22. Hukuk Dairesi 2017/22867 E. , 2019/13194 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
22. Hukuk Dairesi 2017/22867 E. , 2019/13194 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortasının kuruma gerçek ücret üzerinden gösterilmediğini, ücret alacaklarının ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucu, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile kısmen kabul kararı verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Prim fazla çalışmanın karşılığı değildir. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup, işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak, çoğunlukla uygulamada belirlenen hedeflerin tutturulmasına bağlı olarak, ödenen ek bir ücrettir. Fazla çalışma ise, kural olarak 4857 sayılı Kanun'a göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi kanuni çalışma saatleri dışında çalışsa da çalışmasa da koşulları oluştuğunda söz konusu ek ücrete hak kazanacaktır. 4857 sayılı Kanunun 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir. Bahşiş, yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde, fazla çalışma ücretlerinin zamsız kısmının sabit ücret içerisinde ödendiği kabul edildiğinden, fazla çalışmalar, saat ücretinin %150 zamlı miktarına göre değil, sadece %50 zam nispetine göre hesaplanmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili müvekkilinin satış mühendisi olarak ve net maaş üzerinden çalıştığını, herhangi bir şekilde prim alma durumu bulunmadığını, davalı işyerinde pazarlama bölümünde çalışanlara prim ödendiğini iddia etmiştir. Dinlenen davacı tanıkları ise davacının satış ve pazarlama işinde çalıştığını, pazarlama işinde çalışanlara satış üzerinden prim ödendiğini hafta içi 08.30-18.30/19.00 ve cumartesi günleri 08.30-14.30/15.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını beyan etmiş, davalı tanıkları da hafta içi 08.30-18.00 ve cumartesi günleri 08.30-14.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını belirtmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacı ve davalı tanık beyanlarına göre davacının haftalık 5 saat üzerinden fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmıştır . Mahkemece davacının fazla çalışma ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Prim ve fazla çalışma birbirinden farklı kavramlardır. Davacının aldığı satış primi yaptığı satışlara bağlı olarak davacıya yapılan bir ödeme olup esas itibariyle çalışanı özendirme ve ödüllendirme amacına matuf ek ücret niteliğindedir. Fazla çalışma karşılığı yapılan ödeme ise bizatihi ücretin kendisidir. Fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın, şartlar oluştuğunda prim ödemesine hak kazanıldığı nazara alındığında, prim ödemesinin, fazla çalışma ücreti yerine geçtiğinin kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesi isabetli değildir. Davacının fazla çalışma ücret alacağının tanık beyanları doğrultusunda 5 saat üzerinden kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin sigortasının kuruma gerçek ücret üzerinden gösterilmediğini, ücret alacaklarının ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının kendi isteği ile ayrıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucu, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda yazılı gerekçe ile kısmen kabul kararı verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir.
Fazla çalışma yapıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Prim fazla çalışmanın karşılığı değildir. Prim, çalışanı özendirici ve ödüllendirici bir ücret ödemesi olup, işverence işçiye garanti edilmiş bir temel ücretin üzerine belirli bir usule bağlı olarak, çoğunlukla uygulamada belirlenen hedeflerin tutturulmasına bağlı olarak, ödenen ek bir ücrettir. Fazla çalışma ise, kural olarak 4857 sayılı Kanun'a göre, kanunda yazılı şartlar çerçevesinde haftalık 45 saati aşan çalışmalardır. İşçi kanuni çalışma saatleri dışında çalışsa da çalışmasa da koşulları oluştuğunda söz konusu ek ücrete hak kazanacaktır. 4857 sayılı Kanunun 41. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, fazla çalışma saat ücreti, normal çalışma saat ücretinin yüzde elli fazlasıdır. İşçiye fazla çalışma yaptığı saatler için normal çalışma ücreti ödenmişse, sadece kalan yüzde elli kısmı ödenir. Bahşiş, yüzde usulü ya da parça başı ücret ödemesinin öngörüldüğü çalışma biçiminde, fazla çalışma ücretlerinin zamsız kısmının sabit ücret içerisinde ödendiği kabul edildiğinden, fazla çalışmalar, saat ücretinin %150 zamlı miktarına göre değil, sadece %50 zam nispetine göre hesaplanmalıdır.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili müvekkilinin satış mühendisi olarak ve net maaş üzerinden çalıştığını, herhangi bir şekilde prim alma durumu bulunmadığını, davalı işyerinde pazarlama bölümünde çalışanlara prim ödendiğini iddia etmiştir. Dinlenen davacı tanıkları ise davacının satış ve pazarlama işinde çalıştığını, pazarlama işinde çalışanlara satış üzerinden prim ödendiğini hafta içi 08.30-18.30/19.00 ve cumartesi günleri 08.30-14.30/15.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını beyan etmiş, davalı tanıkları da hafta içi 08.30-18.00 ve cumartesi günleri 08.30-14.00 saatleri arasında çalışma yapıldığını belirtmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise davacı ve davalı tanık beyanlarına göre davacının haftalık 5 saat üzerinden fazla çalışma ücret alacağı hesaplanmıştır . Mahkemece davacının fazla çalışma ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir. Prim ve fazla çalışma birbirinden farklı kavramlardır. Davacının aldığı satış primi yaptığı satışlara bağlı olarak davacıya yapılan bir ödeme olup esas itibariyle çalışanı özendirme ve ödüllendirme amacına matuf ek ücret niteliğindedir. Fazla çalışma karşılığı yapılan ödeme ise bizatihi ücretin kendisidir. Fazla çalışma yapılsın veya yapılmasın, şartlar oluştuğunda prim ödemesine hak kazanıldığı nazara alındığında, prim ödemesinin, fazla çalışma ücreti yerine geçtiğinin kabul edilerek, fazla çalışma ücreti alacağının reddine karar verilmesi isabetli değildir. Davacının fazla çalışma ücret alacağının tanık beyanları doğrultusunda 5 saat üzerinden kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 17.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.