1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

22. Hukuk Dairesi 2016/23194 E. , 2019/20827 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
22. Hukuk Dairesi 2016/23194 E. , 2019/20827 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak işverence feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği fazla çalışma ve yıllı izin ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
T.C. Anayasa’nın 138. ve 141. maddeleri uyarınca Hakimler, Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler ve bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır. Bu gerekçede hukuki esaslara ve kurallara dayanmalı, nedenleri açıklanmalıdır. Diğer taraftan 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27. maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkemeler, kararlarını somut ve açık bir şekilde gerekçelendirmek zorundadırlar. Eksik, şeklî ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma hakkının (hukukî dinlenilme hakkının), ihlâlidir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297. maddesinde de, verilecek hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin yer alması gerektiği açıkça vurgulanmıştır. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantı da ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde, kararların doğruluğunun denetlenebilmesi mümkün olacaktır. Somut uyuşmazlıkta temyiz konusu kararın gerekçesinde; sadece fesih yönünden dosya kapsamındaki deliller tartışılmış, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir. Bilirkişi raporuna atıf yapılması, kararın gerekçeli olduğunu göstermediği gibi, gerekçeli kararda, dosya kapsamındaki bilirkişi raporuna atıf dahi yapılmaksızın dava konusu yıllık izin ve fazla çalışma ücret alacağı talepleri yönünden herhangi bir gerekçe oluşturulmadan, davanın reddedildiğinin ifade edilmesi, yukarıda belirtilen ilke ve esaslara açıkça aykırıdır. Mahkemece davacının her bir alacak kalemine ilişkin olmak üzere taleplerin kabulüne veya reddine dair gerekçe belirtilerek tereddüt oluşturmayacak şekilde hüküm kurulmalıdır.Yerel mahkeme kararının, yıllık izin ve fazla çalışma ücret alacakları açısından Anayasa ve yasal mevzuatın aradığı anlamda herhangi bir gerekçe içermediği anlaşılmakla, gerekçesiz karar yazılması adil yargılanma hakkının ihlali olarak nitelendirilmiştir. Gerekçesiz olarak karar verilmesi, anılan kararın temyiz mercii tarafından denetimini de olanaksız kılar.Sonuç olarak, mahkemenin gerekçeli kararının T.C. Anayasası’nın 141. maddesinin amacına, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 298/2. maddelerine aykırı olduğu anlaşıldığından kararın salt bu nedenle bozulması gerekmiştir.Sonuç: Temyiz olunan kararın sair hususlar incelenmeksizin yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 11.11.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.