1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

22. Hukuk Dairesi 2016/19943 E. , 2019/18419 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
22. Hukuk Dairesi 2016/19943 E. , 2019/18419 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı işyerinde 01.06.2009 tarihinden itibaren ve dava tarihinde halen montaj elemanı olarak çalışmakta olduğunu, 22.05.2009-31.12.2011 tarihleri arasında fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, söz konusu alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı tarafça zamanaşımı def’inde bulunulmuş olup, dosyaya sunulan imzalı ücret bordrolarında görüldüğü üzere davacının tüm alacaklarının ödendiği savunularak davanın reddi istenmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücreti alacağının bulunup bulunmadığı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta, montaj bölümünde çalışan davacı, davalı işyerinde 2011 yılı sonuna kadar haftada 3 gün ortalama 18:00-24:00 saatleri arasında fazla çalışma yaptığını bu durumun dosyaya sunulan görev emirlerinden de anlaşılacağını, ancak karşılığının ödenmediğini iddia etmiştir. Davalı ise, fazla çalışma yapıldığında ücretinin ödendiğini, dosyaya sunduğu imzalı ücret bordrolarında da fazla çalışma yapılan aylarda fazla mesai tahakkuklarının bulunduğunu ve davacıya ödendiğini, bu ayların hesaplamadan dışlanması gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı işyerinde 2011 yılı Temmuz ayından itibaren gerçeğe uygun şekilde fazla çalışmaların bordrolara yansıtıldığı, belirtilen dönem öncesinde bordrolara yansıtılan tahakkukların ise gerçeğe uygun olmadığı, bu nedenle gerçeğe uygun şekilde tahakkuk yapılan dönemin ortalaması esas alınarak 2011 yılı Temmuz ayı öncesi fazla çalışma süresinin belirlenmesi ve yapılan ödemenin mahsup edilmesi gerektiği kabulüne göre hesaplama yapılmış ise de; varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Dairemizce daha önce temyiz incelemesine tabi tutulan aynı mahiyette olan 2015/34505 ve 2015/29921 esas sayılı dosyalarla dosya kapsamında bulunan deliller birlikte değerlendirildiğinde, 2011 yılının Temmuz ayından önce ücret bordrolarında bulunan fazla çalışma tahakkuklarının sadece Cumartesi günü yapılan çalışmanın bir bölümünü karşıladığı, oysa Cumartesi günü dışında da işyerinde fazla çalışma yapıldığı anlaşılmaktadır.Özellikle davalının tanık olarak dinlettiği ...'in beyanı ile dosyaların içeriğine göre; davacının haftada üç gün 08.00-21.00 arası 1,5 saat ara dinlenme ile; iki gün 08.00-18.00 arası 1 saat ara dinlenme ile ve bir gün 08.00-17.00 arası 1 saat ara dinlenme ile haftada 60,5 saat çalıştığı ve 15,5 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılmaktadır.
Davalı tanığının beyanından dahi daha uzun süreli fazla çalışma yapıldığı anlaşılmasına karşın,Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda 2011 yılı Temmuz ayından sonra gerçeğe uygun fazla çalışma tahakkuku yapıldığı kabul edilen ücret bordrolarındaki fazla çalışma sürelerinin ortalaması esas alınarak haftada 15,5 saatten daha az sürede fazla çalışma yapıldığının kabul edilmesi dosya içeriğine uygun düşmemiştir.
Açıklanan nedenler ile davacının 2011 yılının Temmuz ayına kadar haftada 15,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilmeli, bordrolarda tahakkuk ettirilen fazla çalışma ödemeleri hesaplamadan mahsup edilmeli ve tanık beyanlarından hareketle fazla çalışma ücret alacağının hesaplanmış olduğu nazara alınarak Mahkemece hakkın özünü zedelemeyecek oranda bir takdiri indirim yapıldıktan sonra fazla çalışma ücret alacağı hüküm altına alınmalıdır.
Mahkemece bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.10.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.