendiğinde davalı işveren tarafından 25.04.2013 tarihinde “Servisimize 01.04.2013 tarihinde ... plakalı ...' a ait gelen araç, ... sigorta şirketi tarafından sigortalı olup (ağır hasarlı) pert olmuş ve servisimizden çekilmiştir. Daha sonra pet araçla ilgili ... tarafından Navigasyon cihazının araç üzerinde olmadığı şirketimize bildirilmiştir. Yapılan incelemeler sonrasında bu cihaz, ...' ın soyunma dolabında ... tarafından bulunmuştur. Bulunan bu cihaz 25.04.2013 tarihinde aracı satın alan ya da pert aracı toplayan ilgili firma olarak ...' dan ... adına kargo gönderimi yapılmıştır. “ şeklinde tutanak tutulduğu ve tutanak tanıklarından ...'ün “davacı işten ayrılmadan önce aynı gün dolabında müşteriye ait bir araçtan sökülmüş navigasyon cihazı bulundu, kendisine bunun ne olduğunu sorduğumda açıklayıcı bir cevap vermedi, savunmasını almak istediğimde diğer arkadaşı ...'in ismini vererek birlikte söktüklerini ve dolaba koyduklarını söyledi, bende bunun ağır suç olduğunu hırsızlık olacağını, savunmayı imzalar mısın dedim hayır dedi, bende hukuki işlemleri başlatacağımızı söyledim, bunun üzerine kendi isteğiyle istifa ederek işten ayrıldı, herhangi bir yere şikayette bulunmadık 25.04.2013 tarihli tutanak içeriğini doğrudur, ben düzenledim, altındaki imzada bana aittir “şeklinde ...'ın “tutanak içeriğini hatırlamıyorum, ancak olay tarihinde ... kendisine ait soyunma dolabında navigasyon cihazı olduğunu söyledi, alıp onu motor odasına koy dedi, bende onu alıp başım ağrımasın diye motor odasına koymadım, ...nın soyunma dolabındaydı, dolabı da açıp baktım oradaydı, cihazı nereden aldığını bilmiyorum, tutanak altındaki imza bana aittir, tutanağı kimin düzenlediğini de hatırlamıyorum “şeklinde davacının ise el yazılı istifa dilekçesi ile “… 25/04/2013 tarihi itibari ile kendi isteğim ile istifa ediyor gereğinin yapılmasını arz ederim. ” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Yargılama esnasında davacı asil Mahkemece dinlenmiş olup istifa dilekçesindeki yazı ve imzanın kendisine ait olduğunu, iş yerinden ayrılmak istediğini, tazminatlarını alabilmek için işverenin istifa dilekçesi vermesi gerektiğini söylediğini ve bunun üzerine istifa dilekçesi yazarak işten ayrıldığını, muhasebe müdürünün söylediği şekilde yazdığını, iş yerinde çok fazla mesaiye kaldığını, ücretlerinin ödenmediğini, üzerinde baskı olduğunu, bu nedenle iş yerinden ayrılmak istediğini beyan ettiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamı içeriğine göre davacının işten ayrılışının gerçek sebebinin dolabında navigasyon cihazının bulunması olayı sonrasında istifa etmek sureti ile olduğu ve istifa dilekçesini özgür iradesi ile yazmış ve dosya kapsamında iradesinin fesada uğratıldığı konusunda da herhangi bir delilin bulunmadığı da anlaşıldığından davacının dava dilekçesi ve yargılama esnasında fazla mesai ücretleri ödenmediğinden iş akdini haklı nedenle feshettiği iddiasına itibar edilmemiştir. Bu nedenle davacının iş sözleşmesinin haklı hiçbir sebep olmaksızın istifa etmek suretiyle sona erdiğinin kabulü ile kıdem tazminatı isteminin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 05/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/16338 E. , 2018/23410 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 15 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 22 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 20 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 36 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 29 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 27 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 38 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 18 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 42 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat