1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

22. Hukuk Dairesi 2016/23417 E. , 2019/20936 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
22. Hukuk Dairesi 2016/23417 E. , 2019/20936 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı ... Belediyesinin temizlik işlerinin çeşitli firmalarca yürütüldüğünü, davacının ihaleyi üstlenen firmalarda çalıştığını, Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında giriş-çıkış işlemleri yapılsa da, davacının aynı işyerinde çalışmaya devam ettiğini, iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, Belediye ile davacının çalıştığı şirketler arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davanın söz konusu şirketlere ihbarı ile Belediye yönünden husumet sebebiyle reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı vekilince, davacının davalı belediyede, değişik alt işverenler bünyesinde çalıştığı iddia edilmiş , davalı vekilince ise davacının kendi işçileri olmadığı savunularak davanın dava dışı alt işveren şirketlere ihbar edilmesi talep edilmiştir. Mahkemece buna ilişkin herhangi bir işlem yapılmadığı görülmüştür. Ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının iddia ettiği çalışma süresine itibar edilerek hesaplama yapılmış ise de, davalı ile kayıtlarda davacının çalışması görünen şirketler arasında hizmet alımı bulunup bulunmadığı belirlenmemiştir. Mahkemece eksiklikler tamamlanmadan işin esasına yönelik karar verilmesi yerinde değildir.Bu halde, öncelikle Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında davacının çalıştığı görünen şirketlerle davalı arasında hizmet alımı bulunup bulunmadığı tespit edilerek davacının hizmet süresi tereddüte yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, tespit edilen dava dışı alt işveren şirketler bakımından ihbar gereği yerine getirilerek tebliğ işlemleri tamamlanmalı, ihbar olunanların göstereceği deliller toplanılmalıdır. İhbar olunan tüm şirketlerden, davacının işyeri şahsi sicil dosyası ve özlük belgeleri istenilmelidir. Belirtilen eksiklikler giderildikten sonra, hüküm altına alınan alacaklar yönünden tüm dosya kapsamı yeniden değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
2-Kabule göre de, hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık anlatımlarına göre davacının fazla çalışma iddiasını ispat edemediği, aksi takdirde dava dilekçesinde bildirilen çalışma düzenine göre fazla çalışma ücretinin hesaplandığı ifade edilmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu ile dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle, davacının fazla çalışma iddiasını ispat edip edemediği noktasında olumlu veya olumsuz bir sonuca varılarak gerekçeli şekilde hüküm kurulması gerekirken, tarafların hukuki dinlenilme hakkını ihlal edecek şekilde gerekçesiz olarak hüküm kurulması hatalıdır.Yukarıda yazılı sebeplerden dolayı, mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeyle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 12.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.