1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

22. Hukuk Dairesi 2016/21595 E. , 2019/19481 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
22. Hukuk Dairesi 2016/21595 E. , 2019/19481 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, ilave tediye alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında ilave tediye alacağına uygulanması gereken faizin başlangıç tarihi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6772 sayılı Kanun'un 4. maddesine göre, ilave tediye alacağının ödeme zamanını, Bakanlar Kurulu belirler. Bakanlar Kurulunun kararı ile ilave tediye alacağı muaccel hale gelir. İlave tediye hesabı, Bakanlar Kurulunun belirlediği ödeme tarihlerindeki ücrete göre yapılmalıdır. Ödeme zamanı taraflarca kararlaştırılmadığında, Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi uyarınca, temerrüt için alacaklının ihtarına gerek vardır. İlave tediye alacağı Kanun'dan kaynaklandığından, talep halinde temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmelidir. Toplu iş sözleşmelerinde bulunan, 6772 sayılı Kanun maddesinin tekrarından ibaret hükümler, alacağın dayanağının ilgili Kanun olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden, bu durumlarda dahi yasal faize karar verilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı dava dilekçesinde ilave tediye alacağının en yüksek banka mevduat faizi ile tahsilini istemiş olup davacının dava açmadan önce davalıyı temerrüde düşürmediği anlaşıldığından 6772 sayılı Kanun’dan kaynaklanan tediye alacağına taleple de bağlı kalınarak dava ve ıslah tarihinden itibaren yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken mahkemece Bakanlar Kurulunun açıkladığı tarihler temerrüt tarihi olarak kabul edilip bu tarihlerden itibaren en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi hatalıdır. Bu husus bozma sebebi ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Temyize konu olan kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin tamamen çıkartılarak yerine “40.305,60 TL net ilave tediye alacağının 4.629,00 TL'sinin dava tarihi olan 16/02/2015 tarihinden itibaren geriye kalan 35.676,60 TL’sinin ise ıslah tarihi olan 07/09/2015 tarihinden itibaren yasal faizi aşmamak üzere en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” rakam ve sözcüklerin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.