1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

22. Hukuk Dairesi 2016/12210 E. , 2019/10174 K.

Gönderilme zamanı: 18 Kas 2021, 20:30
gönderen İctihat
22. Hukuk Dairesi 2016/12210 E. , 2019/10174 K.

'İçtihat Metni'
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davalı temyizi yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Dosya içeriğine göre davada reddedilen toplam alacak miktarı 200,00 TL olup, bu miktar; karar tarihi itibari ile 2.190,00 TL olan kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE, nisbi temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine,
Davacı temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının ihbar tazminatına hak kazanıp kazanmadığı uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta; davalı işverence SGK’ya bildirilen çalışma sürelerine göre, davacının 28.05.2010-15.09.2010 ve 20.09.2010-05.10.2010 tarihleri arasında olmak üzere çalışmasının iki dönem halinde olduğu görülmektedir. Mahkemece dosya içeriğine göre, son dönem için davacının iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatı gerektirmeyecek şekilde son bulduğunun kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmaktadır. Ne var ki; davacının ilk dönem çalışması bakımından davalı işverence çıkış nedeni SGK’ya “KOD 4: Belirsiz süreli iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı bir sebep bildirilmeden feshi” olarak bildirilmiştir. Bu dönem çalışma süresinin bir yılın altında olması nedeni ile davacı kıdem tazminatına hak kazanamaz ise de; işverence bildirilen neden dikkate alındığında davacının ihbar tazminatına hak kazanacağının kabulü gerekmektedir.
Açıklanan nedenle, Mahkemece 4857 sayılı Kanun’un 17. maddesine ve 15.09.2010 tarihindeki ücret seviyesine göre ihbar tazminatının hesaplatılıp hüküm altına alınması gerekirken bu husus gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 09/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.