22. Hukuk Dairesi 2017/23999 E. , 2019/16502 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
22. Hukuk Dairesi 2017/23999 E. , 2019/16502 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde kaynak ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini, işyerinde 08.00-19.00 saatleri arasında 45 dakika yemek ve iki kez 15’er dakikalık çay molası kullanarak çalıştığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, 01.07.2014 tarihinde davacıya yıllık izin verildiğini, ancak yıllık izinde iken dava dilekçesinin tebliğ edilmesi üzerine 01.08.2014 tarihinde çıkışının yapıldığını, iş sözleşmesinin işverence feshedilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalıya ait işyerinde kaynak ustası olarak çalışan davacının haftada 8,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek bu süre üzerinden hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Mahkemece kabul edilen fazla çalışma süresi dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları davacının yaz döneminde 08.00-19.00 saatleri arasında ve kış döneminde 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını bildirmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımları ile çelişecek şekilde davacının tüm çalışma döneminde 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığının kabul edilmesi isabetsizdir.
3-Mahkemece iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispat külfetinin işverene ait olduğu, işveren tarafından yapılan feshin haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının yıllık izinde olduğu sırada eldeki davayı açtığını, dava dilekçesinin tebliği ile fesihten haberdar olduklarını savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının sözleşmenin feshi anında işyerinde çalışmadığı sabittir. Davalı tanıkları davacının izin bitiminde işe devam etmediğini ifade etmiştir. Davalı işveren davacının izin süresinde kendi isteği ile işten ayrılarak bir başka işyerinde işe başladığını ileri sürmüş ise de, mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Dosya kapsamında mevcut hizmet döküm cetveli Haziran 2014 dönemine kadar olan süreyi kapsamaktadır. Davalı işverence düzenlenen işten ayrılma bildirgesinde davacının 01.08.2014 tarihinde (03 kodu ile) istifa ederek ayrıldığı belirtilmiştir. Hal böyle iken, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli araştırma yapılmadan, eksik Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları getirtilmeden, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması hatalıdır. Mahkemece ilgili belgeler getirtilerek, öncelikle iş sözleşmesini fesheden tarafın belirlenmesi ardından feshin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı yönünden dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılması gerekmektedir.
Kabule göre ise, davacı dava dilekçesinde işe başlama tarihini, fesih tarihini ve iş sözleşmesinin sona erdiği tarihi bildirmemiş, sadece 15/07/2014 tarihinde açtığı dava ile iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.08.2014 tarihine kadar işyerinde çalıştığı kabul edilerek buna göre belirlenen çalışma süresi üzerinden sonuca gidilmiştir. Ancak dava tarihi 15.07.2014 tarihi olup, davacının bu tarih itibariyle işyerinde çalışmadığı açıktır. Hatta, davanın açıldığı tarih 15.07.2014 ise de, davacı vekilince sunulan dava dilekçesinin tarihi 07.07.2014’ tür. Bu itibarla, davacının çalışma süresinin bitim tarihinin davacı vekilinin dava dilekçesindeki tarih olan 07.07.2014 tarihi olarak kabulü gerekir. Mahkemece hatalı hukuki değerlendirme yapılarak çalışma süresinin hesabında 01.08.2014 tarihinin esas alınması yerinde değildir. Temyiz edilen kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde kaynak ustası olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir neden olmadan feshedildiğini, işyerinde 08.00-19.00 saatleri arasında 45 dakika yemek ve iki kez 15’er dakikalık çay molası kullanarak çalıştığını, fazla çalışma ücretinin ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, talep edilen alacakların zamanaşımına uğradığını, 01.07.2014 tarihinde davacıya yıllık izin verildiğini, ancak yıllık izinde iken dava dilekçesinin tebliğ edilmesi üzerine 01.08.2014 tarihinde çıkışının yapıldığını, iş sözleşmesinin işverence feshedilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalıya ait işyerinde kaynak ustası olarak çalışan davacının haftada 8,5 saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek bu süre üzerinden hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Mahkemece kabul edilen fazla çalışma süresi dosya kapsamı ile örtüşmemektedir. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıkları davacının yaz döneminde 08.00-19.00 saatleri arasında ve kış döneminde 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığını bildirmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımları ile çelişecek şekilde davacının tüm çalışma döneminde 08.00-19.00 saatleri arasında çalıştığının kabul edilmesi isabetsizdir.
3-Mahkemece iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğinin ispat külfetinin işverene ait olduğu, işveren tarafından yapılan feshin haksız olduğu sonucuna varılmıştır. Davacı iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini ileri sürmüş, davalı ise davacının yıllık izinde olduğu sırada eldeki davayı açtığını, dava dilekçesinin tebliği ile fesihten haberdar olduklarını savunmuştur. Yargılama sırasında dinlenen davacı tanıklarının sözleşmenin feshi anında işyerinde çalışmadığı sabittir. Davalı tanıkları davacının izin bitiminde işe devam etmediğini ifade etmiştir. Davalı işveren davacının izin süresinde kendi isteği ile işten ayrılarak bir başka işyerinde işe başladığını ileri sürmüş ise de, mahkemece bu yönde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Dosya kapsamında mevcut hizmet döküm cetveli Haziran 2014 dönemine kadar olan süreyi kapsamaktadır. Davalı işverence düzenlenen işten ayrılma bildirgesinde davacının 01.08.2014 tarihinde (03 kodu ile) istifa ederek ayrıldığı belirtilmiştir. Hal böyle iken, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda gerekli araştırma yapılmadan, eksik Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları getirtilmeden, yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması hatalıdır. Mahkemece ilgili belgeler getirtilerek, öncelikle iş sözleşmesini fesheden tarafın belirlenmesi ardından feshin haklı bir sebebe dayanıp dayanmadığı yönünden dosya kapsamındaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca varılması gerekmektedir.
Kabule göre ise, davacı dava dilekçesinde işe başlama tarihini, fesih tarihini ve iş sözleşmesinin sona erdiği tarihi bildirmemiş, sadece 15/07/2014 tarihinde açtığı dava ile iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmüştür. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 01.08.2014 tarihine kadar işyerinde çalıştığı kabul edilerek buna göre belirlenen çalışma süresi üzerinden sonuca gidilmiştir. Ancak dava tarihi 15.07.2014 tarihi olup, davacının bu tarih itibariyle işyerinde çalışmadığı açıktır. Hatta, davanın açıldığı tarih 15.07.2014 ise de, davacı vekilince sunulan dava dilekçesinin tarihi 07.07.2014’ tür. Bu itibarla, davacının çalışma süresinin bitim tarihinin davacı vekilinin dava dilekçesindeki tarih olan 07.07.2014 tarihi olarak kabulü gerekir. Mahkemece hatalı hukuki değerlendirme yapılarak çalışma süresinin hesabında 01.08.2014 tarihinin esas alınması yerinde değildir. Temyiz edilen kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.09.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.