1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

22. Hukuk Dairesi 2019/7717 E. , 2019/21135 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
22. Hukuk Dairesi 2019/7717 E. , 2019/21135 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı nezdinde 16.10.1987-13.10.2012 tarihleri arası şoför olarak çalıştığını iş sözleşmesini emeklilik gerekçesi ile feshettiğini beyanla kasa tazminatı, fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Bozma üzerine Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda 'usuli kazanılmış hak' kavramına ilişkin açık bir hüküm bulunmamaktadır. Bu kurum, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada, mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince de, sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı kararı).Somut olayda uyulmasına karar verilen bozma ilamı ile dava konusu kasa tazminatının aylık olarak hesaplanması gerektiğine hükmedilmiştir. Mahkemece bozmaya uyulmakla gerçekleşen usuli kazanılmış hak nazara alınarak, hükmüne uyulan bozma gereği gibi dava konusu kasa tazminatının aylık olarak hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesi hatalı olup yeniden bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 14/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.