22. Hukuk Dairesi 2015/27709 E. , 2018/6429 K.

Kilitli
Kullanıcı avatarı
İctihat
Mesajlar: 681327
Kayıt: 30 Mar 2021, 02:46

22. Hukuk Dairesi 2015/27709 E. , 2018/6429 K.

'İçtihat Metni'

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.04.2008 tarihinde temizlik işçisi olarak asıl işveren TCDD Genel Müdürlünde işe başladığını, iş akdinin haksız nedenle feshedildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin ücret alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı şirket vekili, davacının kıdem ve ihbar tazminatının ödendiğini, genel tatillerde çalışma olmadığını, tüm alacak ve haklarını aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, asıl işveren konumunda olmadığını, ihale makamı olduğunu bu nedenle tüm sorumluluğun yüklenici şirkette olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalı şirket yönünden davanın kısmen kabulüne, davalı ... yönünden ise ihale makamı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Davalılar arasındaki hukuki ilişkinin niteliği ve bu bağlamda davalı ... Müdürlüğünün sorumluluğu noktası uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6. maddesine göre bir işverenden işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik sebeplerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir.

Somut olayda, davacı işe girdiği tarihten itibaren Bilecik- Bozüyük TCDD Tren İstasyonunda şirket elemanı olarak temizlik işinde çalışmıştır. Mahkemece davalı ...'nün ihale makamı olarak gar ve sahasının temizlik işini davalı şirkete ihale ettiği, bu sebeple taraflar arasında asıl-alt işveren ilişkisinin bulunmadığı anlaşıldığından davanın davalı ... yönünden reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamından davalı işyerinde taşeron şirketlerin ihale ile temizlik işlerini aldığı davacının kesintisiz olarak değişen taşeron şirket işçisi olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Davalı ... ile taşeron şirketler dolayısıyla diğer davalı şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple davalı ...'nün asıl işveren sıfatı ile tüm alacaklardan diğer davalı şirket ile birlikte müşterek ve müteselsilen sorumluluğu bulunmaktadır. Mahkemece davalı ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
2- Fesihten sonra işçiye ödenen tazminat miktarı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde işveren tarafından kıdem tazminatına yönelik 2.000,00 TL ödeme yapıldığını iddia etmiş, davalı Arda Temizlik Ltd. Şti. ise davacıya toplamda 4.200,00 TL ödeme yaptıklarını ve bu ödemenin davacının kıdem ve ihbar tazminatından mahsubunun gerektiğini belirtmiştir. Davacının iş akdi 31/01/2012 tarihinde son bulmuş olup 21.03.2012 tarihli davacı tarafından yazılmış taahhütname başlıklı belgede işverenle kıdem ve ihbar tazminatı konusunda 3.000,00 TL tutarında mutabakata vardıklarını belirttiği ve aynı tarihli yine davacı tarafça yazılmış başka bir belgede ise alacağı olan tutarın yeğeni Ahmet Göz'ün hesabına yatırılmasını istediği görülmüştür. Ahmet Göz ün hesabına 2100,00 TL yattığına ilişkin hesap işlem fişleri dosyaya sunulmuştur. 29/06/2012 tarihli davacı el yazısı ile yazdığı belgede Arda Ltd. Şti.'den 31/01/2012 tarihinde ayrıldığını ve 2100,00 TL elden nakit olarak aldığını beyan etmiştir. Mahkeme tarafından davacı toplamda ne kadar ödeme aldığı konusunda isticvap edilmiş olup “Ben işten ayrıldıktan sonra davalı şirket tarafından işyerine çağrıldım. Kıdem tazminatı olarak 3.000,00 TL ödeneceği bana söylendi. Bu konuda anlaştık. Yeğenim Ahmet Göz'ün hesabına 2.100,00 TL ödendi. Ben kıdem tazminatım için ayrıca elden nakit para almadım. Elden nakit 2.100,00 TL aldığıma dair 29/06/2012 tarihli belgedeki imza bana aittir. Ancak ben bu belge karşılığında para almadım. Bana yalnızca Ahmet Göz'ün hesabına yatırılan para ödendi,' şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemece davacının iş akdinin feshinden sonra toplam 4.200,00 TL ödeme aldığının kabulü ile kıdem tazminatının tamamının ödendiği kabul edilmiş kalan kısım ise ihbar tazminatından mahsup edilerek hüküm kurulmuştur.
Dosya içeriğine göre davacının kıdem ve ihbar tazminatı karşılığında işverenle 3.000,00 TL tutarında anlaştığı görülmekle işverence yapılan toplam ödemenin 4.200,00 TL olmasının mümkün görülmediği, bu nedenle davacının 29/06/2012 tarihli yazı ile yeğeni Ahmet Göz'ün hesabına yatan 2.100,00 TL yi aldığını beyan ettiği anlaşılmakta olup davacıya fesihten sonra yapılan ödeme miktarının 2.100,00 TL olduğu kanaatine varıldığından Mahkemece yapılacak iş hesaplanan kıdem tazminatından bu miktarın mahsubu ile bakiye kısmı hüküm altına almaktır. Aksi düşünce ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.



Kilitli
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntüleme
    Son mesaj

“2018 Yılı Kararları” sayfasına dön