1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

22. Hukuk Dairesi 2018/9694 E. , 2018/16662 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
22. Hukuk Dairesi 2018/9694 E. , 2018/16662 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde pazarlama satış sorumlusu olarak net 6.000,00 TL ücretle çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverence haklı bir sebep olmadan feshedildiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ile ödenmeyen eksik ücret alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Karar, yasal süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında davalı tarafça davacıya avans olarak ödendiği ileri sürülen miktar konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Dosya kapsamına göre, davacı tarafın bir kısım işçilik alacaklarının tahsili talebi ile açtığı davada, davalı taraf, 70.000,00 TL tutarında banka ödeme dekontu sunarak, anılan belgede yazılı miktarın davacıya avans olarak ödendiğini ileri sürmüştür. Davacı ise, gerek 23.06.2015 tarihli celsede “70.000,00 TL avans davalı tarafa ödenmiştir, mahsup söz konusu değildir” şeklinde beyanda bulunarak; gerekse 17.12.2014 tarihli dilekçesi ekinde dört adet banka ödeme dekontu sunarak ödenen miktarı iade ettiklerini savunmuştur. Ne var ki, davacı tarafça sunulan ödeme belgelerine göre davacıya iade edilen miktar 60.000,00 TL olup, davacı, kalan 10.000,00 TL tutarındaki kısmın bordroda eksik olarak gösterilen ücretin haricen ödenen kısmı olarak mahsup edildiğini beyan etmiş, ancak bu miktarın hangi döneme ilişkin hangi miktardaki ücret alacağından mahsup edildiğini belirtilmemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davacının kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ve eksik ve ödenmeyen ücret alacağı taleplerinin kabulüne karar verilmiş ise de; ne davalının avans ödeme iddiası, ne davacının iade ve mahsuba yönelik beyanı ile ilgili değerlendirme yapılmıştır. Davalının 70.000,00 TL avans ödediğine yönelik savunması, davacı tarafça kabul edilerek, bu miktarın 60.000,00 TL’lik kısmının iade edildiği ileri sürüldüğüne göre, gerektiği takdirde tarafların yeniden beyanı da alınmak suretiyle, iade ve mahsup konusu miktar yönünden gerekli inceleme ve değerlendirme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de, davacı dava dilekçesinde Ocak, Şubat, Mart ve Nisan aylarına ait ödenmeyen ücret farkı alacağının (aylık) 897,00 TL olduğunu beyan etmesine rağmen, davacının talebi aşılmak suretiyle, (aylık) 942,00 TL üzerinden fark ücret alacağı hesaplanması hatalıdır. Hakimin talepten fazlasına karar veremeyeceği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 03.07.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.