22. Hukuk Dairesi 2016/22049 E. , 2019/20876 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
22. Hukuk Dairesi 2016/22049 E. , 2019/20876 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12/11/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı bankada ticari portföy yöneticisi olarak çalışmakta iken 14/12/2012 tarihinde çalışma koşulları nedeni ile haklı nedenle işten ayrıldığını, haftalık çalışma süresinin beş gün ve kırk saat olarak belirlendiğini, 09.00-18.00 saatleri arası normal mesai iken 08.30-20.30 ile 22.00 saatleri arası öğlen tatillerini kullanmadan çalıştığını, cumartesi-pazar çalışmak zorunda kaldığını, çalışanların istifaya zorlandığını, mobbing uygulamaları olduğunu, çalışanların şubenin kapalı olduğu saatlerde gün içinde yapılan satışlara yönelik belge akış, onay, arşivleme ve sisteme ekleme gibi işlemelerin yapılması zorunluluğu olduğunu, davalı bankanın 10 Ocak-10 Nisan-10 Temmuz ve 10 Ekim tarihlerinde dört maaş ikramiye ödemesi yaptığını, ancak 01 Ekim-14 Ekim 2012 arası çalışmaya tekabül eden ikramiyenin ödenmediğini, altı aylık çalışmalar için Ekim ve sonraki yıl Nisan ayında olmak üzere ... ödemesi yapıldığını ancak davacıya Ekim 2012 sonrası çalışma ve... gereği ödeme yapılmadığını, çalışma günleri olmayan cumartesi pazar günlerinin izin gününe katılmaması gerektiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 24/04/2006 - 14/12/2012 tarihleri arasında çalıştığını, herhangi bir sebep belirtmeden davacının kendi isteği ile istifa ettiğini, davacının uzun saatler çalışma yapmadığını, haklı olarak iş sözleşmesini feshettiğine yönelik sebeplerin gerçek olmadığını, davacının iş sözleşmesini sona erdirmesinin asıl sebebinin ... Bankasında işe başlaması olduğunu, fazla mesai taleplerine yönelik zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 21/06/2012 tarihinde doğum iznine ayrılmakla yıllık izin-süt izni kullanımı ile 05/12/2012 tarihinde işe döndüğünü, davacının çalışması olmamakla birlikte 10/10/2012 tarihinde eva prim ödemesini aldığını,davacının talep dönemine yönelik sadece yedi gün çalıştığını, prim hak edişi bulunmadığını, bu primin yönerge gereği belli kriterlere göre ödendiğini, istifa edenlere prim ödemesi yapılmayacağının kararlaştırıldığını, davacının izin hakkı bulunmadığını, davacıya ... esasına göre ikramiye alacağının ödendiğini, diğer taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.Aynı ispat kuralları hafta tatili ücret alacağı için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, dosya içerisinde 01.04.2011-14.12.2012 tarihleri arasına ait bilgisayar açılış kapanış kaydı olduğu belirtilen çizelgeler bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre bir hafta haftalık 4.5 saat,üç hafta haftalık 10 saat fazla mesai yaptığını, buna göre aylık 34,5 saat fazla mesaisinin bulunduğunu, fazla mesainin ücrete dahil olması nedeniyle aylık 22,5 saatin düşümü ile aylık 12 saat üzerinden fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Öncelikle her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek, davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (log kayıtları) ve davacının cumartesi çalışmalarına ait emniyet müdürlüğü kayıtları, banka içi talimat niteliği taşıyan ve cumartesi çalışılmasına dair kayıtlar ile banka güvenlik defteri kronolojik sıralı olarak temin edilmeli, bundan sonra inceleme yapmaya elverişli kayıtların varlığı halinde kayıt sunulan dönem için kayıtlara göre, kayıt sunulmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre ancak her hafta için ayrı ayrı denetime elverişli olacak şekilde hazırlanacak rapor ile davacının fazla çalışması ve hafta tatili çalışması olup olmadığı belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacı vekilince duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 12/11/2019 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına vekili Avukat ... ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı bankada ticari portföy yöneticisi olarak çalışmakta iken 14/12/2012 tarihinde çalışma koşulları nedeni ile haklı nedenle işten ayrıldığını, haftalık çalışma süresinin beş gün ve kırk saat olarak belirlendiğini, 09.00-18.00 saatleri arası normal mesai iken 08.30-20.30 ile 22.00 saatleri arası öğlen tatillerini kullanmadan çalıştığını, cumartesi-pazar çalışmak zorunda kaldığını, çalışanların istifaya zorlandığını, mobbing uygulamaları olduğunu, çalışanların şubenin kapalı olduğu saatlerde gün içinde yapılan satışlara yönelik belge akış, onay, arşivleme ve sisteme ekleme gibi işlemelerin yapılması zorunluluğu olduğunu, davalı bankanın 10 Ocak-10 Nisan-10 Temmuz ve 10 Ekim tarihlerinde dört maaş ikramiye ödemesi yaptığını, ancak 01 Ekim-14 Ekim 2012 arası çalışmaya tekabül eden ikramiyenin ödenmediğini, altı aylık çalışmalar için Ekim ve sonraki yıl Nisan ayında olmak üzere ... ödemesi yapıldığını ancak davacıya Ekim 2012 sonrası çalışma ve... gereği ödeme yapılmadığını, çalışma günleri olmayan cumartesi pazar günlerinin izin gününe katılmaması gerektiğini beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının 24/04/2006 - 14/12/2012 tarihleri arasında çalıştığını, herhangi bir sebep belirtmeden davacının kendi isteği ile istifa ettiğini, davacının uzun saatler çalışma yapmadığını, haklı olarak iş sözleşmesini feshettiğine yönelik sebeplerin gerçek olmadığını, davacının iş sözleşmesini sona erdirmesinin asıl sebebinin ... Bankasında işe başlaması olduğunu, fazla mesai taleplerine yönelik zamanaşımı def'inde bulunduklarını, davacının 21/06/2012 tarihinde doğum iznine ayrılmakla yıllık izin-süt izni kullanımı ile 05/12/2012 tarihinde işe döndüğünü, davacının çalışması olmamakla birlikte 10/10/2012 tarihinde eva prim ödemesini aldığını,davacının talep dönemine yönelik sadece yedi gün çalıştığını, prim hak edişi bulunmadığını, bu primin yönerge gereği belli kriterlere göre ödendiğini, istifa edenlere prim ödemesi yapılmayacağının kararlaştırıldığını, davacının izin hakkı bulunmadığını, davacıya ... esasına göre ikramiye alacağının ödendiğini, diğer taleplerinin haksız olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı ve hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.Aynı ispat kuralları hafta tatili ücret alacağı için de geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta, dosya içerisinde 01.04.2011-14.12.2012 tarihleri arasına ait bilgisayar açılış kapanış kaydı olduğu belirtilen çizelgeler bulunmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık beyanlarına göre bir hafta haftalık 4.5 saat,üç hafta haftalık 10 saat fazla mesai yaptığını, buna göre aylık 34,5 saat fazla mesaisinin bulunduğunu, fazla mesainin ücrete dahil olması nedeniyle aylık 22,5 saatin düşümü ile aylık 12 saat üzerinden fazla mesai alacağı hesaplanmıştır. Öncelikle her iki taraf da işyeri kayıtlarına delil olarak dayandığından, gerekirse işyeri kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilerek, davacıya ait bilgisayar açılış kapanış sistem kayıtları (log kayıtları) ve davacının cumartesi çalışmalarına ait emniyet müdürlüğü kayıtları, banka içi talimat niteliği taşıyan ve cumartesi çalışılmasına dair kayıtlar ile banka güvenlik defteri kronolojik sıralı olarak temin edilmeli, bundan sonra inceleme yapmaya elverişli kayıtların varlığı halinde kayıt sunulan dönem için kayıtlara göre, kayıt sunulmayan dönem için ise tanık beyanlarına göre ancak her hafta için ayrı ayrı denetime elverişli olacak şekilde hazırlanacak rapor ile davacının fazla çalışması ve hafta tatili çalışması olup olmadığı belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz olanan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine, davalı yararına takdir edilen 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 12/11/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.