22. Hukuk Dairesi 2017/24304 E. , 2019/18021 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle son bulduğunu öne sürerek kıdem tazminatı ve bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının davalı işveren bünyesinde çalıştığı süre, uyuşmazlık konusudur.
Davacı, 01.04.1991 tarihinden itibaren kesintisiz olarak davalı işveren bünyesinde çalıştığını iddia etmiştir. Mahkemece davacının davalı işveren bünyesinde iddia ettiği gibi 19 yıl 5 ay 1 gün süre ile çalıştığı kabul edilmiş ise de; varılan sonuç dosya içeriği ile örtüşmemektedir.
Davacının kayden davalı işveren bünyesinde alt işverenler nezdinde temizlik işçisi olarak çalıştığı süre 01.10.1999-02.09.2010 tarihleri arasında 10 yıl 11 aydır. Davalı işverenin ihale ile verdiği işlerin hakedişinin sigortalı çalışan sayısına göre belirlendiği, davacının resmi bir kurum olan davalı ... Bakanlığı bünyesinde alt işverenler nezdinde yaklaşık 8 yıl süre ile sigortaya bildirilmeden çalışmasının hayatının olağan akışına aykırı olduğu, kaldı ki; davacının 29.07.1997-30.09.1999 tarihleri arasında isteğe bağlı sigortalılığı olduğu, öte yandan davalı tanıklarından 1993 yılından beri çalıştığını belirten ...’nun davacının kendisinden sonra işe girdiğini beyan ettiği dikkate alındığında; davacı tanıklarının aksi yöndeki beyanlarına itibar edilemeyeceğinden mahkemece davacının 01.10.1999-02.09.2010 tarihleri arasında 10 yıl 11 ay süre ile çalıştığı kabulüne göre talep edilen alacakların hesaplanması yerine yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Taraflar arasında uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun'un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup, madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı işveren bünyesinde hiç yıllık ücretli izin kullanmadan çalıştığı kabul edilmiştir. Davacının az yukarıda açıklandığı üzere davalı işveren bünyesinde çalışması 10 yıl 11 ay süre ile olup, bu süre içerisinde davacının hiç izin kullanmamış olması hayatın olağan akışına aykırı olduğundan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi çerçevesinde; mahkemece, davacı asilin çalışma süresi boyunca izin kullanıp kullanmadığı, kullanmış ise kaç gün yıllık izin kullandığı konusunda beyanı alınmalı bundan sonra sonucuna ve tüm dosya kapsamına göre bir karar verilmelidir.
4-Harç konusu kamu düzenine ilişkin olup, yargı mercilerince res'en dikkate alınır ve yargı harcından muafiyet 492 sayılı Harçlar Kanunu ile kurum veya kuruluşlarla ilgili yasal mevzuata göre belirlenir. Buna karşın Mahkemece, Sağlık Bakanlığı'nın harçtan muaf olduğunun gözetilmemesi hatalı olup ayrıca bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 03.10.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.
22. Hukuk Dairesi 2017/24304 E. , 2019/18021 K.
-
- Benzer Konular
- Cevaplar
- Görüntüleme
- Son mesaj
-
- 0 Cevaplar
- 24 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 23 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 11 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 17 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 32 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 9 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 14 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 7 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 13 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen Ictihat
-
- 0 Cevaplar
- 28 Görüntüleme
-
Son mesaj gönderen İctihat