22. Hukuk Dairesi 2017/25068 E. , 2019/20188 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
22. Hukuk Dairesi 2017/25068 E. , 2019/20188 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, üretim elemanı olarak çalışan müvekkilinin iş sözleşmesini 06.06.2014 tarihinde evlilik sebebi ile haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile 2014 yılı hak kazandığı 14 gün izin ücreti alacağı ile ödenmeyen son ay ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı tarafından cevap verilmemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, yıllık izin ücreti talebinin reddine; kıdem tazminatı ile ücret alacağının ödendiği gerekçesi ile hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda; davacı 2014 yılı hak kazandığı izin ücreti istemiştir. Dosyaya sunulan 01.01.2014- 31.12.2014 tarihleri arası muavin defterine göre davacıya net 5678.35 TL brüt kıdem tazminatının beş taksit halinde ödendiği ve 14 gün izin ücret alacağı karşılığında 416,04 TL net izin ücretinin 01.09.2014 tarihinde ödendiği toplam 6094.39 TL davacıya banka aracılığı ile ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının hak kazandığı 14 gün izin ücretinin hesaplanarak yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye miktar bulunup bulunmadığı tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde 2014 yılı izin ücretine hak kazanmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Ücret alacağı uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı İş Kanunu'nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez.Dosya içeriğine göre mahkemece her ne kadar son ay ücret alacağı ödendiği kabul edilerek reddine karar verilmiş ise de isabetli olmamıştır. Muavin defter kayıtlarına göre davacıya kıdem tazminatı ile izin ücretinin ödendiği anlaşılmakdır. Davacının talep ettiği haziran ayı 9 gün ücret alacağının ödendiğine ilişkin delil sunulmadığı gözetilmeden hatalı şekilde izin ücreti olarak ödenen 416.04 TL’nin ücret alacağı olarak kabul edilmesi ve mahkemece ödendiği kabul edilerek hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması bozma sebebidir.3-Öte yandan, dosya içeriğine göre yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin hüküm kurulması hatalı olmuştur.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, üretim elemanı olarak çalışan müvekkilinin iş sözleşmesini 06.06.2014 tarihinde evlilik sebebi ile haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile 2014 yılı hak kazandığı 14 gün izin ücreti alacağı ile ödenmeyen son ay ücret alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı tarafından cevap verilmemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti :
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, yıllık izin ücreti talebinin reddine; kıdem tazminatı ile ücret alacağının ödendiği gerekçesi ile hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir. Somut olayda; davacı 2014 yılı hak kazandığı izin ücreti istemiştir. Dosyaya sunulan 01.01.2014- 31.12.2014 tarihleri arası muavin defterine göre davacıya net 5678.35 TL brüt kıdem tazminatının beş taksit halinde ödendiği ve 14 gün izin ücret alacağı karşılığında 416,04 TL net izin ücretinin 01.09.2014 tarihinde ödendiği toplam 6094.39 TL davacıya banka aracılığı ile ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacının hak kazandığı 14 gün izin ücretinin hesaplanarak yapılan ödemenin mahsubu ile bakiye miktar bulunup bulunmadığı tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde 2014 yılı izin ücretine hak kazanmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
2- Ücret alacağı uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı İş Kanunu'nda 32. maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez.Dosya içeriğine göre mahkemece her ne kadar son ay ücret alacağı ödendiği kabul edilerek reddine karar verilmiş ise de isabetli olmamıştır. Muavin defter kayıtlarına göre davacıya kıdem tazminatı ile izin ücretinin ödendiği anlaşılmakdır. Davacının talep ettiği haziran ayı 9 gün ücret alacağının ödendiğine ilişkin delil sunulmadığı gözetilmeden hatalı şekilde izin ücreti olarak ödenen 416.04 TL’nin ücret alacağı olarak kabul edilmesi ve mahkemece ödendiği kabul edilerek hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması bozma sebebidir.3-Öte yandan, dosya içeriğine göre yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin hüküm kurulması hatalı olmuştur.SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.