1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

22. Hukuk Dairesi 2017/24733 E. , 2019/19096 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
22. Hukuk Dairesi 2017/24733 E. , 2019/19096 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem tazminatı ile diğer bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının davalı işyerindeki hizmet süresi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş hukukunda çalışma olgusunu ve hizmet süresini ispat yükü, bunu iddia eden işçiye düşer. Çalışma olgusu her türlü delille kanıtlanabilir. Çalışmanın ispatı konusunda, Sosyal Güvenlik Kurumu ve işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Özellikle iddia edilen çalışma döneminde Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarındaki işverenlerin araştırılması ve kayden görünen işverenlerle işçi arasında iş görme ediminin yerine getirilip getirilmediği, kaydın ne şekilde oluştuğu araştırılmalıdır.
İşçinin çalışma olgusunun tespitinde işyerinde veya komşu işyerinde çalışanların tanıklığı önemli olduğu gibi tanık olarak dinlenecek kişinin tanıklığına güveni etkileyebilecek bir durumun olup olmadığı da araştırılmalıdır. Tanıklar belirli bir dönem çalışmışlarsa ve başkaca delil yok ise beyanlarının belirtikleri dönemle sınırlandırılması gerekir.
Somut olayda, davacı işçi, davalı yanında 20.07.2006-15.04.2010 tarihleri arasında aralıksız şekilde çalıştığını ileri sürmüş, dosyaya sunulan hizmet döküm cetvelinde ise davacının 20.07.2006-05.08.2006, 01.11.2006-10.01.2010 ve 11.02.2010-15.04.2010 tarihlerinde çalıştığı görülmüştür. Mahkemece davacının 20.07.2006-10.01.2010 ile 11.02.2010-15.04.2010 tarihleri arasında çalıştığı kabul edilmiş ise de, bu tespit için dinlenen tanık beyanlarının yeterli olmadığı ancak davacı tanık listesinde adı geçen ...' in '2006 Temmuzundan 2010 başına kadar ... Nakliyatta çalıştığını biliyorum' şeklindeki imzalı dilekçesinin hizmet süresinin tespitinde dikkate alındığı anlaşılmıştır. Ancak sadece bu dilekçe, davacının 2006 ila 2010 yılları arasında kesintisiz çalıştığının kabulüne yeterli olmayıp, dilekçe sunan tanık mahkemece dinlenmeli, davacının hem yurt içi hem de yurt dışında şoför olarak çalıştığı da dikkate alınarak yurt dışına giriş çıkış kayıtlarına bakılarak kesinti olan dönemlerde davacının çalışmasının devam edip etmediği tespit edilmeli, davacının davalı yanında geçen hizmet süresi tereddüte mahal vermeyecek şekilde belirlenmelidir.
3-Dosyaya sunulan imzalı ücret bordrolarında asgari geçim indirimi tahakkuku olmasına rağmen hesaplamada dikkate alınmaması hatalıdır.
4-Davacı lehine iki defa avukatlık ücreti takdir edilmesi de yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.10.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.