22. Hukuk Dairesi 2016/14374 E. , 2019/12860 K.
Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
22. Hukuk Dairesi 2016/14374 E. , 2019/12860 K.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01/05/2012-18/04/2014 tarihleri arası satış temsilcisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, prim, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Değinilen bendin (b)alt bendinde “ işçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.” (d) alt bendinde “İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması” nın işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda, davacı işçi 07/05/2012-18/04/2014 tarihleri arası davalı işyerinde satış temsilcisi olarak çalışmıştır. Davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işverence feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren, iş sözleşmesinin davacıya hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması, şirket ve yetkililerine asılsız ihbar, iftira, itham ve hakaret içeren sözler söylemesi üzerine haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının ihtara rağmen ücreti üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik işlem yapmaması nedeniyle savunması alınarak iş sözleşmesinin işverence geçerli nedenle feshedildiği kabul edilmiş ise de davalı tarafça davacıya keşide edilen 17/03/2014 tarihli ihtarname ile davacıya ücreti üzerindeki hacizlerin kaldırılmaması halinde iş sözleşmesinin feshedileceğinin ihtar edildiği ve müşteri ziyaretleri nedeniyle yazılı savunmasının istendiği, kabul edilenin aksine davacının ücreti üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik işlem yapmamasının fesih gerekçesi olmadığı, dosya içindeki bilgi ve belgeler tanık beyanları ile özellikle davacı tarafından davalıya gönderilen 07/04/2014 tarihli ihtarname içeriğinde geçen etnik kökeninden dolayı ayrımcılığa ve aşağılayıcı tutum ve davranışlara maruz kaldığına yönelik iddianın davacı tarafından kanıtlanmadığı, bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının ihtarnamesinde belirttiği suç isnatı niteliğindeki sözleri işveren yönünden şeref ve haysiyet kırıcı olduğundan feshin bu nedenle haklı olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kubulü hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 01/05/2012-18/04/2014 tarihleri arası satış temsilcisi olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haklı neden olmaksızın feshedildiğini beyanla kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık ücretli izin, prim, fazla mesai, ulusal bayram ve genel tatil alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-4857 sayılı İş Kanunu'nun 25. maddesinin II. bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih imkanının olduğu açıklanmıştır. Değinilen bendin (b)alt bendinde “ işçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması.” (d) alt bendinde “İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması” nın işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere kanundaki haller sınırlı sayıda olmayıp genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda, davacı işçi 07/05/2012-18/04/2014 tarihleri arası davalı işyerinde satış temsilcisi olarak çalışmıştır. Davacı iş sözleşmesinin haklı neden olmaksızın işverence feshedildiğini iddia etmiş, davalı işveren, iş sözleşmesinin davacıya hatırlatıldığı halde görevlerini yapmaması, şirket ve yetkililerine asılsız ihbar, iftira, itham ve hakaret içeren sözler söylemesi üzerine haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının ihtara rağmen ücreti üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik işlem yapmaması nedeniyle savunması alınarak iş sözleşmesinin işverence geçerli nedenle feshedildiği kabul edilmiş ise de davalı tarafça davacıya keşide edilen 17/03/2014 tarihli ihtarname ile davacıya ücreti üzerindeki hacizlerin kaldırılmaması halinde iş sözleşmesinin feshedileceğinin ihtar edildiği ve müşteri ziyaretleri nedeniyle yazılı savunmasının istendiği, kabul edilenin aksine davacının ücreti üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik işlem yapmamasının fesih gerekçesi olmadığı, dosya içindeki bilgi ve belgeler tanık beyanları ile özellikle davacı tarafından davalıya gönderilen 07/04/2014 tarihli ihtarname içeriğinde geçen etnik kökeninden dolayı ayrımcılığa ve aşağılayıcı tutum ve davranışlara maruz kaldığına yönelik iddianın davacı tarafından kanıtlanmadığı, bu konuda dosyada herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacının ihtarnamesinde belirttiği suç isnatı niteliğindeki sözleri işveren yönünden şeref ve haysiyet kırıcı olduğundan feshin bu nedenle haklı olduğu kabul edilmelidir. Mahkemece davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kubulü hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.