1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

22. Hukuk Dairesi 2016/14129 E. , 2019/11921 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
22. Hukuk Dairesi 2016/14129 E. , 2019/11921 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacıların murisi Yaşar Barut'un davalıya ait işyerinde 26.08.1995 tarihinden iş kazası geçirdiği 15.07.2011 tarihine kadar teknik elektrik montaj ve servis elemanı olarak çalıştığını, geçirdiği kaza sonrası 28.07.2011 tarihinde vefat ettiğini belirterek ödenmeyen kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunarak, murisin ölümü üzerine davacıların tüm taleplerini karşılayacak şekilde daire verildiğini, murisin yıllık izinlerini kullandığını fazla çalışma yapmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz :
Karar, yasal süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının çalışma süresi ile ilgili uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta davacı davalıya ait işyerinde 26.08.1995 tarihinde çalışmaya başladığını ileri sürmüş olup, Mahkemece davacının beyanı doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Ne var ki, dosya kapsamında bulunan Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacının 26.08.1995 tarihinde...Fabrikası ...Ltd. Şti. nezdinde çalıştığı, yine 15.12.1995 tarihinde...Yapı Elem. San. Tic. Ltd. Şti. 'nde işe başlayış kaydının olduğu ve hizmet cetvelinde çalışma süresi içerisinde başka işyerlerinde çalıştığı tespit edilmiştir. Davacının kayden başka işyerinde çalışması bulunan dönem yönünden yeterli araştırma ve inceleme yapılmadan salt tanık beyanına göre sonuca gidilmesi yerinde değildir. Bu itibarla öncelikle davacının Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında başka işyerinde çalışması tespit edilen dönem yönünden tüm işyeri kayıtları getirtilmek ve dosya kapsamındaki tüm deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle, davacının uyuşmazlık konusu dönemde hangi işyerinde çalıştığı, bu işyerleri ile davalı işveren arasında herhangi bir bağ bulunup bulunmadığı yönlerinden gerekli inceleme yapılmalı, sonucuna göre davacının davalıya ait işyerindeki çalışma süresi belirlenmelidir. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması hatalı olup kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
3-Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasındadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili dava dilekçesinde davacının mesaiye saat 08:00 de başlayıp kışın 18:30, yazın 20.30' a kadar çalıştığını beyanla fazla çalışma ücreti talep etmiş, Mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davacının haftada on sekiz saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplanan fazla çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanları doğrultusunda değerlendirme yapılmış olup, davacının 08:00-21:00 arası çalıştığı ancak günlük üç saatten fazla çalışma yapılamayacağı gerekçesiyle günlük 3 saat olmak üzere haftalık 18 saat çalıştığı kabul edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde yaz ve kış ayrımı yapmıştır. Talebi aşar şekilde yaz ve kış ayrımı yapılmaksızın hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
4-Ayrıca hükmedilen kıdem tazminatına ölüm tarihi olan 28.07.2011 tarihinden faiz işletilmesi gerekirken talep edilen 6.000.00 TL'lık kısmına fesih tarihinden bakiyesine ıslah tarihinden faiz işletilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 28/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.